İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından her hafta çarşamba günü İstanbul’un bir ilçesinde, hafta sonları ise farklı illerde düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin bu haftaki durağı Kırşehir oldu. Sıcak havaya rağmen on binlerce vatandaşın katıldığı mitingde CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cacabey Meydanı’nda halka seslendi.
Miting alanı güvenlik önlemleriyle çevrilirken, meydan Türk bayrakları, Atatürk posterleri, Özgür Özel fotoğrafları ve CHP bayraklarıyla donatıldı.
Konuşmasında İBB’ye yönelik operasyonlar ve son olarak Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in gözaltına alınması üzerinden hükümete yüklenen Özel, bunun belediye meclisinde dengeleri değiştirerek Beyoğlu’nu AKP’ye geçirme planı olduğunu savundu. Özel, “Sırf oyla alamadıkları belediyeleri yargı eliyle ele geçirmek istiyorlar” dedi.
Şap hastalığı ve tarım vurgusu
Kırşehir ve çevre illerde şap hastalığının hayvancılığı bitirme noktasına getirdiğini belirten Özel, et ve süt üretiminde 4 milyar dolarlık kayıp yaşandığını söyledi. Aşılama çalışmalarının yetersiz kaldığını, ölen hayvanların tespit edilip üreticiye destek verilmesi gerektiğini vurgulayan Özel, şap hastalığının görüldüğü bölgelerin “afet bölgesi” ilan edilmesi çağrısında bulundu.
Maden ve çevre eleştirisi
Kırşehir’in maden şirketleri tarafından kuşatıldığını söyleyen Özel, Koza Altın, Cengiz ve Rönesans başta olmak üzere “beşli çete” olarak adlandırdığı şirketlerin bölgede altın arama çalışmaları yürüttüğünü belirtti. Seyfe Gölü’nün kuruma tehlikesine dikkat çeken Özel, patlatmalar ve maden atıklarıyla hem doğanın hem de hayvancılığın zarar göreceğini ifade etti.
“Kara düzen bitecek”
Hükümeti “vatandaşla yandaş arasında derin eşitsizlik yaratmakla” suçlayan Özel, kamu görevlilerinin, sağlıkçıların, polis ve askerlerin haklarının ödenmediğini söyledi. İmam hatiplilerin geleceğini karartan sınav skandallarını da eleştiren Özel, “Bu ülkede mahkemede de, vergide de, tarımda da adalet gelecek” diye konuştu.
Aydın ve Beyoğlu mesajı
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun AKP’ye geçiş sürecinde baskıya maruz kaldığını iddia eden Özel, “Ya AKP’ye katıl, ya Silivri’ye tıkıl dediler” ifadelerini kullandı. Beyoğlu Belediye Meclisi’nde dengelerin CHP lehine olduğunu hatırlatan Özel, “İki üye değişse belediye AKP’ye geçer. Bunun için operasyon yapıyorlar” dedi.
Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;
"Çiftçilere yeniden ekip biçebilmeleri için faizsiz, uzun vadeli kredilerin verilmesi gerektiğinin bir kez daha altını çiziyoruz. Ayrıca Kırşehir'de, Ardahan'da, Kars'ta, Van'da, Erzurum'da, Erzincan'da, Türkiye'de hayvancılığın bu sene büyük bir şap hastalığı sorunu var. Bu konu, Kırşehir'i en derinden yaralayan konulardan bir tanesi. Hayvanlar ya öldü ya can çekişiyor. Aşılama etkisiz ve yetersiz kaldı. Et ve süt üretiminde 4 milyar dolarlık bir kayıpla karşı karşıyayız. Ölen hayvanların tespitlerinin yapılması lazım. Hayvan başı desteklerin verilmesi lazım. Bu hastalıkla etkin mücadele edilmesi ve şap vuran bölgelerin, biraz önce saydığım şehirler başta olmak üzere, afet bölgesi olarak ilan edilmesi gerekiyor. Buradan Erdoğan'a sesleniyorum: Yukarıdan bakıp sırça köşklerde oturup insanları karınca gibi görüp onların ezilmesine sessiz kalamazsın. Karıncanın kardeşi var, onun da adı Cumhuriyet Halk Partisidir. Ayrıca KÖYDES ödeneğinde son sıralarda olan Kırşehir'in bu tepkisini buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Yol ve içme suyunda yaşanan sorunlar, köylerin sorunlarının hızla çözülmesi gerekir. Kırşehir Çiçekdağı duble yolunun tamamlanması, hızlı trenin bir an önce gelmesi, Organize Sanayi Bölgesi'nin hızla ilerlemesi gerekir.
Hepimiz için mücadele eden sağlık emekçileri vardı. Tayyip Bey dedi ki 'Hakkınız ödenmez.' Haklarını ödemedi, hakikaten sözünü tuttu. Biz bütün sağlık emekçilerini yürekten bir alkışlayalım, bütün Türkiye'deki. Sonra ona yolu polisler açtı. Arkadaş, bayram olur polis çalışır, sokağa çıkmak yasak olur polis çalışır, maçta polis çalışır, mitingde polis çalışır, her şeyde polis çalışır ama bir tek onun fazla mesaisi çalışmaz. Zama gelince polisi unuturlar. Dünya kadar meslekten öğretmen, iktisat fakültesi mezunu, spor okulu mezunu… Hepsi bu milletin evladı. Gün gelince de gençlerle polisi karşı karşıya getiriyorlar. İki taraf da gözümüzün bebeği. Polisimizi yürekten bir alkışlayalım. Polise, askere, jandarmaya, infaz koruma memurlarına ve bu ülkede kamu görevi yapan herkese yürekten minnet duyuyoruz. Bu iktidar geldi, hepinizi perişan etti. Hepinize sahip çıkmak boynumuzun borcudur, söz veriyoruz.
