18 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı az bulutlu
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi GÜNDEM Bakan Murat Kurum'dan 'Ya Kanal ya İstanbul' çıkışı: Bilimsel açıklaması yok!

Bakan Murat Kurum'dan 'Ya Kanal ya İstanbul' çıkışı: Bilimsel açıklaması yok!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "'Ya Kanal ya İstanbul' diyerek projeye karşı çıkmanın hiç bir bilimsel açıklaması yok. Sadece siyasi bir algı üzerinden bu süreç yürütülmeye çalışılıyor." dedi.

Bakan Kurum, TBMM Küresel İklim Değişikliği Araştırma Komisyonu'nda sunum sonrası milletvekillerin sorularını cevapladı.

Enerjilerinin yarısını çevreye, yarısını da şehre harcadıklarını dile getiren Kurum, 2002 yılında 149 atık arıtma tesisi olduğunu, şu an 1170 arıtma tesisiyle nüfusun yüzde 89'una hizmet verildiğini vurguladı.

Kanal İstanbul projesine değinen Kurum, 202 bilim adamı, 52 farklı kurum ve kuruluşla atılması gereken adımları belirlediklerini, çalışmalar neticesinde yapılan itirazları değerlendirdiklerini kaydetti.

Bilimsel çerçevede hazırlanan raporlara göre hareket ettiklerini belirten Kurum, projenin depremi tetikleyeceğine ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Kurum, "Bilim adamlarıyla konuşuyoruz. 21 metre derinliğinde bir kanalın, İstanbul'daki deprem riskini arttıracağına ilişkin bilimsel bir açıklamayı göremiyoruz. Su ihtiyacı riskinin arttırılacağı söyleniyor ancak bilimsel olarak bu projenin su kaynaklarının yüzde 3'üne etkisi var. Ayrıca Kanal İstanbul yapıldığında yüzde 3 olan etkinin 40-50 kat fazlası İstanbul'un su kaynağı ihtiyacını karşılayacak şekilde düşünülmüş." ifadelerini kullandı.

Bilim adamlarının Kanal İstanbul projesiyle denizdeki canlı yaşamının da etkilenmeyeceği yönünde raporları olduğuna işaret eden Kurum, "'Ya Kanal ya İstanbul' diyerek projeye karşı çıkmanın hiç bir bilimsel açıklaması yok. Sadece siyasi bir algı üzerinden bu süreç yürütülmeye çalışılıyor." diye konuştu.

Murat Kurum, Türkiye'nin dünyanın diğer ülkelerine göre dünyayı daha az kirletmesine rağmen iklim değişikliğiyle ilgili bütün ülkelerden daha fazla ve kararlı adımlar attığını dile getirdi.

Çevreyi kirleten tesislerin denetimlerinin devam ettiğini aktaran Kurum, "2020 yılında 39 bin 220 çevre denetimi yapılmış, bu çerçevede toplamda 4 bin 891 tesise 240 milyon lira idari para cezası uygulanmış ve 298 işletme kapatılmıştır. 2021 yılının ilk 6 ayında ise 18 bin 159 çevre denetimi yapılmış, toplam 118 bin 800 milyon lira idari para cezası verilmiş ve 202 işletmenin faaliyeti durdurulmuştur." bilgisini paylaştı.

Türkiye'nin çekincelerini anlatan Kurum, "Dünyayı kirletmişler, santrallerini ülkelerinin dışına kurmuşlar. Şimdi de bize 'büyümeyin, sanayileşmeyin' diyorlar. Biz hem büyümek hem ülkemizi geliştirmek hem de çevremize onların sözde sahip çıkmasından kat kat fazlasıyla sahip çıkmak zorundayız. Biz bunu yapıyoruz. Yeşil alanların miktarını arttırıyoruz. Her ilimizde bu projeleri görebilirsiniz." şeklinde konuştu.

Paris İklim Anlaşması'na taraf olunsa da olunmasa da Türkiye'nin iklim değişikliğinin etkisini azaltmak için taraf olan ülkelerden daha fazla adımlar attığını ve atmaya devam edeceğini dile getiren Kurum, şöyle devam etti:

"Ülkemize bir haksızlık söz konusu. Biz zaten sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz. Atılması gereken adımları atıyoruz. Ancak bize olan haksızlığın da giderilmesi bütün partileri ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını ilgilendirmektedir. Biz Paris Sözleşmesi'ne taraf olmak konusunda tüm çalışmaları yapıyor ve adımlarımızı hesaplıyoruz. Bu hesaplar çerçevesinde hareket ediyoruz. Avrupalı liderlerin Paris Anlaşması çerçevesinde oluşturulması planlanan 100 milyar dolarlık fondan Türkiye'yi faydalandıramadıkları yönünde beyanları oldu. Bir mutabakat söz konusu, bize taahhüt edilen finansmanın sağlanmasını bekliyoruz. Onların sözlerini tutmasını bekliyoruz. Sözlerini tutmasına müteakip biz de üzerimize düşen zaten yaptığımız sorumluluğu, Meclisimizle birlikte yürütürüz. Ama şu anki haksızlık giderilmeden böyle bir adım atarsak vatandaşlarımıza, milletimize karşı olan sorumluluğumuzu yerine getirmemiş oluruz. Bir kuyumcu hassasiyetiyle devletimizin tüm haklarını savunuyoruz."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *