Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem, İstanbul ve çevre illerde de şiddetli şekilde hissedildi. Deprem sonrası AHaber canlı yayınına katılan deprem uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, hem Balıkesir hem de İstanbul için kritik değerlendirmelerde bulundu.
Ersoy, 10 Ağustos’taki sarsıntıdan sonra bölgedeki deprem aktivitesinin sürdüğünü ve artçı depremlerin “deprem fırtınası” şeklinde bir süre daha devam edebileceğini belirtti.
“İstanbul’da güvenli bölge yok, sağlam bina var”
İstanbul’un genelinde “güvenli bölge” ayrımının doğru bir yaklaşım olmadığını vurgulayan Ersoy, asıl belirleyici unsurun zemin ve bina kalitesi olduğunu söyledi.
“Anadolu Yakası genel olarak daha sağlam zeminlere sahip. Haliç’in kuzeyi, Başakşehir ve kuzey kesimler nispeten daha güvenli sayılabilir. Ancak sağlam zemin üzerine yapılan çürük binalar da yıkılır” diyen Ersoy, zemin ve yapı kalitesinin uyumlu olmasının hayati önem taşıdığını ifade etti.
“Zeytinburnu, Bakırköy ve Avcılar hassas bölgeler”
Prof. Dr. Ersoy, İstanbul’da geçmişteki depremlerden en çok etkilenen Zeytinburnu, Bakırköy ve Avcılar gibi bölgelerin zemin açısından hassas olduğunu hatırlatarak, “Bu bölgelerde yapı güvenliği sağlamsa korkulacak bir durum yok. Ancak zayıf zemin, kötü yapı stoğuyla birleştiğinde büyük risk oluşturur” dedi.
İstanbul’da deprem açısından en riskli 13 ilçe
Prof. Dr. Şükrü Ersoy’un açıklamalarına göre, olası bir büyük depremde en riskli ilçeler şu şekilde sıralandı:
Esenler
Bağcılar
Bahçelievler
Büyükçekmece
Esenyurt
Beylikdüzü
Avcılar
Bakırköy
Zeytinburnu
Güngören
Fatih
Bayrampaşa
Küçükçekmece
“Deprem gerçeğini unutmayalım”
Ersoy, son olarak vatandaşlara binalarını denetletmeleri, güçlendirme çalışmalarını geciktirmemeleri yönünde çağrıda bulundu. “Depremi durduramayız ama zararlarını azaltabiliriz. Bu nedenle sağlam yapı, doğru zemin ve bilinçli toplum, İstanbul’un geleceği için şart” ifadelerini kullandı.
