Suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarıyla gündeme gelen AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, hakkındaki suçlamalara yanıt verdi. Gazeteci Nagehan Alçı'ya konuşan Taşkesenlioğlu, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

"Ben kadın cinayetinin âlâsını yaşadım" diyen Taşkesenlioğlu, boşanmak istediği için başına bunların geldiğini söyleyerek, "Tek isteğim boşanmaktı Nagehan Hanım, tek suçum ondan ayrılmak istemekti. Boşanmak istediğim için tüm suçları ortaya çıkacak diye bunlar başıma geldi. Ben kadın cinayetinin alasını yaşadım, üçüncü sayfa haberlerine konu oldum ben diri diri öldüm! 30 sene önce ölmüş babamla ilgili bile iftiralar attılar, evimde elimde bıçaklı görüntülerim yayınlandı, çırılçıplak bırakıldım. Neden bu acıları ben yaşadım?" ifadelerini kullandı.

Peker'in servis ettiği videoda, "Lanet olsun size de kazandığınız paraya da" diye bağıran Taşkesenlioğlu, o konuya da açıklık getirdi. Taşkesenlioğlu, "Orada Ünsal ve onun erkek kardeşine söylüyorum. O ikisi tüm kriminal işleri yaptılar. Kast ettiğim benim abim değildi, çarpıttılar." dedi.

Taşkesenlioğlu, Ünsal Ban'a verdiği 2.5 milyon dolarla ilgili, "Nagehan Hanım 2.5 milyon doları Ünsal'a ofis alması için 2019'da verdim. O zaman TL karşılığı bugünkü gibi değildi, 10-11 milyon TL idi. Ben siyasetin yanı sıra bir işkadınıyım. Bu rakamları bir iş insanı verebilir. Bakın evliliğimizde ilk bir sene her şey çok iyiydi, benim ayağım yerden kesilmiş gibiydi. O ruh hali ile bana 'Şirketini şoföre devret, zaten milletvekilisin, ilgi üzerinde' deyince bunu sorgulamadım. Ünsal biz evlenirken 'Benim ABD'de Yağlıdere yöntemi ile götürdüğüm 3.5-4 kg altınım var' diyordu." ifadelerini kullandı.

Mal varlığıyla ilgili açıklamalarda bulunan AK Partili Taşkesenlioğlu, "Çoluğum, çocuğum yok, bir annem vardı, onu da kaybettim. Benim öyle fazla bir paraya ihtiyacım yok ki Nagehan Hanım. Kendi yağında kavrulan birisiydim. Bankada 2.5 kilo altınım var, o kadar. İnanın, bu 2.5 kilo altın dışında hiçbir servetim yok Nagehan Hanım. Ama gözüm parada değil. Bana bu kadar ağır iftiraların altında kalmak çok ağır geliyor. Artık kime inanacağımı, ne düşüneceğimi bilemez hale geldim. Karşıma çıkan her kadına 'Acaba kocaları onlara benim yaşadıklarımı yaşatır mıydı? Bunlar neden benim başıma geldi?' diye soruyorum." dedi.