Kasko fiyatları neden bu kadar çok arttı?

Arabası olan hemen herkesin şikayeti bu yönde.

Hürriyet gazetesinin usta yazarı Noyan Doğan, bugünkü köşesinde konuya açıklık getirdi. Doğan'ın bugünkü yazısı şöyle:

"Doğru; kasko sigortasının fiyatı yüzde 125 arttı. Hatta kimi sigorta şirketleri yüzde 180 artışla kasko satıyor. Geçen senenin bu döneminde aracınıza 2 bin liraya yaptırdığınız kasko bugün 4000-4500 liralarda. Bu bahsettiğim de en düşük fiyat. Bugün için ortalama kasko fiyatı 5000-6000 liralarda. Peki, ne oldu da fiyatlar bu kadar arttı? Eş dosta anlattım, buradan da paylaşayım ki okuyucular da bilsin. Aslında cevap belli, ne olmadı ki. Daha iyi anlaşılması için madde madde anlatayım.

Yüzde 80’e yakın enflasyon, döviz kurundaki dalgalanmalar, asgari ücrette yüzde 70’lik artış, yedek parça ve işçilik maliyetlerini artırdı. Dolayısıyla kaskoda hasar maliyeti arttı. Sadece yedek parça ve işçilik bedellerindeki artışın hasar maliyetine etkisi yüzde 90’a yakın.

Geçen sene bu dönemlerde sigorta şirketleri kaskoda ortalama hasar dosyası başına 7-8 bin lira ödeme yaparken, bugün bu rakam 14 bin liralara çıkmış durumda. Bahsettiğim de ortalama rakamlar.

Malum kasko sigortaları ile birlikte sigorta şirketleri ikame araç hizmeti veriyor. Yani, kaza nedeniyle aracın tamirde olduğu süre boyunca sigorta şirketi tüketiciye mağdur olmasın diye bir araç temin ediyor. Nasıl ediyor? Geçici süreliğine araç kiralayarak. Tüm şirketler kasko sigortası ile birlikte bu hizmeti sigortalılara sunuyor, tüketiciler de kasko sigortası yaptırırken bu hizmeti özellikle istiyor. Bu hizmeti vermeyen şirket varsa, ondan sigortasını yaptırmıyor. Detayına girmeyeceğim, son bir yıldır otomotiv pazarındaki daralma, sıfır araç bulunamaması gibi durumlar araç kiralama pazarını da etkiledi. Bugün neredeyse en basit aracın bile günlük kirası bin liranın altında değil. Hadi koskoca sigorta şirketidir, farklı anlaşmaları vardır deseniz; yine de kiralık araca günlük 300-500 liradan aşağı bedel ödemezler. Şirket, sigortalıya 5 günlük ikame araç verse sadece bunun maliyeti sigorta şirketine 1500-2000 lira.

Buraya kadar anlattıklarım kaskodaki fiyat artışında önemli etkenler ama asıl önemlisi araç bedellerindeki artış. Son iki yılda araç bedelleri yüzde 200’e yakın arttı. İki sene önce 100 bin liralık araç bugün 250 bin liralarda. Kimi araçlarda bedel artışı yüzde 300’lere yakın. Geçen sene bu dönemlerde piyasa değeri 200 bin lira olan bir araç bugün neredeyse 400-450 bin liralara satılıyor. Aynı şekilde geçen sene 350-400 bin lira olan biraz daha lüks araçların bugünkü değeri 900 bin liraya yaklaşıyor. Bundan dolayı da artık otomobil bir yatırım aracı haline geldi. Hal böyle olunca, geçen sene 200 bin liralık aracın kasko bedeli 1500 lirayken, bugün aynı aracın değeri 450 bin liraya çıkınca kasko bedeli de haliyle 3000 bin liraları buluyor.

Daha bitmedi. Malum sigortanın süresi bir yıllık; bugün yaptırdığınız kaskonun süresi 2023’ün ağustos ayında bitiyor. Geçen sene 200 bin lira olan aracın bu sene değeri 400 bin lira, gelecek sene belki 600 bin lira. İşte, sigorta şirketleri bunu da hesaplayıp, sigortanın fiyatına yansıtıyor. Çünkü olası bir kazada aracınız zarar görürse ya da çalınırsa sigorta şirketi hasarı, o günkü piyasa değeri üzerinden ödüyor. Şöyle bir örnekle anlatayım. Ağustos ayında 400 bin liralık aracınıza 5000 liraya kasko yaptırdınız. 2023’ün şubat ayında aracınız çalındı ya da kazaya karıştınız, ciddi hasar oluştu. O tarihte aracınızın değeri ise 500 bin lira. Sigorta şirketi 5 ay önce aldığı 5000 liralık prime karşılık, hasarınızı 500 bin lira üzerinden ödeyecek.

Özetleyecek olursak; araç değerlerindeki astronomik artışlar, enflasyon, döviz kurundaki dalgalanmalar, hasar maliyetlerindeki artışlar nedeniyle kaskoda fiyat yüzde 125’in üzerinde arttı. Bazı okuyucular, ‘Fiyatlar düşer mi?’ diye soruyor. Düşmez, aksine artar ve artacaktır da. Peki, böyle bir ortamda, fiyat yüksek diye kasko yaptırmama lüksümüz var mı? Araç değerlerinin bu kadar arttığı, araçların artık yatırım aracı haline geldiği bu ortamda asıl kasko yaptırmamak büyük hata olur. Eş dost, ‘Yaptırmasak mı, beklesek fiyat düşer mi?’ diye soruyor. Onlara verdiğim cevabı sizlerle de paylaşayım, bu dönemde kasko yaptırmayacak kadar zenginseniz yaptırmayın.

Editör: Haber Merkezi