Türkiye’de gıda enflasyonunun son dönemde yüzde 27,95 gibi yüksek seviyelerde seyretmesi, vatandaşların alım gücünü doğrudan etkiliyor. Temel gıda maddelerindeki fiyat artışlarına karşı yeni formüller tartışılırken, öne çıkan çözüm modeli Cumhur Reyonu Projesi oldu. Bu adım, dar gelirli vatandaşın sofrasını korumayı, piyasada istikrar sağlamayı ve milli dayanışmayı güçlendirmeyi hedefliyor.
Cumhur Reyonu ile Ucuz Gıda Köşeleri
Projeye göre Türkiye genelinde 55 binden fazla şubesi bulunan zincir marketlerde “Cumhur Reyonu” adıyla özel köşeler açılacak. Bu köşelerde temel gıda ürünleri devlet eliyle sağlanacak ve fiyatlar ülke çapında sabit tutulacak. Her marketin yaklaşık yüzde 10-15’lik kısmında yer alacak bu reyonlarda satılan ürünler, doğrudan devlet denetiminde olacak.
Ürünlerin fiyat etiketleri devlet tarafından belirlenecek.
Marketler yalnızca sembolik bir işletme kârı alacak.
Satış işlemleri market kasalarında yapılacak, kontrolü ise devlet görevlileri üstlenecek.
Bu model ile aracıların ortadan kalkması, tüketiciye doğrudan ve uygun fiyatlı ürün sunulması amaçlanıyor.
Devlet Depoları ile Doğrudan Dağıtım
Cumhur Reyonu Projesi’nin önemli bir ayağı da devlet depoları olacak. Büyükşehirlerde ve stratejik bölgelerde kurulacak bu depolardan marketler, pazar esnafı ve yemek fabrikaları ürün temin edecek. Böylece:
Tek merkezden dağıtım yapılacak.
Aracı zincir ortadan kaldırılacak.
Ürünler maliyetine yakın fiyatlarla vatandaşa ulaşacak.
Gerekli durumlarda devlet sübvansiyonlarıyla fiyatlar daha da düşürülecek.
Bu sistem sayesinde hem dar gelirli vatandaşın sofrası korunacak hem de özel marketler fiyatlarını aşağı çekmek zorunda kalacak. Devlet, piyasada “altıncı büyük market” rolünü üstlenerek rekabeti artıracak.
150 Temel Üründe Tek Fiyat Uygulaması
Projenin hayata geçmesiyle birlikte, un, şeker, yağ, bakliyat ve sebze-meyve gibi vatandaşın en çok tükettiği 100-150 temel üründe fiyat istikrarı sağlanacak. Tıpkı eczanelerde olduğu gibi ülke genelinde tek fiyat uygulanacak.
Bu uygulama sayesinde:
Gıda fiyatlarındaki aşırı dalgalanmaların önüne geçilecek.
Dar gelirli vatandaşın sofrasına doğrudan destek sağlanacak.
TÜİK sepetinde yüzde 24,97 gibi büyük bir paya sahip olan gıda grubundaki artışlar dizginlenecek.
Ayrıca, bu modelin yaygınlaşması için şirketlere özel teşviklerin sunulması ve gönüllü katılımın artırılması planlanıyor.
