İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Çok farklı bir gündem yoğunluğuyla mücadele ettik. Oysa önümüzdeki bu 4,5 yıllık süre artık bize bütün yaraları sarmak, reformlar yapmak, terörle mücadeledeki bitirici vuruşları yapmak, gençlerimizi dünyaya hazırlamak, Türkiye'nin rekabet gücünü ve üretimini arttırmak için yeterli bir süredir." dedi.

Soylu, Öz Orman-İş Sendikasının bir otelde düzenlenen 4. Olağan Genel Kurulunda, bugün dünyanın değişen ve kötüleşen iklim şartlarını, küresel iklim felaketi senaryolarını konuştuklarını söyledi.

Yerleşim yerlerinin şu anda dünyadaki arazilerin yüzde 1-2'sini, 2050'de ise yüzde 4-5'ini kaplayacağını vurgulayan Soylu, tarım yapılan alanların biraz daha daralacağını ifade etti.

Tarımsal ürünlere talep bugün gibi artmaya devam ederse, 2050 yılında daha fazla ekilebilir alana ihtiyaç duyulacağına işaret eden Soylu, insanlığın bir çare olarak ormanları kesip tarım alanı açmaya başlayacağını anlattı. Soylu, "Belki de zincirleme bir kötülük reaksiyonu başlayacak. Türkiye, her yıl tarım alanlarından 500 milyon ton, tüm ülke yüzeyinden 1 milyar 400 milyon ton verimli toprağını maalesef erozyonla kaybetmektedir. Cumhuriyetin ilk yıllarından bu güne kadar 3 milyardan fazla ağaç, 72 bin orman yangınında kaybedilmiştir. Hala ülkemizde yılda ortalama 2 bin orman yangını çıkmaktadır." diye konuştu.

"Üyelikten çekilmede noter koşulunu kaldırdık"

Türkiye'de çalışma şartlarının, çalışanların haklarının, çalışma barışının bugünkü noktalara gelebilmesinin uzun ve meşakkatli bir süreç olduğuna değinen Soylu, sendikaların, vatandaşlar ile devlet arasındaki mesafenin azaltılmasına katkı yaptığını söyledi.

Soylu, Türkiye'nin, özellikle 2002'den bu yana her alanda olduğu gibi sendikal hayatta da önemli adımlar attığını anlatarak, şunları kaydetti:

"E-üyelik Sistemi'nden noter şartına, yüzde on barajından memura toplu sözleşme hakkına kadar, sendikal hayattaki birçok meseleyi çözüme kavuşturduk. Darbe döneminden kalma 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun yerine 2012 yılında daha demokratik ve özgürlükçü bir kanun olan 6356 sayılı 'Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nu çıkardık. Bu kanunla, sendikalarla ilgili mevzuatı daha sade ve uluslararası normlara uygun hale getirdik. Yüzde 10 olan iş kolu barajını yüzde 1'e, işletme barajını yüzde 50'den yüzde 40'a indirdik. Üyelik ve üyelikten çekilmede noter koşulunu kaldırdık."

Bakan Soylu, sendika üyeliğinde "e-Devlet" sistemine geçerek işçilerin sendikalaşmasını kolaylaştırdıklarını ifade ederek, iş yeri sendika temsilcilerinin ve yöneticilerinin güvencelerini arttırdıklarını söyledi.

Grev ve lokavt yasağı olan işler ve yerlerin kapsamını daralttıklarını, "siyasi amaçlı grev, genel grev ve dayanışma grevi ile iş yeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme" türü bazı grev ve grev benzeri eylemleri yasaklayan hükmü, kanun metninden çıkardıklarını dile getiren Soylu, ayrıca grev gözcüleri üzerindeki kısıtlamaları da kaldırdıklarına dikkati çekti.

"Adımlarımızın sahaya yansıması oldu"

Sendikalarla ilgili iş ve işlemlerin Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü bünyesinde takip edildiğini aktaran Soylu, şöyle devam etti:

"Yine bu iş ve işlemlerin etkin şekilde takip edilebilmesi için Sendika Bilgi Sistemi (SENBİS) adını verdiğimiz bir dijital altyapı hazırladık ve uygulamaya aldık. Biraz önce saydığım bütün işlemlere ait bildirimler şu anda valiliklere fiziken yapılıyor ve bunlar, valiliklerimiz tarafından hemen SENBİS altyapısına giriliyor, hem de fiziken iletiliyor. Şimdi bunu bir adım daha ileriye taşımak istiyoruz. Sendika yöneticilerine kullanıcı yetkisi vererek zorunlu bildirimleri SENBİS üzerinden kendilerinin yapabilmelerine imkan tanımak istiyoruz. Arkadaşlarımız yazılım çalışmalarını tamamladı, mevzuatla ilgili çalışmalarımızı bitirdiğimizde inşallah bu seçeneği de kullanmaya başlayacağız."

"Türkiye bugüne kadar tehditlerine karşı kendisini savundu"

Önlerinde seçim olmayan 4,5 yıllık süre bulunduğuna işaret eden Soylu, şöyle konuştu:

"Çok farklı bir gündem yoğunluğu ile mücadele ettik. Oysa önümüzdeki bu 4,5 yıllık süre artık bize bütün yaraları sarmak, reformlar yapmak, terörle mücadeledeki bitirici vuruşları yapmak, gençlerimizi dünyaya hazırlamak, Türkiye'nin rekabet gücünü ve üretimini arttırmak için yeterli bir süredir. Bunu başarabiliriz ve bunu başarabilecek güçteyiz ama neyi başaracaksak, bunu hep birlikte başarabiliriz. Görüşlerimiz, düşüncelerimiz, bakışlarımız farklı olabilir ama Türkiye heyecanımız aynı olmalıdır. Geleceğimize inancımız, kendimize inancımız, milletimize inancımız hep aynı olmalıdır. Türkiye bugüne kadar tehditlerine karşı kendisini savundu."

Terörle mücadeledeki kararlılıklarının aynı şekilde devam edeceğini vurgulayan Soylu, şu anda 900 timin Doğu ve Güneydoğu'da dağlarda terörle mücadele ettiğini ve sabah saatlerinde yaptıkları geniş çaplı operasyonlarda askerlerin, 3 teröristi etkisiz hale getirdiğini aktardı.

Uyuşturucuyla mücadele de kararlı bir şekilde mücadele edeceklerine değinen Soylu, trafikte de yaya öncelikle trafik uygulamasına geçtiklerini söyledi.