Dövizde TL'ye karşı artış kasko ve trafik sigortasına yansıyacak mı?

Bu sorunun cevabı merakla beklenirken, Hürriyet'ten Noyan Doğan, konuşu bugünkü köşesinde gündeme taşıdı.

Noyan, "Dövizdeki hareketlilikten çok önce, kasko ve trafikten oluşan oto sigortalarında hasar maliyetlerinde ciddi artışlar yaşanmaya başladı. Bunun da birkaç nedeni var. Birincisi, yüksek enflasyon nedeniyle yedek parça fiyatlarındaki artış onarım maliyetlerini de arttı. İkincisi, trafik kazalarında artış yaşanıyor ki, hatırlayın, geçen sene pandemiden dolayı kapanmalar nedeniyle trafik kazaları bir hayli azalmış, sigorta şirketlerinin de hasarları düşmüş ve buna paralel şirketler kasko ve trafik sigortalarında fiyatlarını artırmadıkları gibi şirketlerin tamamı neredeyse fiyatlarını aşağı çekmişlerdi. Normalleşmeyle birlikte de özellikle bu yılın ortalarından itibaren trafik kazalarında ciddi artış yaşanıyor. Sigortacıların tespitine göre, bu artış, pandemiden önceki yıllardaki kazaların bile üzerinde" ifadelerini kullandı.

Yazının devamı şöyle:

"Öte yandan, otomobil pazarındaki daralma ve dünyada yaşanan çip krizi nedeniyle artan otomobil fiyatları sigorta şirketlerinin oto sigortalarında hasar maliyetlerine yansıdı. Şöyle ki, düne kadar kaskolu aracın piyasa değeri 100-150 bin lira iken bugün aynı aracın değeri neredeyse 250-300 bin liralara çıktı. Yani, düne kadar kaskolu bir araç pert olursa sigorta şirketi 150 bin lira hasar öderken şimdi 300 bin lira ödemek durumunda. Aynı araç pert olmayıp da hasarlansa, sigorta şirketi düne kadar onarım bedeli olarak misal 20-30 bin lira ödüyorken, şimdi bu rakam 40-50 bin liraların da üzerine çıktı.

Hal böyleyken sigorta fiyatları ne durumda? Kazalardaki düşüşe paralel sigortacılar da kasko ve trafikte fiyatlarını aşağıya çektiler. Bugün kaskoda otomobiller için ortalama fiyat 1.500-2.000 liralarda. Trafik sigortasında ise otomobillerde 850 lira civarında. Tabi hasar durumuna, araç değerine göre bu rakamlar değişir ama ben ortalama fiyatlardan bahsediyorum. Bu ne anlama geliyor? Trafik sigortasında fiyatı devlet belirliyor, tavan bir fiyat tespit edip, sigortacılara, ‘bu fiyatın üzerine satamazsın ama altına istediğin rakama satabilirsin’ diyor.

Bugün için şirketler devletin belirlediği fiyatın nedeyse yüzde 20-25 altına trafik sigortasını tüketiciye sunuyor. Yani, devletin bin liraya satabilirsin dediği trafik poliçesini sigorta şirketleri 850 liralara satıyor. Özetle, trafik ve kaskoda, son bir buçuk senedir sigorta şirketleri enflasyonu, yedek parça ve onarım maliyetlerini fiyatlara yansıtmadıkları gibi aksine ister adına rekabet deyin ister başka bir şey fiyatları daha da aşağı çektiler. Elbette bu durum bizim gibi tüketicilerin yararına.

Peki sürdürülebilir mi? Açıkçası son açıklanan rakamlar sürdürülemez olduğunu gösteriyor. Bu yılın ocak-eylül döneminde sigorta şirketleri trafik sigortasından 897 milyon TL zarar ettiler ve topladıkları her 100 liralık prime karşılık 103 lira hasar ödediler. Yani topladıkları primler hasarları karşılamaya yetmedi cepten ödediler. Kaskoda ise durum trafik kadar olmasa da yine de pek parlak değil; topladıkları 100 liralık primin 81 lirasını kasko hasarı olarak ödediler.

Özetle kasko ve trafikte tablo bu. Şimdi bir de bunun üzerine son dönemde dövizdeki artış eklendi. Şunu da belirteyim herkes doları konuşurken sigortacılar için önemli olan avrodur, çünkü ithal araçların ve yedek parçanın neredeyse tamamı Avrupa’dan ithaldir. Trafik sigortasında ise 2022’nin başından itibaren teminatlar yaklaşık yüzde 16 civarında artacak; vefat tazminatı kişi başına 500 bin liraya, maddi teminat tutarı araç başına 50 bin liraya, kaza başına 100 bin liraya çıkacak.

Bu çerçevede trafik ve kaskoda fiyat artışı olup olmayacağına varın siz karar verin. Ben yine de okuyucudan gelen sorulara cevap vereyim. Kaskoda fiyat artışı kaçınılmaz; trafikte ise artık devletin belirlediğinin çok altında fiyatlar olmayacak gibi görünüyor."

Editör: Haber Merkezi