Kur'an'ı  Kerim; Resulü Ekrem sav Efendimiz vasıtasıyla Ümmeti Muhammed'e ihsan ve ikram olunan en büyük mucize ve en müstesna
Lutfi ilahidir. Ayeti kerimede şöyle buyuruyor:

Biz, Kur'an'dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, mü'minler için şifa ve rahmettir.(el-İsra; 82).

Mü'min, şifa kaynağı ve rahmet pınarı olan Kur'an'dan Hakka yakınlığı ölçüsünde nasipdar oluyor. 

Ebu Derda hazretleri anlatıyor: Resulullah sav ile beraberdik. Gözünü semaya dikti. Sonra; "Şu anlar, ilmin insanlardan çekip alındığı
anlardır. Öyle ki, insanlar ondan hiçbir şey ele geçirmeyle kadir olamazlar." buyurdular.

Ziyad İbn. Lebid el-Ensari ra araya girip, Ya biz Resulallah! Bizler Kur'anı okuyup dururken ilim bizlerden nasıl alınır? Vallahi biz onu hem okuyacağız, hem de  hanımlarımıza ve çocuklarımıza okutacağız! dedi.

Resulullah sav de; Allah iyiliğini versin ey Ziyad, ben de seni Medinenin dinde derin anlayış sahibi fakihlerinden biri olarak görürdüm,
Bak işte Tevrat ve İncil Yahudilerin ve nasranilerin elinde, onlara ne faydası oluyor? Onları okuyorlar, ancak muktezası ile amel etmiyorlar, dedi.
Cübeyr der ki; Ubade İbn. Samıte rastladım. Kardeşim Ebud'derda ne söyledi, işittin mi? dedim ve ona Ebu Derda'nın  söylediğini haber verdim.
Bana; Ebu Derda doğru söylemiş, dilersen kaldırılacak olan ilmin ne olduğunu sana haber vereyim: İnsanlardan kaldırılacak olan ilk ilim huşudur.
Büyük bir camiye girip huşu üzere olan tek bir şahıs bile göremeyeceğin günler yakındır, dedi.(Tirmizi)  

Aliyyül-Kari der ki,  Yani, onların İncil ve Tevratı amel etmeksizin okumaları sebebiyle istifade edemedikleri gibi, ey müslümanlar, siz de öylesiniz,
Kur'anın muhtevasını anlayıp onunla amel etmediğiniz müddetçe Kur'an'dan istifade edemezsiniz.

Fudayl İb. Iyaz'ın buyurduğu gibi: Kur'an, kendisiyle amel edilmek üzere inzal buyruldu. İnsanlar ise onu sadece okunmasını amel edindiler.
Kökleri toprakla buluşturulmayan bir ağaç nası ki kurumaya mahkumsa, Kur'an'dan uzak kalan ve Kur'an ile amel etmeyen bir gönlün akıbeti de
kurumaktır.

Kalbinde Kur'an'dan bir miktar bulunmayan bir kimseyi de Resulullah sav Efendimiz harabe bir eve benzetmektedir.(Tirmizi)