05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi EĞİTİM Öğretmenler Günü'nde çarpıcı yorum: Eziyete dönen eğitim!

Öğretmenler Günü'nde çarpıcı yorum: Eziyete dönen eğitim!

Bugün Öğretmenler Günü. Kutluyoruz. Öğretmenler Günü’nde atama bekleyen öğretmenler için verilecek en iyi müjde 60 bin kadro, sözleşmeliler için aile bütünlüğü, ücretliler için taşeronluktan vazgeçme, kadrolular için daha iyi maaş, diğerleri için özlük hakları, aday öğretmenler için de daha iyi yol haritası olacaktır.

Bugün Öğretmenler Günü. Öğretmenlerimizi kutluyoruz. 

Öğretmenler Günü'nde Milliyet gazetesinin usta eğitim yazarı Abbas Güçlü'den çarpıcı bir yorum geldi.

Güçlü, "Öğretmenler Günü, eziyete dönüşen eğitim ve pandemi" başlıklı yazısına, "Öğretmenler Günü’nde atama bekleyen öğretmenler için verilecek en iyi müjde 60 bin kadro, sözleşmeliler için aile bütünlüğü, ücretliler için taşeronluktan vazgeçme, kadrolular için daha iyi maaş, diğerleri için özlük hakları, aday öğretmenler için de daha iyi yol haritası olacaktır. Bakalım bugün ne kadarı karşılık bulacak, ne kadarının yüzü gülecek? Çalışanıyla, emeklisiyle tüm öğretmenlerimizin, Öğretmenler Günü’nü canı gönülden kutluyoruz" diye başladıktan sonra şöyle devam etti:

- Pandemi hayatımızı altüst etti. Sorunlar katlanarak büyüyor. Çözüm diye sunulan projeler de adeta eziyete dönüşüyor.

- En sıkıntılı sektörlerden biri de eğitim! Okulların tümü açılacak derken hepsi kapandı. Uzaktan eğitime geçildi.

- MEB’e kulak verirseniz, uzaktan eğitimde, her şey güllük gülistanlık. Öğretmen, öğrenci ve velileri dinlediğinizde ise söz konusu tablonun hiç de parlak olmadığını görüyorsunuz.

- Öğretmenlik de, öğrencilik de, velilik de eziyete dönüştü!

- Okullar kapalı ama öğretmenler ailelerinin yanına gidemiyor.

- Uzaktan eğitim var ama altyapı yetersiz!

- Öğrenci istekli, anne babalar iyi niyetli ama ekran hepsini bıktırdı.

- Sabahtan akşama, hem de her gün uzaktan eğitim olur mu?

- Yüz yüze eğitimdeki müfredat uzaktan eğitimde uygulanabilir mi?

- Öğrenciler, gün boyu saatlerce ekran karşısında oturabilir mi?

- Sorun çok ama dinleyen yok! Ankara, adeta üç maymunu oynuyor!

- Peki, okullarda ve evlerde durum ne?

- Gelin birinci ağızdan dinleyelim: “20 yıllık öğretmenim ama bu yılki gibi hiç zorlanmadım mesleğimde. İki oğlum var. Onlar da öğrenciliklerinden bıktılar! Haftada 25 saat ders anlatıyorum EBA ve Zoom’da. Bu 25 saatlik ders de beni sabah 08.30 akşam 20.00 arasında eve kapatıyor. Çünkü dersler arasında 2 saatlik falan boşluk oluyor. Ama asıl rahatsız olduğum konu şu: Edebiyat dersi haftada 5 saat. Şimdi ben bu beş saati bilgisayar karşısında öğrencilere ders anlatarak geçirerek ne kadar verimli olabilirim? Öğrenciler sabah bir geçiyor bilgisayarın karşısına akşama kadar ekran karşısında. Sonra bu yorgunlukla da ders çalışamıyorlar. Zaten her sınıftan üçte bir öğrenci katılıyor canlı derslere. Birçoğu imkânsızlıktan dolayı katılamıyor. EBA ve Zoom karşısında bu derslerin tamamı değil de yarısı yapılsa öğrencinin kendine zamanı kalır. Yorgun olmaz, derslerini tekrar eder. Ama bu şekilde sürekli bilgisayar karşısında ders dinliyorlar. Sadece ders dinleyerek ne kadar başarı sağlanır bilemiyorum. Öğrenci, kendince dinlediği dersi tekrar etmeli. Ama öğrencinin tekrar edecek zamanı yok!”

- Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, 24 Kasım Öğretmenler Günü anketinin sonuçlarını açıkladı. İşte çok çarpıcı bazı satır başları:

- Öğretmenlerin yüzde 52’si daha iyi iş bulursa mesleği bırakacak.

- Bütçelerinden en çok gıdaya, kalanı da kredi ödemesi ve kiraya gidiyor.

- Yüzde 14’ü ek iş yapıyor.

- Yüzde 45.9’u okullarda maske kullanımının yeterli; yüzde 13.4’ü çok yeterli; 26.5’i kısmen yeterli; 8.9’u yetersiz ve 5.3’ü çok yetersiz buluyor.

- Katılımcıların yüzde 34.3’ü okulda hijyen kurallarının kısmen yeterli; 18.2’si çok yetersiz; 22.9’u yetersiz; 19.8’i yeterli ve 4.7’si çok yeterli olduğunu ifade etti.

- Yüzde 55.6’sı okulların açılmasından tedirgin oldu.

- Salgında yüz yüze eğitim veren katılımcıların yüzde 54.2’si okullarında Kovid-19 vakası görüldüğünü ifade etti.

- Vaka görüldüğünü ifade eden katılımcıların yüzde 65.7’si vaka tespit edildikten sonra eğitim öğretime devam edildiğini söyledi

- Katılımcıların yüzde 55’i okula kendi aracını kullanarak gidiyor.

- Öğretmenlerin yüzde 62’si salgın döneminde kendilerini değersiz hissetti.

- Katılımcıların Bakan Ziya Selçuk’tan ilk üç beklentisi ise şöyle:

3600 ek gösterge, mesleğin itibar kaybının önlenmesi ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılmasıdır...

Özetin özeti: Bir okul müdürü, “Öğretmenler Günü kutlamasına ücretli öğretmenler gelmesin” demiş. Yuh olsun ona. Öğretmen, öğretmendir! Eğer çeşit çeşitse, bu onların değil, MEB’in ve sizlerin ayıbıdır!..

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *