Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, "(1915 Çanakkale Köprüsü) 'Asırların hayali' için geri sayımdayız diyebiliriz. Artık ana kablo montajına başlıyoruz. Köprümüzün, 18 Mart 2022'de hizmete girmesi için çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz." dedi.

Çanakkale Köprüsü şantiyesi ziyaretinde brifing alan Karaismailoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türk halkının bağımsızlığının temellerinin atıldığı ve bir Milli Mücadele destanının yazıldığı Çanakkale'de, dünya çapında bir proje için bir araya geldiklerini söyledi.

Bugün dev eserlerden birini olan 1915 Çanakkale Köprüsü'ndeki çalışmaları incelemek için kente geldiğini anımsatan Karaismailoğlu, şöyle devam etti:

"1915 Çanakkale Köprüsü, artık, dünya ile ulaşımın her modunda bağlanan ve bölgesinde bir lojistik süper güç haline gelen Türkiye'mize kazandırdığımız en büyük projelerden biri. Eşsiz mimarisi ile bir gerdanlık gibi boğazın üzerinde uzanan köprümüz, bugüne dek yapılan dünya ulaştırma ve altyapı projeleri içinde de çok önemli üstünlüklere sahip. Öncelikle, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün, dünyanın en uzun orta açıklıklı asma köprüsü unvanına sahip olacağının altını çizmek istiyorum. Diğer yandan dünyada ikiz tabliye olarak tasarlanan nadir asma köprülerden biri olma özelliğine sahip. Tamamlandığında, dünyada 2 bin metre orta açıklığın üzerinde dizayn ve inşa edilen ilk köprü olarak tarihe geçecek."

Karaismailoğlu, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün Çanakkale Boğazı üzerinde adeta dünyaya karşı dimdik dururken şanlı tarihimizden pek çok simgeyi de üzerinde birer nişan gibi gururla taşıyacağını dile getirerek şunları kaydetti:

"Köprümüzün 318 metrelik çelik kuleleri Çanakkale Deniz Zaferi'nin kazanıldığı 18 Mart 1915'i işaret ederken, iki çelik kule arasındaki 2 bin 23 metrelik orta açıklık Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümünü sembolize edecektir. 318 metrelik kule yüksekliği ve 16 metrelik mimari amaçlı top mermisi figürüyle birlikte düşünüldüğünde, deniz seviyesinden 334 metre yüksekliğe erişecek ve dünyanın en yüksek kulelerine sahip asma köprüsü olacaktır. Köprümüzün mühendislik altyapısı da şanına yakışır şekilde hayata geçiriliyor. Köprüde 162 bin kilometre uzunluğunda, yani dünyanın etrafında 4 defa dönecek kadar çelik tel kullanılmaktadır. Bölgedeki yüksek rüzgar hızları dikkate alınarak tasarlanan köprümüz, gerek işletme döneminde gerekse de inşaat sırasında oluşacak en elverişsiz rüzgar etkilerine karşı test edilmiş ve bu testlerden başarıyla çıkmıştır. Gerçekleşebilecek büyük depremlere karşı köprümüzün kule temelleri çelik kazıklarla güçlendirilmiş ve zemin üzerinde konumlandırılmış batırma keson tipi temel seçilmiştir."

Bakan Karaismailoğlu, köprünün Avrupa ve Asya ankraj bloklarında imalatların yüzde 99 oranında gerçekleştiğini, askı halatı ve tabliye imalatlarının fabrikalarda devam ettiğini bildirdi.

Ana kablo imalatlarının tamamlandığını anlatan Karaismailoğlu, "304 adet tel demetinden oluşan ana kablonun 236 adedi şantiye depo sahasına intikal ettirildi. Fabrikada tabliye imalatları kapsamında panel imalatları tamamlanarak, blok imalatlarında ise yüzde 63 fiziki gerçekleşme sağlandı. 1915 Çanakkale Köprüsü kedi yolu servis platformu montaj çalışmaları kapsamında kedi yolu döşeme ve yan korkuluklarının montaj çalışmaları da sonlandı. İtme-sürme yöntemi ile yapım çalışmaları devam eden 680 metre uzunluğundaki Asya yaklaşım viyadüğünün yüzde 96'sı fiziki gerçekleşmeye ulaşıldı." diye konuştu.

"Köprümüzün, 18 Mart 2022'de hizmete girmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, otoyol çalışmaları kapsamında proje başlangıcı olan Malkara Kavşağı ile Umurbey (Çanakkale Kavşağı) arasındaki 83,4 kilometrelik kesimde toprak işleri, sanat yapıları ve üst yapı çalışmalarının devam ettiğini kaydetti.

318 metre yüksekliğindeki köprülerin son bloğunun 16 Mayıs 2020'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı bir törenle yerleştirildiğini hatırlatan Karaismailoğlu, şöyle devam etti:

"Geçtiğimiz ocak ayında da köprümüzün ana halatlarının çekilmesi sırasında çalışma platformu olarak kullanılacak olan 4 bin 330 metre uzunluğundaki kedi yolunu tamamladık. 'Kedi yolu' diye tabir edilen ana halatların çekilmesinde faydalanılacak bu çalışma platformu köprü yapımlarındaki en önemli eşik noktalarından biridir. Bugüne kadar görevli şirket tarafından 1,985 milyar avroluk iş yapılmış, kamulaştırma çalışmalarına ise 533 milyon lira harcama yapılarak hayata geçirilen bu dev eser inşallah çok yakında halkımızın hizmetinde olacak. 'Asırların hayali' için geri sayımdayız diyebiliriz. Artık ana kablo montajına başlıyoruz. Köprümüzün 18 Mart 2022'de hizmete girmesi için çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz."

