YÜKSEK Askeri Şûra kararına rağmen terfi ettirilmeyen tümgeneraller Gürbüz Kaya ve Halil Helvacıoğlu ile Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu'nun açtığı davayı karara bağlayan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, bir üst rütbeye terfi ettirilmemeleri işlemini hukuka aykırı bulup iptal etti.

Etti etmesine de bizim hukuk tanımayan yöneticilerimiz hemen harekete geçti.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, karara lişkin, ''Bizim açığa alma kararımız var. Bu süreci yürütmede ve bu tasarrufla ilgili kararlılığımızı ifade ettik. O kararlılığımız sürüyor ve sürecek'' dedi.

Sürüyor da...

Yargı kararını verdikten ve işlemi iptal ettikten sonra, artık yönetimin o konudaki inisiyatifi kalmamaktadır.

Yönetim o konuda irade ve takdir hakkını kullanamaz.

Tercih de yapamaz.

Tabii bu söylediklerimiz eğer hukuk devletinde yaşıyorsak geçerlidir.

Yok eğer, hukuk devletinde değilsek ve muz cumhuriyetinde yaşıyorsak o zaman yöneticilerin sözü yargı kararının yerine geçer.

Geçiyor da...

Şu soruyu da kendi kendimize sormamız gerekir: Bu hükümet, neden işine gelen kararlar verdiğinde yargıyı alkışlayıp, işine gelmeyen kararlarda acımasızca eleştirmekte,hatta ''Ayağımıza kurşun sıkıyorlar''demekte; hatta kararların gereklerini yapmamaktadır?

Oysa yargı tam da bunun için; yani yönetilenlerin hakkını yönetenlerin hukuk tanımayan kararlarından korumak için vardır.

Bu iptal kararı üzerine nasıl bir gelişme yaşanacağını hep birlikte göreceğiz.

HUKUK MU GUGUK MU? 

HUKUK devletinin ne anlama geldiğini ve önemini, değerini bu süreçleri yaşadıkça ve AKP hükümetinin uygulamalarını gördükçe daha iyi anlıyoruz. Yargı kararlarını yürütme uygulamaktadır.

Anayasaya ve mer'i kanunlara göre de uygulamak zorundadır.

Yargı kararları herkesi, bu bağlamda yönetimi de bağlayıcı kılmıştır.

Bu bağlayıcılık, onu geciktirmek ya da uygulamamak gibi bir yetkisi, lüksü, ya da hakkı olmadığını gösterir.

Göstermezlerse keser döner sap döner gün gelir hesap döner.

O zaman ne olacağını da hukuk tanımazlar düşünsün..

RAFA KALKAN ADALET...

BU iktidar idari yargı kararlarını hiçe sayarak açıkça, kasten veya yeni işlemler, hatta yasalar yaparak hukukun üstünlüğü ve eşitlik ilkeleri ihlalinden hiç çekinmeden etkisizleştirmektedir.

Hele de referandum sonrası tam bir hukuk tanımaz hal almıştır.

İstediği yasalar şimdi de bir bir torbaya girmektedir.

AKP iktidarı; yandaşları kayırmak, diğerlerini ötekileştirmek ve ezmek için, idari yargı kararlarını kasten ve taammüden etkisizleştirmektedir.

Şimdi ise, askeri yürütme ve askeri yargı alanındaki girişimlerini, eylemlerini ve gücünü göstermektedir.

Askeri yürütme ve yargı gücünün etkinliğinin ne olduğunu veya olamayacağını bu süreçte hep birlikte göreceğiz...

Hukuk düzeninin ne olduğu Anayasa kapsamında açıkça bellidir.

Ancak AKP döneminde bunlar rafa kaldırıldı, kaldırılıyor.

İSMİNDE ADALET VAR AMA...

BİR yandan YAŞ kararlarına yıllardır şerh koyuyorlar...YAŞ kararı ile TSK'dan irtica nedeniyle ilişkisi kesilmiş personelin dönüşü için yasa çıkarma hazırlığına giriyorlar.

Diğer yandan yargı kararı ile terfi işlemi onaylanan askeri personeli ihraç etmeye çalışıyorlar.

'Herkes için adalet' sözünü dillerinden düşürmeyenler, kendi gibi düşünmeyenleri adaletsizliğe mahkûm ediyorlar...

Başa dönecek olursak aslında 'Biz mahkeme kararını uygulamayız. Partimizde 'Adalet' ismi geçse de biz kendi adaletimizi uygularız'' demek istiyor Beşir Paşa...

Veziriazam Recep Paşa ise ''Ben ne dersem o olur'' diyor...

Peki hemşehrisi belediye başkanına sahip çıkıp kefil olan, hocası Erbakan'ın trilyon davasını bir kalemde silen Başkomutan 'Gül Paşa' buna ne diyor, ya da diyecek?

Haa bir de Mehmetçiği Ata'sına koşturmayanlara...

 

Tüm ORTADOĞU okurlarının yeni yılını kutlar, sağlık ve mutluluklar dilerim.