05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi GENEL Ferhat Aydoğan; Dalga Dalga Gelen Tehlike

Ferhat Aydoğan; Dalga Dalga Gelen Tehlike

Gazeteci Ferhat Aydoğan köşe yazısında Netflix ve Cem Yılmaz sorunları adı altında kaleme aldığı yazısında şu sözlere yer verdi ;

Dalga dalga gelen tehlike toplumsal aile yapısına dinamit olarak yine netflix aracılığı ile Cem Yılmaz menşeli olarak karşımıza çıkmış durumda. 

Geçtiğimiz gün grup toplantısında Sayın Devlet Bahçeli Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Aile ve toplumsal yapısına uygun olmayan sahneleri çok sert dille eleştirerek bunların kabul edilemez olduğunu söyledi. 

Bunu söylerken bazı kişiler ise ‘’ Bu Erşan Kuneri toplumsal bir gerçek ‘’ diyerek savunduklarını sanıyorlar . Halbuki  savunmak yerine Türkiye basını ve televizyonculuğu üzerinden topluma pompalanan ‘’ CİNSEL SAPKINLIK , PORNO ‘’ gibi sektörlerin toplumda olan etkisini gösteriyorlar da farkında değiller. 

Ben bu yazımla fark edilmeyen farkların üzerine biraz gideceğim…

Erşan Kuneri zamanına şöyle dönüp baktığımızda fazla uzak değil Türkiyenin maalesef ki yakın tarihinde şunu görüyorum ;

Avrupa ve Amerikan etkisi ile özgürlük ve demokrasinin geldiği çağlarda halkın aslında özgürlük kavramlarını cinsellik gibi basit bir kavrama sıkıştırıldığını ve binlerce yıllık Türk örf adetlerinin yaklaşık Cumhuriyetin kurulduğu yıllardan bu zamana kadar bir şekilde altının dinamitlendiğini görüyorum . Aynı zaman da Türk Yeşilçam etkisini ölçe bilmek için sözde sanatı yapanların ve sanatçıların hakim olduğu piyasayı kimin ve hangi din mensuplarının yönettiğine baktığımda  çoğu ‘’ Ermeni , Yahudi veya Ateist ‘’ olduğunu fark ediyorum. 

Sonra dönüp o dönemin giyim kuşamına baktığım da ise ‘’ Lezbiyen , Eş cinsel ‘’ insanların bu sektöre yön verdiğini ve toplumun bu beyinler tarafından giydirildiğini izliyorum. 

Bir bakıyorum ki:
Amerikan Emperyalizmi etkisi , Avrupanın özgürlükler modeli diye yutturulan modellerin aslında Türk aile yapısını ve binlerce yıllık Türk töresini değiştirmenin cabanası olduğunu anlatmaya çalıyorum. Bugünün mirasçısı medya üzerinden pompalanmaya çalışan misyoner faliyetin devamcısı olarak CEM YILMAZ gibileri karşımıza çıkıyor. Senaryo üzerinde biçilmiş görevler giyilmesi gereken kıyafetler var…

Yani dünden bu güne değişen bir şey yok !
Senaryo aynı senaryo oyuncular farklı kişiler aynı kişilerin devamı !
Peki bu senaryoda figüran olarak kalmaya devam mı edeceksiniz yoksa Bilge Lider Devlet Bahçeli gibi bu ahlaksızlığın üzerine mi gideceksiniz ?
Seçim sizin…

Ferhat Aydoğan

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *