Soğuk savaş döneminde gibiyiz. ABD ve koalisyon güçleri bozulan imaj ve kayıplarının telafisi için, sosyal medyada büyük savaş başlattılar. Yerelde de belediyeler, siyasetçiler, sözde sanatçılar ve malum medya aracılığı ile topluma gri propaganda yapılıyor.

Virüsle mücadelede 14. Aydayız. Dünya adeta tarumar oldu. Türk devleti, sağlık personeli, aklı başında insanlar durumu görüyor. Yedi düvel durmuyor. Kriptoları, etki ajanları, köşe yazarları, siyaset ordusuyla nefes borumuzu kesmeye çalışıyor.

Ramazan ayında şeytan bağlanır ama bu şeytanlar serbest. Soros, CFR her noktadan saldırıyor. İş adamları, sanat camiası, basın, siyaset, bankacılık gibi toplumun her noktasındaki etki ajanları vasıtasıyla devleti yoruyorlar.

Dolar düşüyor, dolara bağlı alınan ürünlerde fiyat artıyor. Virüs dursun diye alınan tedbirlerle dalga geçilip, devlet itibarsızlaştırılıyor. Boğaziçi eylemi adıyla soros atakları, eğer üniversiteler tamamen açık olsaydı daha ağır geçerdi. Vardır bunda da bir hayır, dedik.

Vatandaş da yoruldu, devlet de. Sanki Uygur’a faydası olacak gibi durduk yere son iki yıldır provokasyon yapıyor Akşener ve İp’liler. Uygurların yaşadığı yerler en az 50 yıldır Çin zulmü ile inliyor. Daha önce Akşener’den hiç bunu duyan oldu mu? Ülkücüler olarak, nerede esir Türk varsa yüreğimizin attığı dönemden geliyoruz.

Türk-iye kuvvetli olursa, sadece Türkler için değil insanlık için umut doğar. Kendi paçanı kurtarmadan, kof kabadayılıkla ne çözülmüş? Hal böyle iken Sinovac aşısında duyarsız söylemler sebebiyle sıkıntı yaşıyoruz. Bir yandan kendi aşımızı sonbahara yetiştirmeye çalışıyor, diğer yandan nerden hangi aşıyı bulabilirsek alma telaşındayız.
*** 

DEVLET KOVİD BİTİRME TEDBİRİ ALIYOR, SOSYAL MEDYA TERÖRİSTLERİ “İŞKENCE” DİYOR

Tedbir arttırıldı. Bayramdan sonraya virüsün düşmüş haliyle çıkma planına türlü kulp takılıyor. En son, Alparslan Kuytul denilen sözde camide İtikafa girmeye kalktı. Üstelik, vakıf üyeleri aynı anda başka camilerde de aynısını yaptı. Dünyadan el eteğini çekip, Alllah’a yaklaşmak maksadıyla yapılan bu ibadette söylenilen “sivil itaatsizlik” kelamı gösterdi ki Soros’a yakınlık için yapılmış.

Kovid öncesinde bazı camilerde İtikafın yapılacağı belirtilmişse de, gelinen noktada izinsiz camide kalma provokasyonunda hükumeti “din düşmanı” gibi tuhaf duruma düşürmeye çalıştılar. Şeytana pabucu ters giydirdiler velhasıl. İtikaf, beş vakit namaz kılınan yerde yapılır dense de kendi mescitleri var, orada girebilirlerdi. Velev ki camiye gidilemiyor her şeyi kolaylaştırmış İslam, evinde yap. OLMAZ. O ses getirmez. Gaye İtikaf değil başka bir şey o zaman.

Youtube’da sayısız videosunu izledim. Birinde “Güneyde Arap Devleti oluyor da, Kürt Devleti niye olmuyor” gibi hezeyanları vardı. “Kürt sorununu Kuran’la çözelim” gibi garipliğini Selahattin Demirtaş kabul etmişti.  “Açılımı niye bitirdiniz, Kandil’i niye bombalıyorsunuz” gibi … lafları vardı.

Biden, Türk devletine yüklenmenin dini ayağı olarak A.Kuytul’u mu seçti bilemeyiz. Ağzından çıkan her kelam provokasyonun kalleş kokusu. Furkan vakfının kapatılması davası sürerken, hiç çekinmeden yola devam ediyor. 

Günün birinde herkes görecek ki, İslam’ın kılıcı, Tanrı’nın ordusu Türklerin devletine isyan edilmez.