Faiz indirimleri ve dalgalı döviz hareketleri piyasaların nabzını belirlemeye devam ediyor. Uzmanlar, küresel belirsizliklerin azalması hâlinde altın, döviz ve borsa cephesinde yön arayışının süreceğini öngörüyor. 2026 sonu için yapılan tahminlerde ise gram altın için 10 bin TL seviyeleri dikkat çekiyor.
Ekonomide Denge Arayışı Sürüyor
Ekonomik programların uygulanmasına rağmen para ve hisse piyasalarında beklenen ivme tam anlamıyla yakalanamadı. Borsa İstanbul (BIST-100) zaman zaman yükseliş denemeleri yapsa da 10.500 puan civarında tutunuyor.
Dövizdeki kademeli yükseliş ve altındaki rekor seviyeler, yatırımcıların risk algısını yüksek tutmaya devam ediyor.
Uzmanlardan Borsa ve Döviz Tahmini
Hedef Portföy Araştırma Direktörü İlkay Öztürk, faiz indirimlerinin sürmesi ve belirsizliklerin hafiflemesiyle birlikte borsada risk iştahının yeniden canlanabileceğini belirtti.
“Bankacılık, GYO, çimento ve holding hisseleri endeksi yukarı taşıyabilir,”
diyen Öztürk, dolar için 2025 yıl sonu hedefini 43,5 TL, 2026 sonu tahminini ise 49,5 TL olarak paylaştı.
Ata Yatırım Stratejisti Cemal Demirtaş ise kademeli faiz indirimleriyle birlikte BIST-100 endeksinin yıl sonunda 12–13 bin, 2026 ortasında ise 15 bin puan seviyelerini test edebileceğini öngörüyor.
Altında Rekor Sonrası Denge Arayışı
Altın cephesinde rekorların ardından dengelenme süreci yaşanıyor. İlkay Öztürk, ons altın için 2026 sonu hedefini 6 bin dolar olarak belirtti. Bu öngörüyle birlikte gram altının 10 bin TL seviyelerine yaklaşabileceğini ifade etti.
Diğer yandan Cemal Demirtaş, küresel risklerin azalması hâlinde altına olan talebin zayıflayabileceği görüşünde:
“Ons altın 3–4 bin dolar bandına gerileyebilir, mevcut hızlı yükselişlerin sürdürülebilirliği sınırlı.”
Uzmanlar, yatırımcıların kısa vadeli kazanç arayışı yerine orta-uzun vadeli stratejilere odaklanmalarını tavsiye ediyor.
2026’ya Doğru Beklentiler
Gram Altın: 10.000 TL hedefi
Dolar/TL: 49,5 TL tahmini
Borsa İstanbul: 15.000 puan beklentisi
Faizler: Kademeli indirim süreci
Türkiye ekonomisinde önümüzdeki iki yılda yönü; faiz politikaları, küresel jeopolitik gelişmeler ve yatırımcı güveni belirleyecek.
