08 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi GÜNDEM Ali Erbaş'tan flaş açıklamalar: Hutbeye kılıçla neden çıktım?

Ali Erbaş'tan flaş açıklamalar: Hutbeye kılıçla neden çıktım?

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, suskunluğunu bozdu, çarpıcı açıklamalarda bulundu

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ayasofya Camii'nde okuduğu vakıf bedduası ve kılıçlı hutbeyle ilgili eleştiriler karşısında açıklamalarda bulundu.

Erbaş, Sabah gazetesinden İsa Tatlıcan'a şu açıklamaları yaptı:

- Kılıçla hutbe okumak bizim tarihimizde ve geleneğimizde var olan, yaygın bir uygulamadır. Bir rivayete göre geçmişi Hz. Ömer dönemine kadar uzanır. Bu bağlamda, bir yer savaşarak fetihle alındığında kılıçla hutbe okunurdu. Nitekim İstanbul fethedildiğinde Ayasofya'daki ilk Cuma hutbesi de kılıçla okunmuş ve 481 yıl böyle devam etmiştir. Hutbenin bu şekilde okunması, bir yönüyle Ayasofya'nın camiye çevrildiğinin ilanı, diğer yönüyle de fethe dair bir mesajdır. Bu gelenek zaten İstanbul dışında Edirne, Kocaeli, Çanakkale, Kastamonu, Tokat, Balıkesir, Bartın gibi şehirlerimiz başta olmak üzere ülkemizdeki bazı camilerde eskiden beri uygulanmaktadır. Dolayısıyla bu durumu garipseyen, eleştiren, farklı manalara çekmeye çalışan yaklaşımları hayretle karşılıyorum. Bu topraklarda medeniyetimizden ve geleneğimizden böylesine uzak yorumların yapılmasına gerçekten üzülüyorum. Bu süreçte yaptığımız açıklamalar ve Cuma hutbesinde İslam medeniyetinin temel değerlerini ve evrensel insanlık ilkelerini ortaya koyan beyanlarımız görmezden gelinerek kılıçla hutbe geleneğinden, sanki Müslümanların söyleyecek sözü kalmadığı için böyle bir uygulamaya gidildiği sonucunu çıkaran bir yaklaşımı, vicdanlara havale ediyorum.

- Öncelikle, okuduğum Cuma hutbesindeki "vakıf hukukuna sahip çıkma ve koruma" amaçlı bir ifadenin tamamen çarpıtılarak ve bağlamı dışına çıkarılarak gündeme getirilmesinden derin bir üzüntü duyduğumu belirtmeliyim. Söz konusu Cuma hutbesinde, yüce dinimiz İslam'da vakfın önemine, vakıf ahlakı ve hukukunun korunmasının gereğine atıfta bulunulmuştur. Zira İslam'ın ilkelerini ve değerlerini açıklamak ve hatırlatmak, Diyanet İşleri Başkanlığımızın varlık sebebi ve anayasal görevidir. Nitekim bugün Balkan coğrafyasında ve dünyanın pek çok yerinde medeniyetimize ait ecdat emaneti binlerce vakıf malı yok edilmiştir. Bunların talan edildiğini ve amacı dışında kullanıldığını üzülerek müşahede etmekteyiz. Bu minvalde ülkemizdeki vakıf mallarımızdan da kaybolanların olup olmadığı, amacına uygun olarak kullanılmayanların bulunup bulunmadığı hususu dikkatle takip edilmelidir.

Hutbemizde de geniş zaman formuyla, her vakfiyenin sonunda yer alan genel bir ilkeye işaret etmek istedik. Dolayısıyla söz konusu ifadenin bağlamından koparılıp niyet ve kastın dışında yeniden anlamlandırılarak tefrika sebebi yapılması, iyi niyet taşımayan maksatlı bir çarpıtmadır. Ayrıca, daha önce de söylediğim gibi, bizim inancımızda aslolan vefat edenlerin ardından dua etmektir. Biz de çeşitli vesilelerle bunu yapmaya çalışıyoruz.
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *