Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Feyzullah Yetgin, kentsel dönüşüm fırsatını iyi değerlendirmeleri gerektiğini belirterek, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ülkemizdeki toplam 20 milyon konutun risk alanı içindeki 6,5 milyonunun dönüşmesi gerektiğini, acil öncelikli 1,5 milyon konutun ise 2023'e kadar dönüştürüleceğini açıkladı." ifadeleri kullandı.

Yetgin, 17 Ağustos 1999'daki Marmara Depremi'nin 20. yıl dönümüne ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, topraklarının büyük çoğunluğu deprem kuşağında bulunan Türkiye'nin hala depreme hazırlıklı olmadığını bildirdi.

Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunun unutulmaması gerektiğini vurgulayan Yetgin, GYODER olarak, kentsel dönüşüm çalışmalarına katkıda bulunmaya devam edeceklerini, olası büyük bir depreme hazırlık için riskli binaların yeniden, yönetmeliklere uygun şekilde inşa edilmesi ve tüm Türkiye'nin yeniden yapılanması için çalışacaklarını anlattı.

Yetgin, bugün Türkiye genelinde milyonlarca konutta halen binaların gücünü zayıflatan korozyona karşı su yalıtımı uygulamasının bulunmadığını kaydederek, şu ifadeleri kullandı:

"Güvenli, kaliteli yapılaşma anlayışıyla hareket etmeli ve kentsel dönüşüm fırsatını iyi değerlendirmeliyiz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ülkemizdeki toplam 20 milyon konutun risk alanı içindeki 6,5 milyonunun dönüşmesi gerektiğini, acil öncelikli 1,5 milyon konutun ise 2023'e kadar dönüştürüleceğini açıkladı. Dolayısıyla hiç zaman kaybetmeden bu sorunu el birliğiyle çözmemiz gerekiyor. Şehirlerimizi, talep ve ihtiyaçlara göre planlayıp geliştirmeli, değiştirmeli ve dönüştürmeliyiz. İlgili yönetmeliklerin ihtiyaçlara ne ölçüde yanıt verdiğinin sorgulanmasını, gerekli revizyonların yapılmasını ve uygulamaların denetlenmesini sağlamalıyız."

Yetgin, yasal düzenlemelerle kentsel dönüşümde yeni bir dönem başladığını kaydederek, son değişikliklerin dönüşümü hızlandıracağını bildirdi.

"Binaları yıkmadan depreme hazırlıklı olmak mümkün"

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, Türkiye'de riski depremin değil güvensiz yapıların oluşturduğunu kaydederek, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) hazırlanan "Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği"nin bu yıl yürürlüğe girdiğini anımsattı.

Ferdi Erdoğan, "2019'da yürürlüğe giren yönetmelikle kentsel dönüşüm şimdi başlıyor. Kentsel dönüşüm sürecinde binaları depreme karşı güçlendirme çözümü iyi değerlendirilmeli. Binaları yıkmadan da depreme hazırlıklı olmamız mümkün." değerlendirmesinde bulundu.

Deprem açısından çok önemli olan ve binayı korozyona karşı koruyan su yalıtımı yönetmeliğinin ise 2017'de çıktığını anımsatan Erdoğan, Türkiye'de mesken olarak kullanılan tüm binalarda alınması yasal zorunluluk olan ve 1 Ocak 2020'de başlayacak Enerji Kimlik Belgesi (EKB) uygulamasından bahsetti.

Erdoğan, tüm bu yönetmeliklerin hayata geçmesi ve sürecin doğru şekilde denetlenmesiyle ilgili yasalardan anlaşılan kentsel dönüşümün ancak şimdi gerçekleşebileceğini vurguladı. Türkiye'de güçlendirme-yenileme çalışmalarının ihmal edildiğini ve Avrupa'ya göre geride kalındığını anlatan Erdoğan, kentsel dönüşümde tek çözümün zannedildiği gibi yıkıp yeniden yapmak olmadığını bildirdi.

Avrupa'da son yıllarda kentsel dönüşümde güçlendirme-yenileme yaklaşımının benimsendiğini dile getiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Güçlendirme-yenileme çalışmalarıyla binaları yıkmadan depreme hazırlıklı olunması mümkün. Derin yenileme olarak adlandırılan çalışmalar; bir yapının güçlendirilmesinden, dış cephesine, iç makyajlanmasından bacasına, tesisatına kadar her unsurunun yenilenmesini kapsıyor. Derin yenileme aslında, güçlendirme, iklimlendirme, ısıtma-soğutma, aydınlatma ve yangın güvenliğinin yanı sıra enerji verimliliğini de kapsıyor. Mevcut binaların hepsini yenilemek, hatta yeşil bina haline getirmek mümkün. Dolayısıyla, içinde bulunduğumuz dönemde yenileme çalışmaları da vatandaşları güvenli ve sağlıklı yapılara kavuşturacaktır."

"Binalarda su yalıtımı hayati önemde"

Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Başkanı Levent Pelesen, ülke olarak depremle yaşamayı öğrenilmesi, güvenli ve kaliteli yapılaşma bilinciyle hareket edilmesi gerektiğini belirterek, uzun ömürlü ve depreme dayanıklı bina inşa etmenin öneminden bahsetti.

Yapıyı oluşturan demir ve beton gibi ana elemanları ömrü boyunca koruyacak su yalıtımı uygulamalarının binalarda hayati önem taşıdığını aktaran Pelesen, suyun nüfuz ettiği yapıların ömrünün kısaldığını, dayanıklılığının azaldığını anlattı.

Pelesen, ülke genelinde milyonlarca konutta halen su yalıtımı olmadığının altını çizerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Herhangi bir yoldan binaya sızan su, oksijen ve beton içerisinde farklı kimyasal içeriğe sahip maddeler ile kimyasal tepkimeye girerek paslanmaya, yani korozyona neden oluyor. Korozyon sonucunda binanın betonarmeden teşkil edilen taşıyıcı sistemi zayıflayarak, yapımından sonraki 20 yıl içinde taşıma kapasitesinin yarısından fazlasını kaybediyor. Binanın taşıyıcı sistemini zayıflatan korozyonu engellemenin tek yolu ise doğru ve eksiksiz yapılmış su yalıtımıdır."

Pelesen, 1 Haziran 2018'de yürürlüğe giren Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği ile su yalıtımının zorunlu olduğunu belirterek, bu yönetmeliğin su yalıtımıyla ilgili çok büyük bir eksikliği gidereceğini, artık su yalıtımı olmayan binalara iskan ruhsatı verilmeyeceğini anlattı.