ABD'de Joe Biden'ın başkan seçilmesinin ardından Kuzey Irak ve Kuzey Suriye'de ilginç gelişmeler yaşanıyor. Çünkü Biden yönetimi eski başkan Trump'ın aksine bölgede kalmaya karar verdi.

ABD'nin güç yığınını Irak'tan Suriye'ye kaydırdığı ve üsler kurmaya başladığı biliniyordu. Şimdi bir de öteden beri desteklediği teröristleri hava koruma kalkanına almaya karar verdiği ileri sürüldü.

Habertürk'ün usta yazarı Muharrem Sarıkaya, bugünkü yazısında bu konuda çarpıcı bilgiler aktardı. Sarıkaya'nın yazısı şöyle:

Dikkat çeken konu Irak'ta gittikçe istenmez hale gelen ABD güçlerinin yerini sayısı 500'den 4 bine çıkarılacak NATO alacak olması.ABD ise güç yığınağını Suriye'ye kaydırması.

Nitekim Suriye'nin batısında, hem de Cizre'nin tam karşısında yeni üs kurmak için 50 TIR ile giriş yaptığını bir süre önce bu satırdan duyurmuştum.

ABD bununla kalmayıp bir diğer üssünü Heseke-Deyrizor arasında kalan petrol sahası El Ömer'e kurma kararı almış.

Bu amaçla 45 TIR askeri mühimmat sahaya indirilmiş.

Arap haber ajanslarının geçtiği fotoğraflar arasında en dikkat çeken askerlerin sahada hava savunma füze sistemlerini kurmalarını yansıtan görüntüydü.

Yani Türkiye'ye satmadığı için S-400 almasına neden olan hava savunma sistemini Washington, Ankara'nın ezeli düşmanı gördüğü terör örgütü PKK/YPG'yi hava saldırılarına karşı korumayı hedefliyor.

Kimine göre Patriot, kimine göre de kruz füzeleri atan, kanatlı her türlü helikopter, uçak veya İHA/SİHA'lara karşı etkili Avenger Hava Savunma Sistemini kurdu.

Aslında bir süre önce ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey bunun gerekçesini gizlemedi.

Bölgedeki PYD'nin terör örgütü PKK olduğunu bildiklerini söyledi ve bir de karşılaştırmada bulundu, özetle şunu dedi:

“Nasıl ki terör örgütü olduğunu kabul ettiği Hayat Tahrir Şam ile Türkiye İdlib bölgesinde çalışmak zorunda kalıyorsa, biz de DAEŞ'e karşı mücadelede YPG ile birlikte hareket ediyoruz.”

Baktım benzer bir yaklaşımı bölgedeki CENTCOM Komutanı orgeneral Kenneth Frank McKenzie de göstermiş.

ABD tarafından o dönem YPG adı yerine kullanılan, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) DAEŞ'e karşı savaşma kabiliyetini arttırmasını amaçladıklarını bildirmiş.

Bu nedenle çalışmaya devam edeceklerini söylemiş.

Türkiye'nin tepkisine dikkat çekilince de aynen şu yanıtı vermiş:

"Türkiye büyük bir NATO müttefiki. Bu sebepten ötürü elimizden geldiğince onlarla çalışmanın bir yolunu bulmaya çalışacağız…"

Burada altı çizilmesi gereken, "bulmaya çalışacağız..." cümlesi, peki ya bulunamazsa…

Ayrıca Rusya'nın da Suriye'nin Heseke bölgesine yığınak yaptığı bölgede Türkiye'nin bundan iki önemli sorunu yükseliyor.

Biri en önemli müttefiki ABD’ye karşı koruduğu ve Astana süreciyle birlikte işbirliği yaptığı iki komşusuyla aykırılığının Irak ve Suriye’de artması.

İkincisi de müttefiki ile süregelen bölgedeki Kürt terör yapılanmalarının devletleşmeye gittiği sürece karşı duran aykırılığının daha da derinleşmesi...

O nedenle günlerdir yakın gelecekte çatışmanın en önemli merkezi Irak olacak diyorum...
 

Editör: Haber Merkezi