Fal uygulamalarıyla tanınan girişimci Sertaç Taşdelen hakkında yürütülen soruşturma dikkatleri yeniden dijital spiritüalizm dünyasına çevirdi. "Faladdin" ve "Binnaz" gibi popüler uygulamaların sahibi olan Taşdelen, "suçtan elde edilen geliri aklama" suçlamasıyla tutuklandı. Savcılık, Taşdelen’in bilişim sistemleri üzerinden yüksek kazanç sağlayarak bu gelirleri yurt dışına çıkardığını öne sürerken, Taşdelen kendini teknoloji girişimcisi olarak tanımlıyor ve tüm iddiaları reddediyor.
Yurt Dışına Çıkarılan Gelirler mi, Dijital İhracat mı?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Taşdelen’in geliştirdiği fal ve astroloji temelli mobil uygulamalardan elde edilen gelirlerin bilişim sistemi aracılığıyla yasa dışı yollarla yurt dışına aktarıldığı iddia ediliyor. Ancak Taşdelen, uygulamalarının yapay zeka temelli olduğunu vurgulayarak bu suçlamaların haksız olduğunu savundu.
“Ben Bir Teknoloji Girişimcisiyim”
Sulh Ceza Hakimliği’nde verdiği ifadede aylık gelirinin 150 bin TL olduğunu belirten Sertaç Taşdelen, kendisini şu sözlerle savundu:
“Ben Türkiye'ye para girişi sağlamış, istihdam yaratmış bir teknoloji girişimcisiyim. Yapay zeka kullanıyoruz; falcılık, muskacılık ya da üfürükçülükle hiçbir ilgim yok. Daha önce de böyle bir soruşturma geçirdim ve takipsizlik kararı verildi. Vatanseverim, kaçmak gibi bir düşüncem olsa Türkiye’de olmazdım.”
Lüks Mal Varlığına El Konuldu
Operasyon kapsamında Taşdelen’in ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda dijital materyallerin yanı sıra toplam değeri yaklaşık 107 milyon 500 bin TL olduğu değerlendirilen varlıklara da el konuldu. Bunlar arasında:
2 lüks otomobil
2 yat/deniz aracı
2 şirkete ait mal varlıkları
7 bilgisayar, 1 tablet, 1 cep telefonu ve çeşitli dijital hafıza aygıtları
bulunuyor.
120 Ülkede Kullanılan Uygulamalar
Taşdelen ifadesinde, uygulamalarının 120 ülkede aktif olarak kullanıldığını belirterek şöyle dedi:
“Ben bir kanaat önderi olmak istiyorum. Türkiye’ye döviz kazandırıyorum. Mal varlığım abartıldığı gibi yüksek değil.”
