Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde dikkat çeken bir protesto yaşandı. CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören torba yasa teklifine tepki göstermek için kürsüye çıplak ayakla çıktı. Elinde bir zeytin dalı taşıyan Dinçer, çarpıcı sözlerle doğa katliamına karşı duruşunu ortaya koydu.
“Toprakları Kömürün Karasına Peşkeş Çekmenize Ortak Olmayacağız”
CHP’li Dinçer, TBMM kürsüsünde yaptığı konuşmada, çıplak ayakla çıkmasının nedenini şu sözlerle açıkladı:
“Bu kürsüye çıplak ayakla çıkıyorum çünkü kömürün karasına peşkeş çektiğiniz topraklara değil, bu ülkenin emekle yoğrulmuş bereketli tertemiz topraklarına ayak basmak istiyorum.”
Dinçer, yasanın sadece zeytinlikleri değil, aynı zamanda vicdanları da hedef aldığını vurgulayarak, iktidar ortaklarını “rant uğruna doğa katliamına ortak olmakla” suçladı. Yasa teklifine 'evet' oyu verecek olan milletvekillerinin "bu katliamın suç ortağı" olacağını belirtti.
“Zeytin Taşınmaz, Yaşatılmaz; Köküyle Ölür”
Yasa teklifinde zeytinliklerin taşınabileceği yönündeki ifadeleri sert bir dille eleştiren Dinçer, zeytin ağaçlarının köklü ve hassas bir ekosisteme sahip olduğunu şu sözlerle dile getirdi:
“Zeytin ağacını kökünden söküp bir başka toprağa taşıdığınızda onu tamamen öldürmüş olmazsınız belki ama yaşatmış da sayılmazsınız. O artık bitkisel hayattadır. Kökü sökülmüş bir ağacın iklimini, toprağını, kuşunu, karıncasını taşıyabilecek misiniz?”
Dinçer, zeytinliklerin taşınması halinde yaşanacak verim kaybı, iklimsel uyumsuzluklar ve köylünün karşılaşacağı zorlukların göz ardı edildiğini savundu. Verilecek alternatif arazilerin verimi, konumu ve köylünün geçimi açısından uygun olup olmadığının net şekilde ortaya konmadığını belirtti.
“Doğayı, Zeytinleri ve Köylüyü Feda Ediyorsunuz”
Milletvekili Dinçer konuşmasında, AK Parti iktidarının çevre politikalarını da hedef aldı. Kazdağları’nda siyanürle altın aranması, Afşin Elbistan’da halkın soluduğu kirli hava, Akbelen Ormanı’nda köylülere karşı çevik kuvvetle yürütülen operasyonlar ve Karadeniz'deki HES projeleri gibi örneklerle hükümetin doğaya karşı tutumunu gözler önüne serdi.
“Siz, Kazdağları’nda 400 bin ağacı katlettiniz. Afşin Elbistan’da halkı zehirlediniz. Akbelen’de köylüye TOMA sürdünüz. Uzungöl’ü betonlaştırdınız. Şimdi de bin yıllık zeytinlikleri dozerin altına yatırmak istiyorsunuz.”
“Yeşili Ancak Doların Rengiyse Severler”
Dinçer, hükümetin sadece ekonomik çıkarlara dayalı bir çevre politikası izlediğini ileri sürdü:
“Huylu huyundan vazgeçmez. Siz yeşili sadece doların rengi olduğu sürece seversiniz. Yargıyı saraya, eğitimi tarikatlara, sağlığı piyasaya bağladınız. Şimdi de doğayı maden şirketlerine teslim ediyorsunuz.”
CHP'den Net Tavır: “Katliama Ortak Olmayacağız”
CHP olarak bu yasa teklifine kesinlikle karşı olduklarını vurgulayan Dinçer, partilerinin doğa ve köylülerin yanında yer almaya devam edeceğini belirtti. Konuşması boyunca sık sık alkış alan Dinçer’in protestosu, sosyal medyada da geniş yankı buldu.
Torba yasa teklifinin önümüzdeki günlerde Meclis’te görüşülmeye devam etmesi bekleniyor. Çevreciler ve muhalefet partileri ise yasa tasarısının geri çekilmesi için kamuoyu oluşturmaya kararlı görünüyor.
