Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Gaziantep Valisi Davut Gül'e ziyarette bulundu.
Ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gül, şu ifadeleri kullandı:
- (AYM'nin eski CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'na ilişkin yeniden "hak ihlali" kararı vermesiyle ilgili) Anayasa Mahkemesinin verdiği kararlar bildiğiniz gibi bağlayıcıdır. Anayasa hükmü de bunu gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığı anayasanın bağlayıcılığından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla hukuk güvenliği, hukukun üstünlüğü anlamında olması gereken Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasıdır. Anayasa Mahkemesi kararları idareyi, bütün kurumların gerçek ve tüzel kişileri, mahkemeleri bağlar, esas itibarıyla hukukun bu anlamda uygulandığı yerlerde, mahkemelerde de anayasa kararlarına uyulması da hukukun bir gereğidir. Elbette Anayasa Mahkemesi kararlarının hepsine katılmadığımız, kabul etmediğimiz bu süreçte de dahil, gerekçeli karar açıklandığında da söylenecek çok şey vardır. Tartışılacak, kabul edilmeyecek. Ama bu uygulanmayacak anlamına gelmez. Kararlar uygulanmak için vardır. Hukuk devletinde de kurallar ve hukukun emrettiği hükümler geçerlidir. Dolayısıyla hukuk neyi emrediyorsa anayasa neyi emrediyorsa Anayasa Mahkemesi kararları çerçevesinde olması gereken budur ve kararların da uygulanması gerekir.
- (İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, sosyal medyada annesiyle fotoğrafının altına hakaret içerikli paylaşımda bulunan kişinin serbest bırakılmasıyla ilgili) Kadınların onuru, haysiyeti her şeyin üstündedir. Hele ki annelerimiz, başımızın tacıdır. Cennet annelerin ayağının altına serilmiştir. Anneler, elleri, ayakları öpülesi en kıymetli varlıklardır. İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'nun çok muhterem validelerine yapılan bu hayasız saldırıları gerçekleştirenleri kınıyorum. Bu alçak, insanlık dışı ifadeleri kullanan kişinin de hukuk önünde hak ettiği en ağır cezayı bulacağına inanıyorum. Hukukun, yargının bu anlamda hak ettiği cezayı vereceğine inancımız tamdır. Sayın Bakanımızın muhterem validelerine de acil şifalar diliyorum. Hiç kimsenin annesine, eşine, çocuklarına, ailesine küfür etme, kötü söz söyleme hakkı yoktur. Bu konuda aile bizim en kutsalımızdır, kadınlar onurumuzdur. Nerede olursa olsun insan, onuruyla yaşar. Kimin, eşi, annesi, çocuğu olursa olsun en ağır şekilde kınama, bu tür yakışıksız ifadeleri engellemek hepimizin görevidir.
Elbette bunlarla ilgili değerlendirmeler yapılacaktır. Bu tür cezaları artırıcı, kişilik onurunu zedelemeyi engelleyecek ne gibi tedbirler alınması gerekiyorsa bunların konuşulması tabidir. Bu ihtiyaçların konuşulması gereken yer de kanun yapımı da parlamentodur. Yargı dağıtımı mahkemededir, sosyal medyada değil. O mecralarda gerektiği gibi konuşulup kararlar alınır. Bu noktada üzüldüğümüz konuları inşallah bir daha yaşamayız.
