Yatırım dünyasında tüm gözler gümüşte! 1980 yılından bu yana görülmeyen bir zirveye ulaşan ons gümüş, 51,23 dolarla tarihi bir rekor kırdı. Küresel piyasalarda yıl başından bu yana yüzde 62 değer kazanan gümüş, beklentileri altüst ederken, yatırımcıların radarına yeniden güçlü biçimde girmeyi başardı. Peki bu yükseliş ne anlama geliyor ve daha ne kadar sürebilir?
Tüm Zamanların En Yüksek Seviyesi Aşıldı
1980 yılında ulaşılan 49,95 dolarlık rekoru geride bırakan gümüş, 51,23 dolar seviyesini görerek tarih yazdı. Bu yükselişle birlikte 45 yıllık rekor resmen tarihe karıştı. Aynı gün içinde gram gümüş fiyatı da Türkiye iç piyasasında 68,85 TL’ye çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesini kaydetti.
1980'de gümüş, gün içinde 50,36 dolara kadar çıkmış, ancak günü 48,70 dolardan kapatmıştı. Şimdi ise bu veriler geride kaldı; piyasalar yepyeni bir seviyeye tanıklık ediyor.
Bankaların Tahminleri Yetersiz Kaldı
Gümüşteki bu agresif yükseliş, büyük yatırım bankalarının bile öngörülerini boşa çıkardı. HSBC, 2025 yılı için gümüşte ortalama fiyat tahminini ons başına 38,05 dolardan 44,50 dolara yükseltmiş ve yıl sonu hedefini 49 dolar olarak belirlemişti. Ancak bu tahmin, sadece üç ay içinde aşıldı.
Banka, 2025’in geri kalanında gümüşün 45-53 dolar aralığında işlem görmesini beklerken, 2026 için tahminlerini 40-55 dolar bandında güncelledi. Bu durum, piyasada belirsizliğin hâkim olduğunu ve yükselişin daha da sürebileceğini gösteriyor.
Altın Hâlâ Zirvede mi?
Morgan Stanley ise altını hâlâ en çok tercih edilen emtia olarak görüyor. Kurum, 2026 yılında ons altın fiyatının 4.400 dolara ulaşabileceğini öngörüyor. Gümüşteki hızlı yükselişe rağmen, güvenli liman arayan yatırımcıların altına olan ilgisi devam ediyor.
Uzmanlara Göre Gümüş Daha Yeni Başlıyor
Finans analistlerine göre, gümüşteki bu yükseliş sadece bir başlangıç olabilir. Endüstriyel talebin artması, doların zayıflaması ve merkez bankalarının emtia rezervlerine yönelmesi gibi faktörler gümüşü daha cazip hâle getiriyor. Özellikle sağ eğilimli piyasa yorumcuları, gümüşün "hak ettiği değeri" yeni yeni bulduğunu savunuyor.
