Heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel..!

Huzur bulacağın kıyılarım senindir...

Umutların solar kurur da su bulamazsan... Beraber sulayalım gözyaşlarım senindir...

Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al..! Kanatlarım senindir...

Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan kendime ettiğim dualarım senindir...

Bir biri ardına, devrilen her yıl, insandan, bir şeyler alıp, götürürken, birçok şeyleri de getirip, koyar ömür heybesine.

Kaybettiklerimiz uğruna, kazandığımız ve ileriki yaşantımızda, bize fayda sağlayacak her şey tecrübedir. Her dert, her sıkıntı, her üzüntü, her kayıp, hayatın bize bir şeyler katma, bir şeyler anlatma çabasıdır.

Bu çabaya kızarak, kırılarak, küserek, kendi kabuğumuza çekilerek değil, sebebini sorgulayarak, eksikliklerimizi gidererek, fazlalıklarımızı törpüleyerek ve bir daha aynı duruma düşmemek için, evvelce attığımız yanlış adımları, tekrarlamaktan vazgeçerek, hayata verdiğimiz her cevap tecrübedir.

Tecrübe acıdır ve aynı zamanda paha biçilmezdir, zira onu kazanabilmek adına, bir şeyi kaybetmek, bir şeyden vazgeçmek, bir derde katlanmak, bir sıkıntıyı aşmak, kısacası büyük bir bedel ödemek zorundayızdır.

Ve zamanla tecrübelerimiz arttıkça, hayatı ve karşımıza çıkarttığı, insanları, olayları ve durumları, daha iyi anlayıp, perde arkasındakileri daha iyi görmeye başlarız...

Yeter ki hayatın bizi olgunlaştırmak, kendimize getirmek, dünyaya geliş amacımızı bize hatırlatmak içinkarşımıza çıkardıklarına,

İyi, kötü, hoş, nahoş, demeden, hoş geldin deyip, buyur edebilelim başköşeye ve yaşamış olduğumuzher şeye sevgiyle şükredebilelim...