Özellikle enerji, teknoloji, iletişim ve ulaşım sektörleri için çok kritik bir önemi olan bakır madenine dönem dönem elinizde para olsa dahi erişim sağlayamıyorsunuz. Türkiye’nin de bakır ihtiyacının önemli bir bölümünü Kastamonu’nun Küre ilçesindeki Eti Bakır Küre tesisleri karşılıyor. Ülkemizin yıllık bakır ihtiyacının 435 bin ton olduğunu söyleyen Eti Bakır Küre Yeraltı Proje ve Maden Müdürü Kazım Küçükateş, “Bunun parasal olarak değeri 3 milyar doların üzerinde. Bu miktarın 50 bin tonu hurda geri dönüşünden sağlanıyor. İhtiyacın yüzde 20’si yani 75 bin tonluk miktarı da Eti Bakır tarafından karşılanıyor. Bunun parasal değeri 550 milyon dolara denk geliyor“dedi.

12 MİLYON TON ATIK

Bakır ihtiyacının bu kadar önemli bir hal aldığı bu dönemde 15 yıldır işlettikleri tesislerde sıfır atık politikasına geçtiklerini dile getiren Küçükateş, “Yıllardır burada işlettiğimiz madenden 12 milyon ton atık elde ettik. Bu atıklar düzenli olarak atık havuzlarında biriktiriliyor. Türkiye şartlarında bu atıkların geri kazanımı şimdiye kadar çok zordu. Ancak buradaki atığı 1.2 milyar dolar yatırımla hizmete açtığımız Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre tesislerine göndereceğiz. Oradaki tesislerimizde işlenen atıktan yıllık 270 milyon dolar kazanılacak” şeklinde konuştu. Eti Bakır Küre tesislerinde sadece bakır değil çıkan diğer yan ürünlerin de hayati önem taşınığını anlatan Küçükateş, “Madenimizden altın ve kobalt gibi değerli ürünler de elde ediyoruz. Özellikle kobalt bizim için çok önemli. Bütün elektrikli araçların bataryalarında kullanılan bu maden için dünyanın en büyük teknoloji devleri bizimle direkt olarak iletişime geçmeye başladı. Madeni ziyaret ediyorlar. Kobalt piyasası son zamanlarda çok kızıştığı için büyük firmalar aracıları ortadan kaldırıp madenlerle muhatap olma yoluna gidiyor” diye konuştu. 

1 KM DERİNLİKTE İNSANSIZ ARAÇLAR

KÜRE’deki tesisleri 2004 yılında devletten devraldıklarında yerin sadece 140 metre altında maden arayabildiklerini belirten Küçükateş, “Şimdi geldiğimiz noktada -960 metreye kadar indik. 150 yılda bu tesise 650 milyon dolar yatırım yaptık. 200 binin üzerinde sondaj yaparak yeni keşifler yaptık. Kapalı madenciliğe geçerek çevreye zarar vermeden çalışma yapmaya başladık. Yerin yüzlerce metre altında uzak kumandalı dev iş makineleri insan gücü olmadan madeni yüzeye çıkarabiliyor. 4x4 araçlarla madenin içinde dolaşabileceğiniz 50 kilometrelik galeriler açtık. Burada yaptığımız madencilikte ağır işlerin tümünü makineler yapıyor. İşçiler sadece bu araçların operatörlüğünü üstleniyor” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi