18 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi GÜNDEM 15 Temmuz gecesi kaybolan silahlarla ilgili iddialara AK Parti'den ilk yanıt

15 Temmuz gecesi kaybolan silahlarla ilgili iddialara AK Parti'den ilk yanıt

Hain darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz 2016 gecesinde devlete ait silahların ortadan kaybolduğu iddia edilmiş, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı 24 silahın kayıp olduğunu doğrulamıştı. Muhalefetin bu konu hakkındaki iddialarına AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal yanıt verdi

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in ortaya attığı '15 Temmuz 2016 gecesi silahlar kayboldu' iddiasına İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, "Söz konusu dönemde İçişleri Bakanlığı bünyesinde bağlı kurumlardan Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı envanterinde bulunan silahlardan, mezkür haberlerde iddia edilen miktarlarda bir sayısal eksiklik, kesinlikle söz konusu değildir. Konuya ilişkin olarak envanter sayımlarıyla da teyit edilen resmi veriler şu şekildedir:

ÇATAKLI, 24 SİLAHIN KAYBOLDUĞUNU DOĞRULAMIŞTI

Jandarma Genel Komutanlığı envanterinde kayıtlı 7 adet MP5 Makineli Tabanca, 15 Temmuz 2016 gecesi halka karşı kullanılmak üzere darbeciler tarafından depolardan gasp edilmiş, çatışmalarda kaybolduğu anlaşılmıştır. Bugüne kadar kayıp silahların bulunması mümkün olmamıştır. Yine aynı hain darbe girişimi sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne yapılan saldırı neticesinde Ankara Emniyet Müdürlüğü envanterine kayıtlı 3 adet G3 Piyade Tüfeği, 11 adet Kalaşnikof Tüfek, 1 adet MP5 Makineli Tabanca, 1 adet kuru sıkı tabanca olmak üzere toplam 16 silah kaybı tespit edilmiş, ayrıca İstanbul'daki olaylar sırasında, İstanbul Emniyet Müdürlüğü envanterine kayıtlı 1 MP5 Makineli tabanca kaybolmuştur. Bugüne kadar kayıp silahların bulunması mümkün olmamıştır. 15 Temmuz hain darbe girişimi kaynaklı olarak, İçişleri Bakanlığı bünyesinde başkaca herhangi bir silah kaybı mevcut değildir" ifadeleri ile yanıt vermişti.

"CHP, 15 TEMMUZ'A 'TİYATRO' DEMEYİ SEÇTİ"

Kayıp silahlar iddialarıyla ilgili bir açıklama da AK Parti'den geldi. AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal 15 Temmuz hain darbe girişiminin 5'inci yıl dönümünde, açıklamalarda bulundu. Ünal, 15 Temmuz'u siyasi tartışmanın malzemesi yapmanın son derece yanlış olduğunu söyleyerek, "Çünkü; o geceyi bu Meclis'te CHP'lisi, MHP'lisi, AK Partilisi birlikte yaşadı. 15 Temmuz'da bir millet mutabakatı oluştu. Bu millet mutabakatı aslında 7 Ağustos Yenikapı mitinginde de mevcuttu. O millet mutabakatının içerisinde CHP de vardı. Ama 7 Ağustos'tan sonra ne oldu bilmiyoruz. CHP, 15 Temmuz'a 'kontrollü darbe', 'tiyatro' demeyi seçti. Bu gecede millet çıplak elleriyle, istiklaline, devletine, geleceğine sahip çıktı" dedi.

"KAYIP SİLAHLARIN GÜNDEME GETİRİLMESİ, İYİ NİYETLİ AÇIKLAMALAR DEĞİL"

Ünal, devletin hukuk temelinde verdiği kararların siyaset malzemesi yapılmasının yanlış olduğunu belirterek, "15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde CHP'nin, CHP'nin yandaş medyasının hem KHK'lıları gündeme getirmesi, hem kayıp silahlar konusunu gündeme getirmesi, bunun da 15 Temmuz'un yıl dönümüne denk gelmesi, 15 Temmuz'la ilgili millet nezdinde ve uluslararası alanda oluşmuş olan meşruiyeti yaralayan, itibarsızlaştıran argümanlar maalesef içeriyor. Kayıp silahlar iddiası daha önce FETÖ'cü hesaplar tarafından ortaya atıldı. Türkiye'de de hemen bazı hesaplar bunu alıp kullanmaya ve yaymaya başladılar. Bunları iyi niyetli açıklamalar olarak görmek mümkün değil" diye konuştu.

"BİRİLERİNİN GERÇEĞİ UNUTMAMASI GEREKİYOR"

Ünal, 15 Temmuz sonrası her türlü hukuki yolun, OHAL İzleme Komisyonu'na varıncaya kadar kurulduğunu, hukuk devletlerinde olması gereken bütün mekanizmaların oluşturulduğunu bildirdi. Mağduriyetlerin oluşmaması için her türlü hassasiyetin gösterildiğini vurgulayan Ünal, "OHAL İzleme Komisyonu'na yüz binin üzerinde başvuru oldu. Bu başvuruların birçoğunun, yaklaşık 50 binin üzerinde başvurunun tek bir kalemden çıktığı, sadece altındaki imzaların değiştirildiği açık bir şekilde ortaya çıktı. OHAL İzleme Komisyonu bütün bu başvuruları en ince detaylarına kadar inceledi. Herhangi bir mağduriyet oluşmuşsa, bunların geri dönüşlerine ilişkin hukuki alt yapıyı oluşturdu. O yüzden burada birilerinin Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğu gerçeğini unutmaması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"BUNUN ADI MUHALEFET MİDİR?"

CHP'nin, özellikle yargılama süreçlerinin bitmesi ve Türkiye'deki iç hukuk yollarının kapanmasından sonra, bu davaların Avrupa İnsan hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşınmasını amaçladığına işaret eden Ünal, "Yani AİHM'de görülecek davalara ilişkin, Türkiye aleyhine oluşturulmak istenen bir altlık var. İkincisi, o dönem Kemal Kılıçdaroğlu mahkemelerle ilgili çok kötü açıklamalar yaptı. Türkiye'deki yargılamanın gayri meşru olduğunu, o gece suçüstü yakalanmış darbecilerin yargılandığı mahkemeleri bile gayri meşru ilan etti. Savcıları 'satılmış savcılar, satılmış hakimler' ifadeleriyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yargı sistemini tartışmaya açtı. Bütün bu söylemler aslında Türkiye'nin uluslararası alanda yalnızlaştırılması, tecrit edilmesi, Türkiye'deki hukuk sisteminin meşruiyetinin yara görmesine zemin hazırladı. Bu çalışmalarıyla da AİHM'e dönük bir altlık oluşturmayı amaçladılar. Peki bunun adı muhalefet midir? Muhalefet, 'Türkiye'de mal ve can güvenliği yok' diyerek, aslında uluslararası alanda Türkiye'ye karşı uygulanan tecrit, Türkiye'nin tam bağımsızlık mücadelesine karşı uygulanan o tecrit politikasının bir aparatı ve parçası haline geldi" dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *