İstanbul'un Esenyurt ilçesindeki tekel bayiinde yaşanan, 2 kişinin ölümü ve 1 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan saldırının ardından ifadeleri alındıktan sonra adliyeye sevk edilen ve aralarında saldırıyı gerçekleştiren Tarık Özer'in de bulunduğu 8 kişiden 3'ü tutuklandı, 5'i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Habertürk muhabiri Mustafa Şekeroğlu'nun haberine göre polisin sıkı takibi altında bulunan zanlılar Tarık Özer ve Oğlu Azat Özer'in firarda oldukları dönemde kendilerine ait Büyükçekmece’de inşaatı yarım olan bir villada saklandıkları ortaya çıktı.

Polise, firarda olduğu dönemi anlatan Tarık Özer, “Bakkaldan peynir ekmek almak için üç kez dışarı çıktım. Her çıktığımda televizyonda kendi resmimi gördüm" dedi.

Yapılan soruşturmada bir ayrıntı daha dikkat çekti. Tarık Özer'in, bir arkadaşına ait Tuzla’da demirli bulunan bir teknenin, GPS sinyalini kapatarak Büyükçekmece’ye doğru hareket ettiği tespit edildi. Şüphelilerin bu tekneyle kaçma ihtimaline karşılık Deniz Polisi'nin harekete geçtiği ve tekneyi Büyükçekmece’de durdurduğu; böylece muhtemel bir kaçışın engellendiği öğrenildi.

Cinayet Büro Amirliği'nde yapılan sorgusunda olayı tüm detayları ile anlatan Tarık Özer, “Onlara geçtiğimiz mayıs ayında 1 milyon 350 liralık inşaat demiri sattım. Onlarla iki ayrı senet yapmıştık. İlk senedi parça parça da olsa ödediler. Ancak ikinci senet bir türlü ödenmedi. Araya birkaç kişi sokup ödemeleri için ikna etmeye çalıştım. Yine ödemeyince avukatlarıma alacağımı tahsil etmeleri için talimat verdim” dedi.

İcra davası açıldığında sosyal medya üzerinden hakkında paylaşımlar yapıldığını, bunu ilk gördüğüne önemsemediğini söyleyen Tarık Özer’in, “Ancak eve gittiğimde bu paylaşımlar yüzünden oğlum ve kardeşimin üzgün olduğunu gördüm. Gidip bir konuşmaya karar verdik. Olay yerine gittiğimizde amacımız tamamen konuşmaktı. İçeri girip babalarını sorduk. Telefon ettiler ancak açılmadı. Sonra ortam bir an da gerginleşti” dediği öğrenildi.

Olay anında ilk silahı karşı tarafın çektiğini ve ateş ettiğini iddia eden Tarık Özer ifadesinde, “Daha önce kardeşimi vurmuşlardı. Kargaşada silah patlayıp yerde kan görünce bir anda kendimi kaybettim. İki el ateş ettikten sonrasını hatırlamıyorum. Ne yaptığımı hiç hatırlamıyorum. Ortalık sakinleşince yaptıklarımın farkına vardım. Çok üzgünüm” dedi.

Öte yandan olayla ilgili yapılan çalışmalarda dehşetin izleri de öldürülenlerin gençlerin vücutlarında ortaya çıktı. Sandalyede hayatını kaybeden Yunus Emre Erzen’in vücudunun çeşitli bölgelerine 9 kurşun, ölen Batuhan Bayındır’ın ise 2 kurun isabet ettiği ortaya çıktı. Olayda yaralı kurtulan Yusuf Erzen’e ise bir kurşun isabet ettiği belirlendi.

Editör: Grlyrtts