Almanya’nın Münih kentinde bu hafta düzenlenen IAA Mobility, dünyanın en prestijli otomobil fuarlarından biri olarak küresel ilgiyi üzerine çekti. Fuarın en dikkat çeken noktası ise hiç şüphesiz Çinli elektrikli otomobil üreticilerinin güçlü varlığı oldu. Yıllardır Tesla’nın liderliğiyle şekillenen Avrupa elektrikli araç pazarında, Asya’nın dev şirketleri bu kez iddialı planlarıyla sahne aldı. Avrupa Birliği’nin gümrük vergilerine rağmen geniş stantlar kuran Çinli firmalar, “küresel açılım” mesajını net bir şekilde verdi.
Bu tablo, Türk otomotiv sanayii açısından da önemli. Zira Avrupa pazarında Çin’in yükselişi, hem rekabeti kızıştırıyor hem de bölgemizdeki üreticilerin gelecekte nasıl adımlar atması gerektiği sorusunu gündeme taşıyor. Sizce, bu durum Türk otomotiv sektörünü nasıl etkileyecek?
Xpeng’den Mona Serisiyle Fiyat Rekabeti
Fuarda öne çıkan şirketlerden biri olan Xpeng, agresif büyüme planlarıyla dikkatleri üzerine topladı. Şirketin CEO’su He Xiaopeng, Avrupa pazarına beklenenden hızlı giriş yaptıklarını vurgulayarak, kitlesel tüketiciye hitap edecek “Mona” serisini 2025 yılında satışa sunacaklarını açıkladı. Çin’de yaklaşık 17 bin doların (yaklaşık 700 bin TL) altında fiyatla satılan bu modelin, Avrupa’da da benzer bir fiyat aralığıyla pazara girmesi bekleniyor. Bu da Tesla ve Avrupalı üreticiler için ciddi bir fiyat rekabeti anlamına geliyor.
Düşük maliyetli ancak yüksek teknolojiye sahip bu modeller, sadece Batı Avrupa’yı değil, aynı zamanda Türkiye gibi otomotivde güçlü bir tüketici potansiyeline sahip ülkeleri de yakından ilgilendiriyor. Siz olsanız, Avrupa’nın yerli üreticileri bu rekabete nasıl cevap vermeli?
GAC’ın Avrupa Hedefi 50 Bin Araç
Bir diğer Çinli dev Guangzhou Automobile Group (GAC) ise Avrupa planlarını daha somut rakamlarla ortaya koydu. GAC International Başkanı Wei Haigang, 2024 yılı içerisinde Avrupa’da yaklaşık 3 bin araç satmayı hedeflediklerini, 2027’ye kadar ise bu rakamı 50 binin üzerine çıkarmayı planladıklarını duyurdu. Şirket ayrıca Aion V ve Aion UT modellerini Avrupa pazarına getirmeyi amaçlıyor.
Bu iddialı adımlar, Çinli firmaların sadece geçici bir pazar yoklaması yapmadığını, kalıcı olmayı hedeflediklerini gösteriyor. Tarih boyunca mücadelelerle ayakta duran Türk milleti için bu gelişmeler, “yerli ve milli üretimin” önemini bir kez daha hatırlatıyor. Çünkü kendi otomobil markamız TOGG, böylesine zorlu bir rekabet ortamında milli bir sembol olma özelliği taşıyor.
