Usta ekonomi yazarı Abdurrahman Yıldırım, Habertürk'teki bugünkü köşesinde ekonomik gelişmelerle ilgili çok çarpıcı bir yazı kaleme aldı.

Yıldırım, "Bu acıyı tatmayan kalmayacak" başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı:

26 Ağustos’ta Jackson Hole’de konuşan Fed Başkanı Jerome Powell net konuşmuş ve dost acı söyler misali gerçeği bir türlü kabullenemeyen piyasaları şu sözlerle uyarmıştı: “Enflasyonu düşürürken daha yüksek faiz oranları, daha yavaş büyüme ve daha gevşek işgücü piyasası hem şirketlere hem de hane halkına biraz acı verecektir. Enflasyon hedefine ulaşana kadar bugünkü politikalardan vazgeçmeyeceğiz.”

ABD AĞUSTOS ENFLASYONUN ÖNEMİ NE KADAR?

➔ Acı ve gözyaşı vaadi, yaz rehaveti içindeki finansal piyasaları kendine getirdi. 21 Eylül’deki Fed toplantısından beklenen faiz artışında, güçlü gelen ekonomik verilerin etkisiyle ibre yeniden 75 baz puana çevrildi.

➔ Toplantıya iki hafta kaldı. Önümüzde faiz kararını etkileyecek bir enflasyon verisi açıklanacak. 13 Eylül Salı günkü ağustos ayı tüketici enflasyonun kararda belli bir etkisi olacak.

➔ Ancak temmuz itibariyle yüzde 8.5’te olan ABD tüketici enflasyonu ağustosta gerilemesini sürdürse bile bu mevsimlik etkilere bağlanabilir. Enflasyonun pik yapıp yönünü aşağıya doğru çevirdiğini fazla güvenilemez. Çünkü yüzde 8.5’in altına düşse de enflasyon yine çok yüksek.

➔ Üstelik enerji fiyatlarının artacağı kış ayları daha yaşanmadı. Kış ayları geçmeden enflasyon pik yaptığına inanmak ve bu yönde karar almak aceleci davranmak olur. Bu şartlar da Fed 75 baz puan artışı yapabilir veya iyi ihtimalle artışı 50 baz puanda tutar.

➔ Çünkü son mesajlarıyla artık Fed tavrını netleştirdi, iki ileri bir geri veya zig zag yapma marjı kalmadı.

ACININ FİYATLAMASI

➔ 26 Ağustos Cuma gününü ve sonrasındaki haftayı finansal piyasalar yeni bir fiyatlamayla geçirdi. Daha yüksek faiz oranlarının daha uzun süreyle yürürlükte kalacağının anlaşılması finansal varlık fiyatlarını düşürdü.

➔ Buna uygun şekilde ABD faizleri ve dolar yükseldi. 25 Ağustos kapanış fiyatlarını baz alırsak 5 Eylül itibariyle ABD dolarının değeri dolar endeksi ile yüzde 1.7 arttı. Dün 109 endeks değerini aşan dolar 20 yıl aradan sonra ilk kez 110.255 düzeyini gördü.


➔ 10 yıllık ABD hazine tahvil faizi yüzde 3.031’den yüzde 3.195’e yükseldi.


➔ ABD faizine ve dolara karşı duyarlı olan altın fiyatları aynı süre içinde yüzde 2.7 geriledi ve onsu dün 1710.62 dolardan kapandı. Acıyı, değerli metal de tattı.

➔ Faizlerin daha yükseleceği ve uzun bir süre yüksek seviyelerini koruyacağı açıklaması ekonomilerde resesyon beklentileri ile birleşince küresel piyasalar için bayağı acı geldi.

NAVLUNDAKİ DÜŞÜŞ %83’E VARDI

➔ Dünya ticaretinin nabzını iyi yansıtan Baltic Kuru Yük Endeksi 7 Ekim 2021’de 5.650 puana kadar yükselmişken, buradan sürekli bir gerilemeyle 1.000 puanın da altını indi. 31 Ağustos 2022’de 965 puanla dip yapan endekse göre navlunlar 11 ayda yüzde 83 geriledi.

➔ Navlunlar bundan önce 2008 küresel finansal krizinde 6.5 ayda yüzde 94’e varan rekor bir gerileme yaşamıştı.

