Suriye'de iç savaşın başlamasıyla birlikte Özgür Suriye Ordusu'nun kontrolüne giren Hatay'ın karşısında bulunan 1,5 milyon kişinin yaşadığı İdlib kentinin nüfusu, rejim kontrolüne giren bölgelerden tahliye edilenlerin de gelişiyle birlikte 4 milyona ulaştı. Bünyesinde 70 bin silahlı militanı bulunduğu öne sürülen radikal dinci örgüt Heyet Tahriri Şam (HTŞ) kontrolünde olan İdlib, rejimin yeni hedefi haline geldi.

Geçen yıl Ağustos ayında rejim güçleri, İdlib ve Hama kırsalına konuşlandırdığı topçu birlikleri ile kenti karadan, Rus savaş uçaklarının desteğiyle de havadan ateş altına aldı. Günlerce süren saldırılarda onlarca kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı, binlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Türkiye’nin ısrarı ve diplomatik çabalarının ardından 7 Eylül’de İran’ın başkenti Tahran’da, 17 Eylül’de ise Rusya’nın Soçi kentinde üçlü zirve yapıldı. 17 Eylül günü Soçi’de varılan mutabakat ile muhalifler ile rejim birlikleri arasında 15 kilometrelik silahtan arındırılmış bölge kurulması kararlaştırıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin arasında imza altına alınan mutabakat kapsamında rejim ve muhalif güçler arasındaki cephe hatları arasındaki 15 kilometrelik bölgeden ağır silahlar çıkarıldı ve iki hat arasında Türk ve Rus askerleri devriye görevi yapmaya başladı. 

SALDIRILAR YENİDEN BAŞLADI

Ancak Astana ve Soçi mutabakatlarını ihlal eden Suriye rejimi, 26 Şubat'ta İdlib’in güneyi ile Hama’nın kuzeyindeki kırsal bölgelere saldırmaya başladı. Saldırılar 26 Nisan'dan itibaren yoğunlaştı. Rejim, özellikle İdlib'in kırsalındaki ilçe, kasaba ve köylere bomba yağdırdı. Bu saldırılarda 100'den fazla kişi yaşamını yitirdi, yaklaşık 250 kişi de yaralandı. 

250 BİN KİŞİ ZORUNLU OLARAK GÖÇ ETTİ

Esad rejiminin saldırıları sivilleri de zorunlu göçe itti. Aileler, yanlarına alabildikleri eşyaları ile Türkiye sınırına doğru hareket etti. Saldırıların yoğunlaştığı Han Şeyhun, Maarat Annuman, Eriha, Cisr Eşşuğur ilçeleri ile Cabel Zaviye, Habit, Kefer Zeyta, Kafren Buda, Morik, Kaled, Madik, Gab, Latamina ve Kefer Hurma bölgelerindeki 250 bin kişi evlerini terk etti. Binlerce kişi Türkiye sınırındaki Atme kampı ile diğer çadır kentlere yerleşti, buralarda yer bulamayanlar ise boş arazilere kendi imkanlarıyla kurdukları çadırlarda saldırıların durmasını beklemeye başladı. 

ATME'DE SIĞINMACI SAYISI 600 BİNE ÇIKTI

Türkiye sınırın hemen yakınındaki Atme kampı, yeni dalgayla birlikte, yoğun göç aldı. Nüfusunun 500 bin olduğu tahmin edilen kampta, sığınmacı sayısı yaklaşık 20 günlük süreçte 600 bine ulaştı. Kampın çevresinde oluşan yeni kamp alanları ve bölgedeki köylere sığınan sivillerle birlikte bu sayısının yaklaşık 800 bin olduğunun tahmin edildiği belirtildi. 

Zaman zaman PKK/YPG ve DEAŞ'lı teröristlerin saldırısına uğrayan, Özgür Suriye Ordusu güçleri tarafından güvenliği sağlanan kamptaki Suriyelilere, Türkiye'den de gıda yardımı yapılıyor. Reyhanlı'nın sınır mahallelerinden görülebilen kamptaki gıda, ısınma ve temizlik sorunu, yaşamı zorlaştırıyor. Kamptaki her yaştan binlerce Suriyeli, yıllardır elektriğe hasret yaşarken, durumu daha iyi olan aileler ise jeneratör kullanarak, günün belli saatlerinde enerjiden yararlanabiliyor. Kampın Türkiye tarafında güvenlik önlemi alan Türk askerleri ise sınırdan kuş uçurtmuyor.