Karaismailoğlu, 2019 yılında tamamı hizmete sunulan İstanbul-İzmir Otoyolu, Edirne-İstanbul-Ankara Otoyolu ile İzmir-Aydın ve İzmir-Çeşme otoyolları birleşerek Türkiye ekonomisinin omurgasını oluşturan Marmara ve Ege bölgelerini çağdaş bir otoyol ağıyla birbirine bağladığının altını çizdi.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün de dahil olduğu toplam 400 kilometre uzunluğundaki Kuzey Marmara Otoyolu'nun tamamının trafiğe açıldığını hatırlatan Karaismailoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"1915 Çanakkale Köprüsü ve 101 kilometre uzunluğundaki Malkara-Çanakkale Otoyolu'nun da hizmete girmesiyle Marmara Otoyol Entegrasyonu tam anlamıyla sağlanmış olacaktır. Bir başka deyişle bugün dünyanın en önemli ticari koridorlarının kesiştiği bir nokta haline gelen Marmara Bölgemizi çevreleyen Marmara Ringi tamamlanacaktır. Çanakkale Boğazı’ndan devam etmekte olan feribot geçişi, özellikle yaz aylarında hem yolculara hem de Çanakkalelilere dayanılmaz bir çile çektiriyordu. Köprümüz tüm bu zorlukları ortadan kaldıracak, Çanakkale'de ve bölgesinde yaşamı adeta kökten değiştirecektir. 1915 Çanakkale Köprüsü, feribotla 30 dakikada geçilen ancak bekleme süresiyle çoğu zaman saatler süren Çanakkale Boğazı'ndan geçiş süresini altı dakikaya kadar indirecek. Proje tamamlandığında yıllık zaman tasarruf tutarı 465 milyon liraya, akaryakıt tasarruf tutarı ise 102 milyon liraya ulaşacak. Kısaca her yıl toplam 567 milyon lira tasarruf sağlayacağız."

Bakan Karaismailoğlu, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün altında Türkiye'nin müreffeh yarınlara taşıyacak, memleketin pek çok noktasına bereket getirecek bir akıl yattığına değindi.

1915 Çanakkale Köprüsü'nün Türkiye'nin tarımının, sanayisinin ve turizminin en bereketli olduğu bölgeleri dünyayla bağlayıp ülkeyi bütünsel kalkınma hedeflerine götürecek yeni ticari koridorlar oluşturacağının aktaran Karaismailoğlu, şunları dile getirdi:

"Köprümüz, 1915 Çanakkale Köprüsü ve Malkara Çanakkale Otoyol Projesi, özellikle Ege, İç Anadolu'nun batısı, Adana-Konya aksı ve Batı Akdeniz ile Trakya-Avrupa arasındaki yük ve yolcu taşımacılığında İstanbul'a önemli bir alternatif olacaktır. Ege'nin, Akdeniz'in, İç Anadolu'nun ihracat ürünleri birkaç saat içerisinde kesintisiz bir ulaşımla Avrupalı alıcılarına ulaşacaktır. Marmara ve Ege bölgelerindeki limanlar, demiryolu ve hava ulaşım sistemleriyle köprünün sağladığı kara yolu entegrasyonu sayesinde etkin ve hızlı şekilde bağlanacaktır. Proje, köprünün konumundan kaynaklı olarak sadece boğazın iki yakasını değil, bölgedeki ve bölge ile bağlantılı coğrafyalardaki milyonlarca insanı her anlamda birbirine bağlayacaktır."

Karaismailoğlu, Türkiye'nin demir yolunda yüksek hızlı tren ağını genişletmiş, hızlı tren koridorları oluşturmuş, yerli bir demiryolu endüstrisi oluşturmuş, lojistik merkezlerle ülkesinin rekabet kabiliyetini güçlendiren, İpek Demiryolu'nun merkez ülkesi konumuna gelen bir ülke olacağını vurguladı.

Türkiye'nin dev limanları, gemi inşa alanında marka yapan tersaneleri, güçlü deniz ticaret filosuyla deniz ülkesi kimliğini yeniden hatırlamış bir ülke olacağına değinen Karaismailoğlu, şunları kaydetti:

"Yeni havaalanlarıyla sadece bölgesel değil, kıtalar arası konumunu güçlendiren, havacılık endüstrisinde söz sahibi olan bir ülke olacaktır. Kendi milli uydularını üreterek uzayda söz sahibi olurken, haberleşme sistemleri ile bilgi toplumuna geçen, bilişim teknolojilerinde ve yazılımda üretici vasfına sahip bir ülke olacaktır. Yaptığımız işler karşısında, ileri görüşlülüğümüzü anlamayanlar, geçmişe ve gelecek nesillere duyduğumuz sorumluluğu idrak edemeyenler oluyor. Ama biz biliyoruz ki tarih konuşanları değil iş yapanları, aziz şehitlerimiz gibi yolundan dönmeyenleri yazacak. İnsanlık, cephede en önde koşanları, vatan için canını ve ömrünü feda etmekten kaçınmayanları, gece gündüz milletine hizmet edenleri, 'olmaz' diyenlerin karşısına 'olur' diyerek dikilenleri unutmayacak. Biz, attığımız her adımda şanlı tarihimize ve parlak geleceğimize duyduğumuz sorumlulukla hareket ediyoruz. Bugün bu cennet vatana layık olacak işlerin altından kalkamazsak ne bu topraklarda yatan kahraman şehitlerimize borcumuzu ödeyebiliriz, ne de yarın kendi evlatlarımızın rızasını alabiliriz."