İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ayvalık Vilayetler Evi'nde Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü Merkez ve Taşra Teşkilatı Hizmetiçi Eğitim Semineri programında polis, hemşire, öğretmen, din görevlisi milyonlarca kişiyi ilgilendiren ek gösterge ile ilgili açıklama yaptı.

Soylu, "3600 ek gösterge bizim taahhüdümüzdür, bundan herhangi bir şekilde sarfınazar etmemiz mümkün değildir." dedi.

Soylu, "Bugün yine Kılıçdaroğlu birtakım ifadeler kullanmış. Polisimizin 3600 meselesi üzerinden güya eleştiri yapacak. 3600 ek gösterge bizim taahhüdümüzdür, bu taahhüdümüzün sonuna kadar arkasındayız ve gerçekleştireceğiz. Ve bu sözümüzü yerine getirmek için de sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı ile arkadaşlarımız çalışıyorlar. Bundan herhangi bir şekilde sarfınazar etmemiz mümkün değildir" dedi.

Soylu, terör örgütleri PKK ile FETÖ'nün, aşırı radikal grupların, marjinal yapıların hep sivil toplum alanını istismar etmeye çalıştığına işaret etti.

Bugün PKK'nın, Türkiye içinde finans kaynağı bulmakta zorlanmasının temel sebeplerinden birinin belediyelerle ilgili aldıkları görevlendirme kararları olduğuna değinen Soylu, "Buna da çok itiraz ediyorlar ama bir taraftan da sivil toplum örgütleri üzerinden hem parayı hem insan kaynağının devşirmesinin, özellikle buradaki arkadaşlarımızın ortaya koyduğu iradeyle engellenmesidir. Bir taraftan belediyelerdeki insan kaynağı ve para kaynağının, lojistik kaynağının transferinin engellenmesi, diğer taraftan da sivil toplum marifetiyle onu istismar ederek, aslında demokrasi ve özgürlük alanını istismar ederek, aslında insanın kendine ait bir alan olarak bulduğu, girişimci olarak gördüğü o alanı istismar ederek bir terör örgütünü beslemek." değerlendirmesini yaptı.

Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aynısı FETÖ... Hakkari'de veya Şırnak'ta kurulmuş henüz bir yıllık olan sözde çocuk ya da kadın derneklerine Norveç, Danimarka, bilmem ne krallığı veya Türkiye içinde bulunan büyükelçiliklerin, bizimle hiç ilgisi olmayan İskandinav ülkelerinden 1 milyon avro ya da 900 bin dolar gibi blok bağışların gitmesi, üstelik sadece bir yıl gitmesini, öncesinin ve sonrasının olmamasını.. Oysa biz sivil toplumla da uğraşıyoruz. Siz sivil toplum konusunda üstatsınız. Bir yıl olan bir bağış, öncesi olmayan, sonrası olmayan faaliyetleri izlenmeyen, faaliyetleri görülmeyen, desteklenen veya desteklenmeyen, bunun kesintili bir şekilde veya hiç olmadığı noktada bir kereliğine oluşabilir şekilde gündeme gelmesi elbette ki hem de binlerce kilometre öteden başka bir eylemin işareti fişeğidir. Tam da PKK'nın yığınak yaptığı başka bir zaman diliminde gitmesini kim acaba hangi normal gerekçeyle izah eder?"

"PKK'nın yakıp yıktığı mahalleleri onarırken niye kimse bize 5 kuruş para göndermedi?"

ABD'deki Chrest adlı vakıftan, Türkiye'deki 18 medya kuruluşu ve araştırma merkezine toplam 1,3 milyon dolar yardım geldiğini aktaran Soylu, şunları dile getirdi:

"Dernek ve vakıfları anladık diyelim, bir medya kuruluşuna niye Amerika'dan yardım gelir? Onun gelişmesini istiyor olabilirler. Çok mu yardımseverler. PKK'nın 6-8 Ekim olaylarında yakıp yıktığı mahalleleri onarırken niye kimse bize 5 kuruş para göndermedi? İnsanların evlerini yapıyoruz orada. Altyapılarını, mahallelerini yapıyoruz. Neden göndermedi? Görevlendirme yaptığımız belediyeler yol yaparken, park yaparken, kültür merkezi yaparken, köprü yaparken, çocukları oyun alanı yaparken neden Amerika'dan, Avrupa'dan, İskandinav ülkelerinden 5 kuruş para gelmedi. Biz İdlib'de yardım kampanyası düzenlerken, Afrika'da su kuyuları açarken ne hikmetse bu ülkelerden hiç kimse bizi arayıp, '5 avro da biz gönderiyoruz' demedi. Bu Chrest Vakfının yazar çizer takımı var ya Türkiye'deki eşek yüküyle para alıp da bu ülkenin yöneticilerine küfreden, istiskal etmeye çalışan, aşağılamaya çalışan kişiler var ya ben onların böyle neler yazdıklarını son 4 yılda tamamen çıkartırdım. İnsan olsalar utanırlar ama onlar insan değiller. Buna emin olunuz. Elin oğlu seni parasıyla kullanacak. Seni ülkene ve ülkenin bütün attığı adımlara karşı istediği gibi söz söylettirecek, bu ülkenin bayrağına bu ülkenin değerlerine değil başka ülkenin bayraklarına ve değerlerine tabi olacaksın sonra da adın aydın gazeteci yazar olacak. Ciğerleri 5 kuruş etmez. Karakterleri 5 kuruş etmez insanlar. Onun için işimiz çok zor. Avrupa'dan Amerika'ya kadar tüm Batı avrolarını, dolarlarını siz denetlediniz, LGBTİ derneklerine akıttılar. Türkiye'nin bir eksiği bu muydu? Neden? Aile yapımızı tarumar etmek için. Değerlerimizi ortadan kaldırmak için en demokratik, en özgürlükçü ve en katılımcı alanımızı kullanmaya çalıştılar. Keza FETÖ aynı yöntemleri bu sefer ters bir akışla kullandı. Buradan kadınların bileziklerine varıncaya kadar toplayıp, yurt dışındaki kasalarını gönderdiler. ByLock yazışmalarının deşifresinden hatırlayalım. Milyon dolarlar havada uçuşuyordu. Kurdukları veya sızdıkları farklı yapılarla öğrenci yurtlarından derneklere kadar her yerden, teşbihte hata olmaz, her yerden bunu yapmışlar, hortum gibi çekmişler."

Bakan Soylu, sivil toplum alanındaki bu kapasiteyi doğru tahlil edip, her türlü istismardan, örgütsel faaliyetten, ülkenin güvenliğine, ahlakına yönelik bir hazırlık içinde olanların yuvalanmasından korunması gerektiğine dikkati çekti.

Son 10 yıl içinde dernek gelirleri yüzde 363 arttı"

İçişleri Bakanı başkanlığında, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile akademisyenlerin de bulunduğu "Sivil Toplum İstişare Kurulu" oluşturulduğunu ve geçen yıl ilk toplantısının gerçekleştirildiğini anımsatan Soylu, "İlk toplantısını gönüllülük kavramı temasıyla gerçekleştirmişti. İnşallah bu yıl yapılması planlanan ikinci toplantısı da 'dernekler mevzuatı' ve 'sivil toplum strateji belgesi ve eylem planı' gündemi ile olacaktır. Bunun da hazırlık çalışmaları devam etmektedir." şeklinde konuştu.

Editör: Haber Merkezi