Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, temaslarda bulunduğu Almanya'da Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas'la ortak düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:
- Dün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Almanya şansölyesi Angela Merkel ile konferans yöntemiyle görüştüler. Diyaloglarımız devam ediyor.
- Bugün Heiko Mass ile verimli bir görüşme gerçekleştirdik. İkili ilişkilerimizin bir çok boyutunu, bölgesel konuları, Doğu Akdeniz, Libya ve Suriye'deki gelişmeleri gibi birçok önemli gelişmeleri ele aldık.
- İki gün önce ben de Libya'daydım. Ülkenin ihtiyacı olan desteklerin sona ermesi ülkenin yararına değil. Bu yaklaşım doğru olmaz. Libya'da yeni kurulan hükümete destek vermemiz lazım, paralı askerler çekilmeli.
- Salgına rağmen ikili ticaretimiz artıyor. Bu sene 40 milyar doların üzerine çıkacağımızı şimdiden görebiliyoruz. Tedbirlerle tedarik zincirlerimizi biz Türkiye olarak koruyabildik. Almanya ile ticaretimizi artırmak istiyoruz.
- Bu yıl göç anlaşmamızın 60. yıl dönümü. Bugün Türk toplumunu ilgilendiren konuları ele aldık. Almanya'da yaşayan Türk toplumu ve tüm Müslümanların Ramazan ayını kutluyorum.
- 2020 yaz döneminde Almanya ile karşılıklı mutabakatımız iki taraf için de müspet sonuçlar getirdi. Ocak ayında Maas ile de bu konuyu değerlendirdik. Biz yine geçen sene olduğu gibi işbirliğini sürdürmeye çalışıyoruz.
- Turizm sezonuna güvenli bir şekilde girmek için bazı ilave tedbirler aldık. 17 Mayıs'a kadar bir kapanma süreci var. bunun da faydalarını görmeye başladık. Rakamlar düşmeye başladı. Aşılama sürecine de hız verdik. Aşılama sürecinde halkımızın yüzde 26'sından fazlası aşılandı.
- İkili ticaretimiz hızlı şekilde artıyor. Bu sene 40 milyar doların üzerine çıkabileceğini görebiliyoruz
- AB ile yeni dönemde somut adım atmanın zamanı gelmiştir. Gümrük birliği artık güncellenmeli. Vize serbestisi bir an önce hayata geçmeli.
- (AB ile yaşanan protokol krizi) Biz Türkiye olarak protokol kurallarının ne olduğunu biliyoruz. Bende görünce şaşırdım. Bu tablo bizim yüzümüzden yaşanmadı. Yazık yani. Koskoca Avrupa Birliği bu yüzden kavga etmemeli. Komisyon ve Konsey arasındaki rekabetten kaynaklı. Umarım AB için de bu tekerrür etmez.
