Vaiz, reisülkurra.

Aslen Kırımlı bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak Gönen’de doğdu.

Babası Osman Efendi, annesi Fatma Hanım’dır.

İlk öğrenimini ve hıfzını tamamladıktan sonra 1920’li yıllarda İstanbul’a gitti.

Serezli Ahmed Şükrü Efendi’nin ders halkasına devam ederek, 1925’te kıraat ilminden icazet aldı.

Bu arada Medresetü’l-irşad’a kaydoldu.

Medreselerin kapatılması üzerine yeni açılan İmam Hatip Mektebi’nin son sınıfına kabul edildi; 1927 yılında bu okuldan mezun oldu.

Soyadı kanunu çıktıktan sonra Öğütçü soyadını aldı.

Halk arasında daha çok Gönenli Hoca olarak tanınmıştır.

İlk görevine Gönen Merkez Camii imam hatibi olarak başlayan Mehmet Efendi, üç yıl sonra askerliğini yapmak üzere buradan ayrıldı.

Dönüşte İstanbul’da Hacı Kaftani, Dülgerzade ve Hacı Hasan camileriyle Sultan Ahmed Camii’nde imamlık yaptı.

En uzun görevi Sultan Ahmed Camii imamlığıdır.

Bu sırada Üsküdarlı Ali Efendi’nin vefatıyla boşalan reisülkurralığı da üstlendi.

İmam Hatip okulları açılmadan veya yeterli sayıda mezun vermeden önce Gönenli Hoca, Türkiye’de din görevlilerine karşı duyulan ihtiyacı göz önüne alarak kendi gayretiyle öğrenci yetiştirirken sonraları bu faaliyeti her türlü sorumluluğunu üstlendiği Kur’an kurslarında sürdürmüştür.

Kur’an-ı Kerim ve dini bilgiler öğrenmek üzere Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden İstanbul’a gelen fakir öğrencilerin ihtiyaçlarını halktan topladığı yardımlarla karşılayarak önemli hizmetlerde bulunmuş ve 1940-1980 yılları arasında binlerce talebe yetiştirmiştir.

Onun ilgilendiği kursların başında hepsi de Fatih semtinde olmak üzere Üçbaş Camii Kur’an Kursu, Hacı Hasan Camii Kur’an Kursu ‘’İmaret-i Atik Camii ile birlikte’’ ve Akseki Mescidi’ndeki Hırka-i Şerif Kur’an Kursu gelmektedir.

Gönenli Mehmet Efendi, fahri vaiz olarak kadınların ihmal edilen din ve ahlak eğitimine daha çok önem vermekteydi.

Haftanın hemen her gününde İstanbul’un çeşitli yerlerindeki camilerde kadınlara vaaz verirdi.

İrşad konusunda Hz. Peygamber’in “Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz; müjdeleyiniz, ürkütmeyiniz.”

(Buhari) mealindeki hadisinin emrini hayatı boyunca titizlikle uygulamaya çalışmıştır.

Başarısı, coşkun imanı ve ihlâsı yanında uyguladığı hoşgörüye dayanan bu yöntemden kaynaklanmaktaydı.

Gönenli Hoca’nın hiçbir tarikata intisabı yoktu.

Bu hususta soru soranlara, “Biz Resulullah’ın yolundayız” derdi.

2 Ocak 1991’de vefat etti.

Fatih Camii’nde çok kalabalık bir cemaatin iştirakiyle, Abdurrahman Gürses tarafından kıldırılan cenaze namazından sonra Edirnekapı Şehitliği’ne defnedildi.