ERSEM ALİ BABA

16. yüzyıl Bektaşi postnişinlerin den ve şairlerinden olan Sersem Ali Dedebaba, Balım Sultan’ın ilk müritlerinden ve halifelerindendir . Hayatı hakkında kaynaklarda geniş malumat bulunmayan Sersem Ali Dedebaba’nın ne zaman ve nerede doğduğu, ailesi ve eğitim durumu hakkında kaynaklarda herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır. 1569 yılında vefat eden Sersem Ali Dedebaba’nın kabri, Hacı Bektaş Dergâhı’nın içerisinde yer alan ve “Kırklar Meydanı” diye adlandırılan meydanın girişinde, sol tarafta bulunmaktadır.

Diğer taraftan, Sersem Ali Dedebaba’nın bir kabri de Kalkandelen’de Harabâti Dergâhı’nda bulunduğu bilinmektedir. Turgut Koca tarafından Harâbati Dergâhı’nda bulunan kabrinin, kendisine bir saygı nişanesi olarak yaptırılan makamı olduğu belirtilmiştir. Sersem Ali Dedebaba, Hacı Bektaş Veli Dergâhı’na Balım Sultan’dan sonra atanan ikinci postnişin olmuştur. Hacı Bektaş Dergâhı’na gelişi Balım Sultan’dan otuz altı yıl sonradır. Bektaşiliğin “Babagân Kolu”nda en üst makamı belirtmek için kullanılan bir terim olan “Dedebabalık” adlandırması ilk defa Sersem Ali Baba ile kullanılmaya başlamıştır. Önceleri paşalık ve vezirlik görevlerinde de bulunan Sersem Ali Dedebaba, Bektaşi Tarikatı postuna ilk olarak 1520 yılında oturmuştur (Koca .

Turgut Koca’nın Sersem Ali Dedebaba hakkında aktardıkları şöyledir; “Kanuni Sultan Süleyman, ilk eşi Mâhidevrân Sultanı, Hürrem Sultan'ın entrikaları ila eski saraya sürer. Sersem Ali Baba, Mâhidevrân 'ın ağabeyi olması dolayısıyla, Hacı Bektaş-i Veli dergâhından uzaklaştırılır. Bunun üzerine Sersem Ali Baba, Kalkandelen gider. Harabâti dergâhında oturur. Bu sıralarda Anadolu'da Celâli isyanları ve özellikle Kalender İsyanı patlak vermiştir. Kanuni, Anadolu'da bozulan düzeni doğrultmak üzere, İbrahim Paşa’yı görevlendirir. Aynı zamanda işleri yatıştırmak için, Sersem Ali Baba'nın, Hacı Bektaş’a dönmesini ferman eder. Sersem Ali Baba, önce Hacca gider. Medine ve Kerbelâ yoluyla  Pir evine gelir. 1551 yılında posta oturur. On dokuz yıl meşihat (şeyhlik / postnişinlik) eder”.  Sersem Ali Dedebaba’nın Hacı Bektaş Dergâhı’ndaki mezarının başında bulunan kabir taşında şu kitabe yazılıdır: “Ehl-i diller zümresinde olmaz illâ ehl-i dil /Hicreti Sersem Ali Baba akuptur rûd-Nil” (Sersem Ali Baba’nın ömür süresinin Nil nehrinin bereketli suları gibi aktığını anlamayan, asla gönül ehli değildir) (Koca 1990: 199).

Bektaşiler tarafından tertip edilen birçok mecmuada Sersem  Ali Dedebaba mahlasıyla yazılmış bazı nefeslere tesadüf edilmiştir. Sadeddin Nüzhet Ergun ve Turgut Koca tarafından dört nefesi yayımlanmıştır. Çeşitli mecmualardan derlenerek yayımlanan az sayıdaki şiirinden anlaşıldığı kadarıyla hece vezniyle yazmıştır. Bektaşi tarikatı mensubu ve postnişini olmasının da etkisiyle şiirlerinin konusunu tamamen Alevi ve Bektaşi inancı ve tasavvufi düşüncesi oluşturmuştur. Dolayısıyla, şiirlerinde Alevi ve Bektaşi inancına ait ad, terim ve kavramları çokça görmemiz mümkündür. Allah-Muhammed-Ali üçlemesi, Kırklar, Güruhu Naci, Şah-ı Merdan, Şir-i Yezdan gibi kavramlar ile Hacı Bektaş Veli, Balım Sultan, Karaca Ahmed Sultan ve diğer Alevi ve Bektaşi yol ulularının isimleri bunların başında gelmektedir. Ayrıca, On İki İmamların isimlerinin zikredildiği bir düvaz imamı bulunmaktadır.