06 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi GENEL Henri Benazus öldü. Henri Benazus kimdir? Ömrünü Atatürk'e adamıştı 

Henri Benazus öldü. Henri Benazus kimdir? Ömrünü Atatürk'e adamıştı 

Türkiye'nin en geniş Atatürk fotoğrafları koleksiyonuna sahip Hanri Benazus 94 yaşında hayatını kaybetti. Henri Benazus kimdir?

Ömrünü Mustafa Kemal Atatürk fotoğrafları toplamaya adayan, onlarca kitap yazan iş adamı Henri Benazus hayatını kaybetti.

Benazus, Türkiye'de en geniş Atatürk fotoğrafları koleksiyonuna sahipti.

Benazus'un yarın Altındağ Musevi Mezarlığı'nda öğle vakti defnedileceği öğrenildi. 

HENRİ BENAZUS KİMDİR?

27 Mart 1930'da İzmir'de doğdu, İzmir Atatürk Lisesi'nde okudu.

Türkiye'nin ilk beyaz et entegre tesislerinden birini kurmayı başardı, İzmir'in en önemli iş insanlarından biri oldu. 

Altay'ın başkanlığını yaptı, 80'li yılların sonlarında çalışma hayatından çekildi, kitap yazmaya ağırlık verdi, kendisini Atatürkçülük felsefesine adadı.

Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük Atatürk fotoğrafları koleksiyonuna sahip. 30 bine yakın Atatürk fotoğrafı topladı.

Hayatının unutamadığı en önemli anı ise Atatürk ile birlikte olduğu andı... 

Hanri Benazus üç yıl önce verdiği röportajda o anı şöyle anlatmıştı:

"İlkokul birinci sınıfa gidiyordum. Atatürk 9 Ekim 1937'de Aydın'ın Ortaklar köyüne geldi. Babam incir kooperatifinde katiplik yapardı. Atatürk'ü karşılamaya gidilecek. Okur yazar üç kişi buldular. İstasyon müdürü, muhtar ve babam. Babamın eteğine yapışıp tren istasyonuna gittim.

Akşama doğru Atatürk'ün meşhur beyaz treni geldi. Kompartımandan tek başına indi, yalnız başına daldı köylülerin arasına. Babamın yanından kaçtım, gittim Ata'nın yanına. Atatürk bir eli ile saçlarımı okşuyor, diğer taraftan sohbet ediyordu. Konuşması bittiğinde elimden tuttu, kompartımanına götürdü, babamı da davet etti. Masaya rakı ile leblebi geldi. Karanfil kokuluydu. Ben ne kadar leblebi varsa yedim. Atatürk farkına vardı, işaret etti, yenisi geldi. İkinci kasedeki leblebileri ceplerime, üçüncüsündekileri gömleğimin altına doldurdum. Evdeki dört kardeşime de götürmek istedim. O gün bir aile reisinin çarşıdan leblebi alması lükstü.

Çocukluğumda yaptığım bu davranışı, aradan on sene geçince sorguladım. Göz göre göre leblebilerini çalmışım.

Atatürk beni affetmiştir. Benim için en önemli safha bundan sonra başladı. Ona borçlu olduğumu anladım. Leblebi ödenir mi? Ödenir. Ama can alıcı nokta şu: Bana birçok platformda, örneğin kitap imza günlerimde, masadaki ismime bakıp 'Sen kimsin?' diye soran densizler olmuştur. 'Türk olsaydın adın Ahmet olurdu Mehmet olurdu' derler. İşte o zaman kafamın tası atmaya başlar. Oysa Atatürk adımı sordu, 'Hanri' dedim, soyadımı sordu, 'Benazus' dedim, bana 'Sen kimsin?' demedi. Ben o günden beri kendimi yalnız ve yalnız Türk hissederim. O 'Ne mutlu Türküm diyene' cümlesinin azametini benden daha iyi bilen çok az kişi vardır."

Hanri Benazus 30 bin fotoğrafa ulaşan Atatürk koleksiyonu için "Fotoğrafları vatanıma vereceğim" demişti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *