Biden’i, muhalefeti, SOROS’u, FETÖ’cüsü, mafyası, köşe yazarları, bir kısım medya, yabancı ajanslar.. akla gelen bazı kesimler hükumeti erken seçime zorlamak için ne kadar ahlaksız done varsa kullanıyor.

Kaçak mafyanın eline CİA üflemesi belgeler verilmiş, anlatıp duruyor. Türkiye’yi uyuşturucu baronu temizleyecek, CHP-İP’e bakarsanız. O kadar çok iftira, yalan bilgi-belge saçıldı ki ortama, kendimizi bir anda FETÖ cenderesinde gibi hissettik.

Sanki Ergenekon’da yargılanıyoruz, sanki Balyoz’da hüküm giyiyoruz, sanki casusluk davasında altımızda ki tabura tekmeleniyor gibi. Aynı kaset kumpasları, hatta tekrarları, ayni iftiralar, hile, desiseler, ses kayıtlar..üretilmiş belgeler köşe yazarları, siyasetçiler eli ile ete kemiğe bürünüyor... Türkiye 15 Temmuz sonrasında kendini buldu. Milli adım atmak için güç kazandı.

Türk Milleti bunu gördü, milli kazanımın devamını destekledi. Yedi düvel baktı ki “Türkler aldı başını gidiyor, bunlara çelme takmak gerek” deyip hatta ABD başkanının söylemiyle “Türkiye muhalefetine destek vererek, demokratik yolla hükumeti devirmelerine yardımcı olma sözü” verdi.

O vaatten anlıyoruz ki “16 Temmuz darbesini yaptıklarını da kabullenmişler.” Nasıl olacak demokratik yolla? Hükumetin attığı her adımın altını oyup, toplum nezdinde küçülterek, memnuniyetsizler kitlesi oluşturarak, erken seçime halkın zorlamasını sağlamak.

Tüm engellemelere rağmen Türkiye, Suriye Kürdistan’ının önünü kesti, Irak’ta PKK’ya Dünyayı dar etti. Libya ile antlaşarak hem oradaki iç savaşın alevini söndürdü, hem de Doğu Akdeniz’e açılmamızı sağlayan antlaşma imzalandı. Yukarı Karabağ’da 30 yıldır akan kanı durdurdu.

Zar zor tank paleti yapan ülkeden, Tank yapımına geçen, İHA ve SİHA-larla savaşın seyrini değiştiren noktaya ilerliyoruz artık. Bu durum haliyle, bölgesel hesabı olanları ürküttü. Eskiden olduğu gibi her hücremizde batı genetiği ile kendimizi kaybettiğimiz döneme direksiyon kırmamızı istiyorlar.

Bunun için de başa “HDP’yi şeytanlaştırdılar diyen yanar döner Akşener, TESEV ci kemal ve Sevr’i getirmek için HDP gibi maşaya ihtiyaç var. Tam da o noktada, bölücü HDP’ye kapatma davası açan Türkiye’ye cevap kendi içinden, AYM’den verildi. “İddianame geri yollandı.” Derken Gergerlioğlu için “hak ihlali” var dediler.

Devletin kendini koruma mekanizması sekteye uğratılıyor. Terörle bağını tespite yarayan “güvenlik soruşturmasını” da İnsan hakları ihlali gören AYM kaldırmıştı. İnsan ve kişisel hak ihlallerini iyi bilen AYM, Türk devletinin güvenlik ihlallerini hesaba katmıyor. Özetle: Onlar dışardan, bunlar içerden devletin temelini oyuyorlar.

“Devlet değil AKP” diyorlar. Devleti bütünlüğünü koruyan mekanizma, DEVLETtir. Erken seçime niye zorluyorlar? Siyasi partiler, Seçim kanunu değişmeden, HDP kapatılmadan, önde gelen siyasiler yasaklanmadan, pandemi de ağırlaşmış şartlarla hükumet zorlanırken “devirme planı.”

Birkaç PKK partiliye bakanlık vermek, Sözde devletin Türkiye parçasına özerklik sunmak, bebek katiline ev hapsi ile çıkmasına sağlayıcı kapıyı aralamak velhasıl ABD’nin BOP Projesine devam etme planı için start verileli çok oldu. Sedat Peker ile ateş harlatıldı.

Türk Milletinin ferasetine güvenmekle birlikte; Devlet, yalan haberle milletin kafasını bulandıran gazete, yazar, siyasi kim varsa hukuken hesabını sormalı. Bu dönemin bombası “yalan haber” olduğuna göre kanun düzenlemesi yapılmalı. Mesela: Mafya Sedat Peker’in söylediklerini hakkında, konuşmaya yazmaya yasak getirilmeli. Uymayana ispat hakkı sunulmalı. Gayet demokratik değil mi?