Bakan Şimşek: “Enflasyonu Düşürmek İçin Ne Gerekiyorsa Yapacağız”
ABD Temasları ve Yatırımcı Güveni
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ABD'de gerçekleştirdiği yatırımcı görüşmeleri sonrasında katıldığı bir televizyon programında ekonomiye ve enflasyonla mücadeleye dair kritik mesajlar verdi. Şimşek, özellikle "Enflasyonu düşürmek birincil önceliğimiz. Ne gerekiyorsa yapacağız." diyerek kararlılık vurgusu yaptı.
Yatırımcıların 4 Ana Endişesi
Bakan Şimşek, yatırımcıların yönelttiği soruları 4 başlıkta özetledi:
Programın siyasi destekle sürdürülebilirliği: Şimşek, siyasi destek konusunda "zerre kadar tereddüt yok" diyerek belirsizlik algısını dağıttı.
Küresel belirsizlikler: Dünya ekonomisindeki durağanlık ve jeopolitik gelişmelerin etkisi sıkça dile getirildi.
Türkiye’nin dayanıklılığı: İç talep ve yatırımların güçlü yapısı, dış talep bağımlılığının düşüklüğü nedeniyle Türkiye’nin daha az etkilenebileceği vurgulandı.
Rezerv ve fon çıkışı: Son dönemdeki rezerv düşüşünün %58-60’ının offshore kaynaklı olduğunu belirtti.
Programın Öncelikleri
Bakan Şimşek’in açıklamasına göre:
Enflasyonla mücadele ve dezenflasyon programı ana hedef.
Yapısal reformlarla uzun vadede sürdürülebilir büyüme hedefleniyor.
Vatandaşın önceliği olan hayat pahalılığı ile mücadele hükümetin de merkez gündemi.
Küresel Zorluklara Rağmen Bölgesel Avantajlar
Bakan Şimşek, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın avantajlarına değinerek şu noktaların altını çizdi:
Türkiye ihracatının %62’si serbest ticaret anlaşması bulunan ülkelere yapılıyor.
Asya merkezli üreticilerin Türkiye’ye yönelme eğiliminde olduğu belirtildi.
Enerji fiyatlarının düşük seyri, özellikle petrolün 65-70 dolar aralığında kalması Türkiye için avantaj.
Sağlıklı Büyüme ve Yeni Yatırım Fırsatları
“Türkiye bu programla birlikte sağlıklı büyümenin temellerini atıyor” diyen Şimşek, kısa vadeli dalgalanmalara rağmen uzun vadede Türkiye’nin öne çıkacağına inandıklarını ifade etti.“Yatırımcılar için risk ve belirsizlik ayrımını iyi yapmalıyız. Risk ölçülür, yönetilir. Ancak belirsizlik yönetilemez. Biz, öngörülebilirliğimizi artırarak güveni yeniden inşa ediyoruz.”