➔ Dünya büyümesini yansıtan bakır da 10 bin doların üstünden başladığı düşüşünde 8 bin dolar civarına inmesine karşılık, 25 Ağustos’tan bu yana yüzde 5.7 daha değer kaybetti ve tonu 7.657 dolara indi.


➔ Faiz artırımları sonucu ekonomilerin yavaşlayacağı ve bazılarının resesyona gireceği beklentisi petrol fiyatlarını da düşürdü. 25 Ağustos’ta Brent petrolün fiyatı 103.53 dolar iken, 1 Eylül’de 93.31 dolara kadar indi.

➔ OPEC+ müdahalesi ve üretimi düşürme kararı ile dün 96.70 dolara kadar toparlanan petrol fiyatları 25 Ağustos sonrası hala yüzde 6.5 kayıplı.

➔ Gelişmiş ve gelişen tüm dünya borsaları acı fiyatlaması yaptı. MSCI Tüm Dünya Borsaları Endeksi 25 Ağustos’tan bu yana yüzde 5.9 geriledi. Gelişmiş borsalar yüzde 6.4 değer yitirirken, gelişmekte olan borsalar yüzde 3.2 düştü.

ACI OLMADAN ASLA

➔ Risk iştahının yansıtıcısı olarak Nasdaq Borsası’ndaki kayıp ise aynı dönem içinde yüzde 15.9’a vardı.

➔ Kripto varlıkların en büyüğü durumundaki Bitcoin de hızla değer yetirdi ve aynı dönemde yüzde 19.5 kayba uğradı.

➔ Bütün bunlar önümüzdeki dönemde çekilecek acının önceden fiyatlaması.

➔ Söz konusu dünya parası ve diğer dünya paralarının fiyatı olan faizlerin yükseltilmesi ise bütün finansal enstrümanları ve ekonomik hayata etkileri kaçınılmaz.

➔ Zaten faizlerin yükseltilmesi de, etkilesin ve enflasyonu düşürsün diye yapılıyor.

➔ Hiçbir enflasyon da acı çekmeden ve bedel ödemeden, kolayca düşmüyor. Acı olmadan asla.

➔ Bu çerçevede herkes bu acıyı tadacak.

BORSALAR İÇİN 16 HAZİRAN DİP DÜZEYİNİN ÖNEMİ

➔ Bu fiyatlama çerçevesinde borsalar için 16 Haziran’daki dip düzeyinin tekrar görülüp görülmemesi önemli olacak.

➔ Tüm dünya borsaları için MSCI endeks dün 605.931 puandı ve 16 Haziran’daki dibi 584.549 idi. Buraya inmek için yüzde 3.3 düşüş yeterli olacak.


➔ Eğer bu seviyede ikinci bir dip olursa ne iyi. Buralarda destek seviyesi oluşturup yeniden toparlanma umudu olabilecek. Aksi ise bilinmedik sularda yüzmek olacak.

➔ Bunun için bakılacak ilk veri 13 Eylül’deki enflasyon ve bağlı olarak 21 Eylül’de Fed kararı olacak.

AVRUPA’NIN SORUNU ENERJİ VE RUSYA

➔ Piyasaları bundan da önce Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) 8 Eylül Perşembe günü faiz kararı etkileyecek. Buradaki beklenti 50 baz puan mı, yoksa 75 baz puan mı olacağında.

➔ Ancak ECB faizi ne kadar artırırsa artırsın enerji sorununu çözemeyecek. Ekonomilerin resesyona girmesini önleyemeyecek.

➔ Dolayısıyla faiz artırımları enerji fiyat artışı kaynaklı enflasyonu durdurmaya çare olamayacak.

➔ Avrupa’da hem enflasyon hem de resesyon için çare Rusya ile uzlaşmasında ve Kuzey Akım-2 boru hattının çalıştırılmasında. Ona da ABD izin vermiyor.

➔ Bu nedenle yüzde 9.1’e çıkan AB enflasyonunun yüzde 10’u aşmasına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Avrupa Merkez Bankası için artık 10’lu rakamların çok yüksek basamaklarına çıkmadan enflasyonu aşağıya çevirmek başarı sayılacak.

Editör: Haber Merkezi