İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, aldıkları koronavirüs tedbirleriyle ilgili çarpıçı açıklamalarda bulundu.

Soylu, CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sorularını yanıtlarken şunları söyledi:

- Dünyada Almanya’nın kendine ait farklı bir yöntemi var. İtalya’nın ABD’nin farklı bir yönetim var. Belli merkezlere ve ülke genellerine yönelik farklı yönetimleri var biz bütün bunları izliyoruz. 

- 81 ilin giriş ve çıkışındaki denetimleri sıklaştırdık. Şehirlerden şehirlere gitmeyin, bunu daha da zorlaştıracağız.

- Taşınma halinin son bulması gerektiği bir dönemdeyiz. Bu özel dönemde yer değiştirmememiz lazım. Esas itibariyle biz fiili bir zorluk çıkarmaya çalışıyoruz bunu çok net ifade ediyorum. Kendi şehirleri dışına çıkmaların istemiyoruz. Bunun için tüm özel araçlarda kontrol yapıyoruz.

- Otobüs yolculuğu yüzde 99 azaldı. Uçak yolculuğu günde birkaç sefere düştü. Üretim için gidenlerle ilgili bir kısıtlama yok. Biz özel araçların il dışına çıkmaların arzu etmiyoruz. Bunun için her türlü zorluğu oluşturacağımıza inanıyorum.

- Özellikle eğer 18 büyükşehir belediyesine ait toplam yolcu hareketliliği gelirse tam anlamıyla gözükecektir. Bunun farklı olduğu illerde var. Bir gevşeme olursa biz başka bir tedbir alacağız. İllerde bazı özel araçları da kısıtlayabiliriz.

- Yüz hanelik yerde 8-10 vaka görülürse bu bir risktir. Temas başladığı andan itibaren o beldenin tamamı bu virüs ile karşı karşıya kalacaktır. Değerlendirme yapılıyor ve karantina kararı alınıyor.

- İstanbul’un yanı sıra ben 5 gün önce kaymakamlarımızla bir araya geldik. İstanbul Valimiz tüm belediyle başkanları ile görüştü. Yaklaşık 218 bin esnaf kapattık. Bunun önemli bir bölümü de İstanbul’dur. Bulaşın yayılmasının engellenmesi için yaptık. Yurt içi ve yurt dışı tüm uçuşları durdurmaya gittik.

- 2 - 3 kişi yan yana gelelemeyecek. Gelirse polise uyarın diyoruz. 

- Söylenecek en kötü söz her şey iyi durumda demektir. Bu hepimizi rehavete iter. Şunu söylemem gerekir ki alternatif her türlü tedbirlerimiz hazır. İşin başından itibaren senaryoların tamamına ait alınacak tedbirleri ortaya koyuyoruz.

- Her insanın bir sorumluluğu var. Ben dün telefonda da sayın Ekrem İmamoğlu’na aynı tavsiyelerde bulundum. Burada gerek yardım meselesinin gerek ilerleyen sürecin her birimizin nasıl pozisyon alması gerektiğini konuştum. Biz kör dövüşünün içerisinde bulunmamalıyız bu yanlış bir şey. Aramızdan en ufak bir su sızmamalı.

- Bu iş başladığı andan itibaren biz Aile Bakanımız ile birlikte ve Sağlık Bakanlığımız ile birlikte 4 saatlik toplantı yaptık. Bu insanlar evde taş mı yiyecekler? Bu insanların talebi olduğunda bunu nasıl sağlayacaklar. Sosyal destek vefa grubu kurduk. 766 bin yaşlının evine ulaştık. Yaklaşık 7-8 gündür bu ülkede 65 yaş üzerinde evinde yalnız kalan insanlara vefa destek sosyal grubuyla toplam 766 bin insana yardım ettik.

- Buranın bir yönetim kademesi var bu size bir takım kurallar söylemiş. Benim tepemde bir kanun var bu kanunları ben koymuş değilim. Bu kanun bir devlet kaidesi oluşturmuş. Biz burada görev yapıyorsak devlet kaidesi çerçevesinde yapıyoruz.

- Benim yardım kampanyası toplama hakkım yok. Ben bu izni Cumhurbaşkanımızdan aldım. Yardım kampanyası için izin aldım.

- Hepimiz kanunla bir şekilde donatılmışız. Baştan beri bir şey söylüyorum. Bizim görevimizi kamu düzenini bozmamak. Düzeni bozan olursa ben onu Adalet Bakanlığı’na şikayet ederim. 12 saat sonra el koyarız demeseydik bu çağrıyı yapmasak 124’ün üzerinde üretici geldi.

- Yardım ayrıdır, bağış ayrıdır. Sadece kelimeler birbiriyle karıştırarak tilkiye aslan da desek tilkidir kaplan da. Belediyeler kurulduğu günlerinden bu yana bağış alabiliyorlar. Belediyeler hem 53 93’e göre hem de 52 16’ya göre bağış alma hakkına sahiptir. Ben belediyeye benim 8 tane evim var. Bana bu fazla ben bunları veriyorum. Bunu dediğiniz andan itibaren belediye bunu kabul eder. Bağış özeldir, yardım geneldir. Yardım ve bağışı ayran en önemli özellik budur. 

Editör: Haber Merkezi