Erdoğan'ın Batmanlı gençlerle buluşmasını köşesine taşıyan Selvi, "Batmanlı sanatçılar Kürtçe şarkılar söyleyerek karşıladılar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı. Kürtçe kaset dinlediği, cezaevindeki görüş sırasında annesiyle Kürtçe konuştuğu için insanların işkence gördüğü bir Türkiye’den, bugün geldiğimiz noktayı anlatması açısından önemliydi." dedi. 

Selvi, "Bir genç kız Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Kürtçe soru sordu. Ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Kürtçe olarak yayınladığı ünlü Kürt şairi Ahmed-i Hani’nin Mem-u Zin isimli eserini Erdoğan’a imzalattı." ifadelerini kullandı. 

Selvi, yazısını şöyle sürdürdü:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Kürtçe soru soran genç kızın söyledikleri aslında Türkiye’nin nereden nereye geldiğinin bir özetiydi.

“Eskiden evlerimizde konuşmaya korktuğumuz dilimizi bugün Cumhurbaşkanımızın karşısında konuşabiliyorum” dedi.

Genç bir kızımızın Cumhurbaşkanı ile Kürtçe konuşabilmesi, kimsenin bir lütfu ya da ihsanı değil. Onun anasının ak sütü gibi helal olan hakkıdır. Ama o hak, yasaktı. O hak, hapis cezasıyla cezalandırılıyordu.

Kürtçenin önündeki engelleri Selahattin Demirtaş’a özgürlük diyenler kaldırmadı. PKK da kaldırmadı. Tam tersine yasaklardan beslendi. Yasakçı zihniyete karşı mücadele veren Erdoğan kaldırdı. Bugün o genç kızımız evinde rahatça konuşamadığı Kürtçeyi cumhurbaşkanının huzurunda konuşabiliyorsa bu da Erdoğan’ın sayesinde oldu.