CHP ve İyi Partinin ekonomi, siyaset başta olmak üzere stratejisi yok. Olmadığı içindir ki, laf ebeliğine bel bağladılar. Onu yaparken bile beceriksizler. Dil-beyin koordinasyonu yok. Liderlere elbette başkası konuşma hazırlıyor kabul de önce okuyup tartarsın değil mi? Allah beyin vermiş. 

Tutarlılık yok, geleceğe dönük planlama yok. Günlük yaşayan, tasarrufa gerek duymayan, kervanı yolda düzmeye çalışan birilerinin “proje” dediği partiler ve ittifakları. Üstelik açık, net değiller. HDP ile Anayasa çalışması yapmışlar “yalan” diyorlar. Yerel, genel seçimde birlikte çalıştılar, reddediyorlar. Belediyelerde HDP’li, İyi Partili yan yana masalarda oturup çalışıyorlar.

Elde avuçta proje yok. Tutturmuşlar “parlamenter sisteme döneceğiz” diye. O sistemde bugün ‘tek adam’ dedikleri Başbakan. Cumhurbaşkanlığı sembolik. Bazen noter gibi görev yapıyor, bazen de hükumeti baltalamak için çalışıyor. “Yasama, yürütme, yargı” masalından da illallah. Aslında hepsi iktidar demek. Yasama iktidar, yürütme iktidar, yargı mensupları kendi kendine mi seçiliyor? Onu da seçen iktidar? Dengeleme falan masal. 

Neyse uzatmayayım, CHP-İP’in elinde bir şey olmayınca ‘çamur at, izi kalsın” metoduna başvuruyor. Sosyal medyada her gün bir yalan. İşe yarıyor mu derseniz, şu an işsiz olanlar, pandemi dolayısı ile evlerinde eğitimlerini sürdüren enerji dolu gençliği patlatma peşindeler. Esnafı kışkırtıyorlar.  Boğaziçi rektörü mevzusunu gördük. Soros’un STK mimarı cezaevinde, öğrencilerde memleketlerinde olduğundan, olay istedikleri gibi büyüyemedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Dünyanın zorluklarla boğuştuğu bu dönemde ülke için ekonomide ufuk açıcı plan sundu, Kılıçdaroğlu beğenmedi. Onun aklı “işsizliğe çözüm için muhtarlara özel kalem müdürü, uyuşturucu ve organ mafyasından vergi alma”(meşrulaştırma) gibi adeta haraca bağlama anlamında gayri meşru işlerde. Bunu söylemenin anlamını tartamıyorsa, bırak devlet yönetmeyi, derhal CHP genel Başkanlığı koltuğunu bırakmalı.

CHP’li belediyeler, yetki alanlarında iş yapmak yerine sanal sosyal projelerle çalışıyor gibi yapıyorlar. Bu manada İzmir mahvoldu mesela. Eski parlaklığını yitirdi. 
*** 

ÖZDAĞ’IN İTHAMLARINDAN ‘FOSFORLU CEVRİYE’ İLE KURTULMAK ZOR

Akşener deseniz tam takır, kuru bakır. MHP Lideri Bahçeli için (altı yıl önce) “bana Fosforlu Cevriye demiş” diyor. Böyle bir laf denmiş mi, şahidi var mı bilen yok. Sebep ne altı yıl sonra söyleniyor? Sebep, partisinin ağır topu Ümit Özdağ’ın istifa ederken söyledikleri.

Ne HDP ile Anayasanın ilk dört maddesinin değiştirmeye onayı bıraktı, ne de FETÖ’cülüklerini. Koray Aydın’ın 1999 depremi sonrasında bıraktığı karanlık mirası, Akşener’in gizli saklı ajandasını, HDP’yi Kürtlerin temsilcisi olarak görmesini, belediyelerden gelen para dolu çantalara Akşener’in verdiği cevap “Bahçeli bana Fosforlu Cevriye demiş.” 

Aslında onu da yumuşatıyor. “Sözde ona söyleyenler, ‘Fahiş. ‘ olarak algılayıp üzülmüşmüşler de, o da onlara “Fosforlu Cevriye eli sopalı demek” demişmiş. Tee, altı yıl önce. Pes yani.