Akparti Sözcüsü Ömer Çelik, eski genelkurmay başkanı İlker Başbuğ'un geçen hafta söylediği “26 Haziran 2009’daki kanun teklifini getiren siyasiler araştırılsın. FETÖ’nün siyasi ayağı yok dersek gerçek inkar olur” sözleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Çelik, şöyle konuştu:

"FETÖ ile mücadele her aşamada kararlılıkla mücadele edilecektir. Türkiye'deki milli iradeyi gasp etmeye çalışan bir gasp girişimidir. Bunun arkasında işgal girişimi vardır, milli egemenliğini gasp etme girişimi vardır. O gece büyük kahramanlıkla bertaraf edilmiştir. Emekli Orgeneral Bağbuğ yasal düzenlemede altında imzası olanların FETÖ mensubu olduğunu iddia etti. Emekli bir askeri bürokratın TBMM üyelerini terör örgütünün üyesi olarak değerlendirmesi, kanun teklifini kim hazırladıysa yasamanın üyelerini suçlaması son derece vahim yaklaşımdır. Bu FETÖ'nün temizlenmesine mi hizmet etmektedir, yoksa başka bir manaya mı gelmektedir. Kim ki herhangi meseleyi vesile addecek yüce Meclisi ve sivil siyaseti aşağılamaya çalışıyorsa bunun arkasında iyi niyet görmemek gerekir.  Buna maalesef bazı CHP'li arkadaşlarımızın da paralel şekilde destek verdiklerini görüyoruz. Bu asker sivil ilişkilerine dair Türkiye'de iktidarın el ele verdiği bu hususların düzenlenmesine dönük olarak en önemli reformlardan bir tanesidir.  

25 Haziran'da o dönemde CHP Grup Başkanvekilleri Hakkı Süha ve Kemal Kılıçdaroğlu partimizi ziyaret ettiler. Saat 19.30'dan 20.30'a kadar CHP, MHP ve HDP'nin siyasi çizgisini temsil eden üyeler önergeyi kelime kelime okudular.  O gün gazetelerde bütün partilerin destek verdiğine dair hangi haber ve beyanatlar çıkmış onların da geniş bir dosya tuttuğunu ifade etmek isterim. Saat 21.00 civarında TBMM Başkanlığı'na verildi. Madde ihdası önerisi kabul edildi. Türkiye darbelerden çok acı ve ağrılar çekmiştir. Her seferinde de bu darbeleri destekleyen, yapanlar kendilerini mevzuatta birtakım maddelere dayandırdıklarını söylemişlerdir.

Bu reformların gerçekleşmesinde öncülük eden, imzası olan kimse Türkiye'nin demokratikleşmesine büyük katkı sağlamıştır. O zaman demokratikleşmeye katkı vermiş muhalefet partinin temsilcilerinde bazıları bugün çıkıp da emekli bir askeri bürokratın Meclis’in iradesine ipotek koyan sözleriyle öne çıkmaktadır. FETÖ ile mücadele devletin bütün kurumlarında kendi mecrasında sürdürülmektedir. Anayasa'nın 83. maddesi yasama faaliyetinin mutlak dokunulmazlığına vurgu yapmaktadır. Milletvekillerinin mutlak dokunulmazlıklarına saldırı olarak değerlendiriyoruz bunu. Bununla ilgili arkadaşlarımız gerekeni yapacaklar, aynı şekilde görev alanına giren herkes üzerine düşen görevi yapacaktır."

İlker Başbuğ, "26 Haziran 2009’da yasalar torba yasa olarak gündeme getiriliyor. Bu TSK ile ilgili bir kanun teklifi. Bu yasa 25 Haziran’ı 26’sına bağlayan gece yarısı oluyor. Bu yasa ile kimsenin haberi yok biz bundan 26 Haziran sabahı 2009’daki toplantıda haberimiz oluyor. Bahsedilen yasa teklifi askeri şahıslar askeri mahalde işlediği suçlarda dahil özel yetkili mahkemelerde yargılanacak. Bu bir kere anayasaya aykırı. Bu tamamen ne için Dursun Çiçek için. Bu olay medyada “AK Parti ile cemaati bitirme planı” algısı olarak yapıldı. Sivil şahıslar her durumda askeri yerlerde yargılanmaz, Özel yetkili mahkemelerde yargılanır.Bu kanun teklifini kim hazırladı tamamen FETÖ ile ilgili bu araştırılsın" diye konuşmuştu.
 

Editör: Haber Merkezi