03 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi GÖZDEN KAÇMASIN Şeyma Gökçe'nin ölümü şüpheli! Sevgilisi hakkında ağırlaştırılmış müebbet istemi!

Şeyma Gökçe'nin ölümü şüpheli! Sevgilisi hakkında ağırlaştırılmış müebbet istemi!

Ankara'nın Etimesgut ilçesinde, Şeyma Gökçe'nin 14. kattan düşerek ölümü intihar olarak değerlendirildi. Ancak soruşturma, sevgilisi Hüseyin Uyucu'nun "kasten öldürme" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına yol açtı. Gökçe'nin annesi, şiddet ve uyuşturucu iddialarında bulundu.

Ankara’nın Etimesgut ilçesinde 15 Mart 2025 tarihinde yaşanan trajik olayda, 31 yaşındaki Şeyma Gökçe, oturduğu apartmanın 14. katından düşerek hayatını kaybetti. Gökçe’nin ölümü başta intihar olarak değerlendirilse de, soruşturma ilerledikçe olayın şüpheli bir yön kazandığı ortaya çıktı. Olayla ilgili sevgilisi Hüseyin Uyucu hakkında "kasten öldürme" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle iddianame düzenlendi.

Olay günü, çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine ulaşan polis ekipleri, kapısı açılmayan daireye çilingir yardımıyla girdi. İçeride yatak odasında uyur halde bulunan Hüseyin Uyucu, olayla ilgili ilk şüpheli olarak gözaltına alındı.

Şeyma Gökçe'nin annesi Günnur Gökçe, kızının uzun süredir Hüseyin Uyucu tarafından psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldığını öne sürdü. Ayrıca Uyucu’nun Gökçe'yi uyuşturucu maddeye alıştırdığını iddia etti.

İddianamede; kadının düştüğü belirlenen daireye giden ve kapıyı çalan emniyet ekipleri, çilingir yardımıyla eve girdi. Daire girişinde koridorda dağınık şekilde eşyalar, katlanmış halı, kırılmış mobilya cam parçasının olduğu eşyaların girişe engel şekilde bulunduğunu tespit eden ekipler, yatak odasında uyuyan maktulün erkek arkadaşı Hüseyin Uyucu'yu gözaltına aldı.

İddianamede ifadesine yer verilen şüpheli  Bilkent Gaziler Fizik Tedavi Hastanesinde tedavi olduğu süreçte Gökçe'yi tanıdığını, arkadaşlıklarının zamanla sevgililiğe dönüştüğünü anlattı. Ankara'ya taşındıktan sonra birlikte yaşamaya başladıklarını belirterek "Sevgili olduktan sonra bana 'küçük yaşta cinsel tacize uğradığını' bu yüzden psikolojisinin bozulduğunu, birkaç sefer intihara teşebbüs ettiğini, evden kaçtığını, ölmek istediğini anlatmıştı. " ifadelerini kullandı.

Olay gününe kadar maktulle aralarında herhangi kavga olmadığını iddia ederek  kahvaltı yaptıkları sırada kıskaçlık nedeniyle aralarında tartışma çıktığını, Gökçe'nin yatak odasına giderek kıyafet dolabını hızlı bir şekilde çekince dolabın aynasının kırıldığını iddia etti.

Uyucu, beyanlarında;  “O sırada protezim takılı değildi ve tek bacak haldeydim. Kendisine sarılıp zarar vermemesi için sakinleştirmeye çalışsam da tek bacak olduğum için gücüm yetmedi. Kendisinden protezimi ve silikonu vermesini istedim ancak aynı şekilde salona giderek yere bardak fırlatıyordu. Yanıma gelerek silikonu bana verdi ve protezimi taktım. Kendisini sakinleştirmeye çalıştım ve cam kırıklarından zarar görmemesi için terlik giymesini istedim. Bir süre terliği giymedi. Ayaklarının altı cam kırıklarından dolayı kesilmişti. Gün içinde ağrılarım nedeniyle reçeteli olan haplarımdan toplamda ayrı ayrı 6 adet içtim ve uyuyakaldım. O esnada Şeyma da benimle birlikte yataktaydı. Şeyma'nın üzerinde bana ait bordo renkli tişört ve kendisine ait pembe renkli eşofmanı vardı. Aynı gün saat 19.50 sıralarında polisler evime girmişler ve bana 'kız arkadaşın nerede' diye sorduklarında ben de kendilerine 'evde abi' diye cevap verdim. İkametime polisler ile baktığımda ikametimin tertemiz olduğunu, Şeyma'nın valiz, hurçlar ve poşetlerinin kapı önünde olduğunu gördüm. Polisler o sırada bana Şeyma ile ilgili sorular sordular. Kötü bir şey olduğunu anladım. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Kendisiyle aramız çok iyiydi, kendisini seviyordum ve evlilik planları yapıyorduk.” ifadelerini kullandı.

Müşteki sıfatıyla ifade veren, maktulün annesi Günnur Ç. ise kızının intihar ettiğine inanmadığını, kızının kendisine şüphelinin şiddet uyguladığını anlattığını aktardı. Günnur Ç. "Şeyma yine son zamanlarda Hüseyin'in kendisini takip ettiğini, telefonuna program yüklediğini, Hüseyin'in kendisine baskılar yaptığını bana söylemişti. Bu hususa ilişkin bana mesaj da atmıştı. Kızım uyuşturucu madde kullanmazdı. Ancak kızımla ilgili gelen adli tıp raporunda uyuşturucu kullandığını daha sonradan adli makamlardan öğrendim. Kızımı uyuşturucuya Hüseyin Uyucu alıştırmıştır. Ben kızımın intihar ettiğini düşünmüyorum." şeklinde konuştu.

Tanık olarak ifade veren E.A.H. de maktulün komşusu olduğunu olay günü karşı dairesinden kavga sesleri duyduğunu bir müddet sonra da çok sert bir şekilde düşme sesine benzer bir ses duyduğunu belirtti.

İddianamede, şu tespitlere yer verildi: "Olay akabinde kolluk kuvvetlerince maktulün atıldığı daireye çıkılarak kapı çalındığında yaklaşık 45 dakika boyunca kapının açılmadığı, akabinde çilingir vasıtasıyla ikamet kapısının açıldığı, ikametten içeriye polis ekiplerince girildiği, ikametin yatak odasında Hüseyin Uyucu'nun polisler tarafından yataktan kaldırıldığı, polis ekiplerince kendisine olayla ilgili olarak sorulan sorulara çelişkili, manasız ve tutarsız cevaplar verdiği belirlenmiştir. Şüphelinin bu şekilde suçtan kurtulmaya yönelik davranış sergilediği, ikamette boğuşma emareleri görüldüğü, kan lekeleri ile kırık cam parçalarının olduğu, Uyucu'nun her ne kadar ikamette bulunan cam parçalarının maktulün olay öncesi sinir krizi geçirmesi sonucu aralarında çıkan tartışma sırasında meydana geldiğini beyan etmiş ise de maktulün yapılan ölü muayene ve otopsi raporu doğrultusunda elinde ve kolunda herhangi bir kesi olmadığı tespit edilmiştir."

Uyuşturucu madde içirmek suretiyle maktulün direncini kırdığı ve maktulü mutfak camını açarak yaklaşık 40 metre yükseklikten aşağıya atmak suretiyle "beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiyi kasten öldürme" suçunu işlediği kaydedilen Hüseyin Uyucu hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *