Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde, 16 gün önce kaybolan ve çevresinde "Oflu Mert" olarak tanınan Serdar Arslan’ın, alacak meselesi yüzünden iş ortağı tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Silahla vurularak öldürülen Arslan’ın cesedi, bir ormanda üzerine kireç dökülerek gömülmüş halde bulundu.
Serdar Arslan’ın dini nikahlı eşi G.K., 20 Ocak 2025 tarihinde jandarmaya başvurarak eşinin ortadan kaybolduğunu bildirdi. Jandarma ekipleri kayıp ihbarı üzerine soruşturma başlatırken, Arslan’ın en son bindiği otomobilin Ümraniye’de kapıları açık bir halde terk edilmiş olarak bulunması, olayın seyrini değiştirdi.
Polis, yaptığı incelemeler sonucunda aracın Kocaeli Başiskele’den bir kişi tarafından İstanbul’a getirildiğini tespit etti. Güvenlik kameraları sayesinde bu kişinin, Serdar Arslan ile birlikte Alabalık lokantası işleten iş ortağı Habil Ö.'nün kardeşi Mahsun Ö. olduğu belirlendi.
Soruşturma derinleştirildiğinde, iki ortak arasında bir süredir alacak meselesi yüzünden anlaşmazlık yaşandığı ortaya çıktı. Bu gelişmelerin ardından polis, cinayetin planlı bir şekilde işlendiği ihtimali üzerinde yoğunlaştı.
İstanbul Kayıp Şahıslar Büro Amirliği ekipleri, titizlikle yürüttüğü soruşturmanın ardından operasyon için düğmeye bastı. İstanbul ve Kocaeli’de toplam 7 adrese eş zamanlı baskın yapıldı. Operasyonda, cinayetle bağlantısı olduğu değerlendirilen biri kadın 7 şüpheli gözaltına alındı.
Şüpheliler arasında cinayeti işleyen Mahsun Ö., azmettirdiği iddia edilen Habil Ö. ve suç ortaklarından Sevban T. de bulunuyordu.Gözaltına alınan şüphelilerden Mahsun Ö., ifadesinde cinayeti kendisinin işlediğini itiraf etti. Ağabeyi Habil Ö.’nün, Serdar Arslan’ın kendisini öldürmek istediğini iddia ettiğini söyleyen Mahsun Ö., korkunç planı şu sözlerle anlattı:"Ağabeyim bana, Serdar’ın kendisini öldürmek istediğini ve ondan önce davranmamız gerektiğini söyledi. Bana, 'Cinayeti senin işlemen lazım, ben yaparsam ailemize kim bakacak' diyerek beni ikna etti. Birlikte cinayet planı yaptık.”
Mahsun Ö., olay günü işlenen cinayeti detaylarıyla anlattı:"19 Ocak’ta ağabeyim, Serdar Arslan’ı bağ evine çağırdı. Ben de orada bekliyordum. Serdar içeri girdikten sonra arkasından yaklaştım. Sırtı bana dönüktü. Silahımı çıkardım ve şarjör boşalana kadar ateş ettim. Kanlar içinde yere yığıldı.”
Şüpheliler, cesedi ilk başta bağ evinin yakınında gömmeye çalıştı. Ancak başarılı olamayınca, üzerini yapraklarla örterek olay yerinden ayrıldı.Birkaç gün sonra ağabeyi Habil Ö.’nün, cesedi daha güvenli bir yere gömmeleri gerektiğini söylemesi üzerine tekrar olay yerine döndüklerini anlatan Mahsun Ö., vahşeti şu sözlerle sürdürdü:"Yanımıza kireç aldık. Cesedi bir battaniyeye sardık, otomobile koyduk ve 2 kilometre uzaklaşarak seçtiğimiz bir noktaya gömdük. Vahşi hayvanlar çıkarmasın diye üzerine kireç döktük."Cinayeti azmettirdiği iddia edilen Habil Ö., Serdar Arslan’ın dini nikahlı eşine taziyeye giderek şüpheleri üzerinden atmaya çalıştı.
Taziyede bulunduğu sırada, cinayetin yönünü değiştirmek için şu ifadeleri kullandığı öğrenildi:"Onu İstanbul’da öldürmüşlerdir. Orada hasımları vardı. Kesin bir şeye karıştı ve onu orada yok ettiler."
Ancak polis ekiplerinin detaylı araştırmaları sonucu cinayetin Kocaeli'de işlendiği kesinleşti.İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğünde sorguları tamamlanan 7 şüpheli, Kocaeli Adliyesi’ne sevk edildi.
