10 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi GÜNDEM Biden-Blinken yönetiminde ABD-Türkiye ilişkilerinin seyri değişebilir mi?

Biden-Blinken yönetiminde ABD-Türkiye ilişkilerinin seyri değişebilir mi?

, Dr. Adam McConnel, ABD'de 59. başkanlık seçiminin ardından görevi devralan Joe Biden ve yeni yönetim ile birlikte ABD-Türkiye ilişkilerinin seyrine ilişkin değerlendirmelerini yazdı.

Dean Acheson siyasi makalelerini derlediği A Democrat Looks at His Party (Bir Demokratın Partisine Bakışları) isimli eserine, ABD Yüksek Mahkemesi Yargıcı Oliver Wendell Holmes Jr.’dan yaptığı bir alıntıyla başlıyor: “Ve bana öyle geliyor ki şu anda muğlak olanı araştırmaktan ziyade, aşikâr olana dair bir eğitime ihtiyacımız var”. Holmes’un bu sözü, Acheson’ın ABD dışişleri bakanı olarak görev süresinin bitiminden sadece iki yıl sonra yazdığı metnin geri kalanında izah ettiği şeylerin çok güzel bir özeti niteliğinde.

Acheson dışişleri bakanı olarak görev yaparken, cesur ve vizyoner dış politika girişimlerinin hâkim olduğu bir dönemin en cesur ve en vizyoner dış politika girişimlerinden birini gerçekleştirdi. Acheson NATO’nun kurulduğu 1949’dan Şubat 1952’ye dek, ABD Kongre’sini olduğu kadar, çeşitli Avrupalı müttefikleri de Türkiye Cumhuriyeti’nin NATO’ya tam üye ve müttefik olarak kabul edilmesine yönelik ikna edebilmek için uzun bir tartışma ve dil dökme süreci geçirdi ve nihayet bu konuda muhataplarını ikna etmeyi başardı. Yönetimi altında dışişleri bakanlığı yaptığı Başkan Harry Truman, Acheson’ın Türkiye’yi destekleme kararını “Hiroşima’nın bombalanmasının ardından aldığı en mühim karar” olarak değerlendirdi [1].

Dean Acheson siyasi makalelerini derlediği A Democrat Looks at His Party (Bir Demokratın Partisine Bakışları) isimli eserine, ABD Yüksek Mahkemesi Yargıcı Oliver Wendell Holmes Jr.’dan yaptığı bir alıntıyla başlıyor: “Ve bana öyle geliyor ki şu anda muğlak olanı araştırmaktan ziyade, aşikâr olana dair bir eğitime ihtiyacımız var”. Holmes’un bu sözü, Acheson’ın ABD dışişleri bakanı olarak görev süresinin bitiminden sadece iki yıl sonra yazdığı metnin geri kalanında izah ettiği şeylerin çok güzel bir özeti niteliğinde.

Acheson dışişleri bakanı olarak görev yaparken, cesur ve vizyoner dış politika girişimlerinin hâkim olduğu bir dönemin en cesur ve en vizyoner dış politika girişimlerinden birini gerçekleştirdi. Acheson NATO’nun kurulduğu 1949’dan Şubat 1952’ye dek, ABD Kongre’sini olduğu kadar, çeşitli Avrupalı müttefikleri de Türkiye Cumhuriyeti’nin NATO’ya tam üye ve müttefik olarak kabul edilmesine yönelik ikna edebilmek için uzun bir tartışma ve dil dökme süreci geçirdi ve nihayet bu konuda muhataplarını ikna etmeyi başardı. Yönetimi altında dışişleri bakanlığı yaptığı Başkan Harry Truman, Acheson’ın Türkiye’yi destekleme kararını “Hiroşima’nın bombalanmasının ardından aldığı en mühim karar” olarak değerlendirdi [1].

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *