Avrupa Birliği, 2026 yılından itibaren 150 avronun altındaki uluslararası siparişlerde uygulanan gümrük vergisi muafiyetini kaldırmayı planlıyor. Düzenlemenin, Türkiye’nin Avrupa pazarına yönelik e-ihracatında ciddi bir maliyet artışı yaratabileceği belirtilirken, iş dünyası temsilcileri Türkiye'nin bu uygulamadan muaf tutulmasını talep ediyor.
Yeni düzenleme Türkiye’yi de etkileyecek
AB’nin bu kararı, resmi olarak Çin kaynaklı düşük fiyatlı ürün akışını sınırlamayı amaçlasa da Türkiye’den yapılan küçük ölçekli e-ticaret gönderilerinin de yeni uygulamaya dahil edilmesi bekleniyor. Bu durumun özellikle KOBİ’ler ve tekstil-hazır giyim sektöründe rekabet baskısını artıracağı ifade ediliyor.
İTO Başkanı Avdagiç: “Belirsizlik acilen giderilmeli”
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, alınması planlanan kararın kapsamının netleşmediğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
Mevcut veriler, AB’ye 150 avro altındaki gönderilerin yüzde 91’inin Çin'den geldiğini gösteriyor.
Ancak düzenlemenin hangi ülkeleri etkileyeceğine dair belirsizlik Türkiye’yi riskli bir konuma taşıyor.
Türkiye’nin Gümrük Birliği ortağı olduğunu vurgulayan Avdagiç, ülkemizin muafiyet dışında bırakılması gerektiğini söyledi.
Avdagiç, e-ihracat hacminin 2025 itibarıyla 8 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini ve bu hacmin önemli bölümünün AB’ye yapıldığını hatırlattı.
TİM Başkanı Gültepe: “Türk ürünleri ek maliyet baskısıyla karşılaşabilir”
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe de düzenlemenin Çin’den gelen akışı hedeflediğini ancak Türkiye'nin aynı kategoriye sokulmasının yanlış olduğunu belirtti.
Gültepe, şunları kaydetti:
Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün AB pazarında son yıllarda zaten kayıplar yaşadığına dikkat çekti.
Muafiyetin kalkması hâlinde ürünlerin ilave maliyet yüküyle karşılaşacağını, bunun da sipariş, ciro ve istihdam kaybı yaratabileceğini söyledi.
Gültepe, olası olumsuz etkinin azaltılması için Türkiye’nin AB’den muafiyet talep etmesinin ve gerekli diplomatik girişimlerin hızlandırılmasının önemine işaret etti. Aksi durumda lojistik desteklerin artırılması ve e-ihracat teşviklerinin genişletilmesinin zorunlu hâle gelebileceğini ifade etti.