Kırşehir'de büyük bir sorun var. Dört yanını madenlerle sarmışlar. Koza Altın burada, Cengiz burada, Rönesans burada. Bu beşli çete denen kırk haramilerin de Kırşehir'de büyük itibarı var. Hakikaten adınızı duyunca millet deliye dönüyor. Ne yaptıysanız şimdi her tarafı sarmışlar. Bir tane de bizim Somalı madenciler vardı. İki asgari ücret verecek, fazla mesaiyi ona sayıyor, her türlü hakkını ona sayıyor. Çocukları perişan ediyor. Yalınayak yürüdüler, gördünüz değil mi? Ankara'ya kadar gittiler, yerlerde yattılar, parklarda yattılar. Onların haklarını vermeyen bir Fernas vardı. Neymiş? Ferhat Nasıroğlu, AK Parti'nin milletvekili. O dadanmış şimdi Kırşehir'e. Bu Fernas'la Demir Export ortaklık yaptılar, Kırşehir'e gelmişler. Başkan ve il başkanı, milletvekili bütün bu sorunları dile getirdiler ama buradan bir kez daha söylemek, sizin bildiğinizi Türkiye'ye duyurmak çok önemli. Şimdi bunlar 8 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alanda altın arayacaklar. ÇED süreci devam ediyor.
Yılda 37 ton kazı yapmanın, bir buçuk milyon kamyonun tur atmasının, yılda 552 patlama, toplam 7 milyon ton patlayıcı Kırşehir'in dibinde patlatacaklar tabii. 17 yıl boyunca… Toplam yüzde 99'u mera vasfında bu arazinin. 2000 aile hayvancılık yapıyor. Buna karşı Seyfe Gölü zaten kurudu, canlanma umudu kalmayacak. Göl’e gelen kuşlar, gölü bulamayıp gidip oradaki, onların yapacağı suni göletlere, atık göletlerine konacak. Göçmen kuşlar zarar görecek. Öyle olunca, doğanın yanında olan, insanın, kurdun, kuşun yanında olan, çevrenin yanında olan… Sonuçta bu altının üstünde oturanlar bizleriz. Gelecekte biliyorsunuz bunlar devlet hakkı yüzde 2. Bir çizelge ile altında ortalama yüzde 15’i burada kalıyor, yüzde 85’i yurt dışına gidiyor. O yüzden AK Parti döneminde çıkan bu kanunlarla bu altınlar bu teknoloji ile çıkacağına, Kırşehir bunun üstünde otursun, günü gelince yüksek teknoloji ile ihtiyaç olunca torunlarımız bu altınları kullanır. Kırşehir’in suyuna, kurduna, kuşuna, insanına, hepinizin sağlığına sonuna kadar sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Omuz omuza bu kocaman meydanı dolduranlara, bu güzel eylemi yapanlara helal olsun, hepinize yürekten helal olsun. Gençler 'zıpla zıpla' yapıyor, bunun da avukatı durmuyor, gençlere dava açıyor. Bu slogan atılırken Jimmy jip öbür tarafa gitsin. Gençler niye kızıyor biliyor musunuz? Tarihin en büyük skandalı ile karşı karşıyayız. Bu meydanda dünya kadar diploması olan, işi olmayan genç var.
Hepinizin ailesinde, yakınında bu çocuklar var. Bunlar önce FETÖ'cülere soruları defalarca çaldırdılar. 2010 yılında KPSS’yi iptal ettirdiler. Bu sene, 14 yaşında pırıl pırıl çocuklar yahu, onların girdiği LGS sınavına şaibe karıştırdılar. Sonra Tayyip Bey bu rezillikten kendini sıyırmak için 'İmam hatiplilere laf ettirmem' dedi. Sen imam hatiplilerin geleceğini kararttın, bir milyonun üzerinde genç var, hepsi bizim evladımız. Ama öyle bir şey yaptı ki bütün imam hatiplileri sanki sorular çalınmış da o çocuklara verilmiş gibi…
Diyelim ki çocuk AK Partili birinin evladı, kendi çalışsa başarsa o da şaibe altında kaldı. Esas kötülüğü sen zaten bunlara yaptın. Ve sonra da tutup imam hatip edebiyatı yapıyorsun. Türkiye’de saflar imam hatipliler ve olmayanlar diye ayrılmış değil. Türkiye’de saflar AK Partililer, CHP’liler diye değil. Türkiye’de safları şöyle ayırdınız: Kırk haramilerin safları, kırk milyon insanın safları. Bir tarafta AK Parti’nin kara düzeni şudur: Bir tarafta yediği önünde, yemediği arkasında, bir eli yağda, bir eli balda bakan evlatları; bir tarafta onları sırtında taşıyan vatan evlatları. Size söz veriyorum: AK Parti'nin kara düzeni bitecek. Bu ülkede, mahkemede de adalet gelecek, vergide de adalet gelecek, tarımda da adalet gelecek, geçimde de… Bu ülkede gerçek eşitlik olacak. Kısa çöp uzun çöpten, bu meydan uzun adamdan, vatan evlatları bakan evlatlarından hakkını alacak, söz veriyorum.
En son suçu birbirlerine atıyorlar ve Bilgi Teknolojileri Kurumu e-imzaları çaldırmış, taklit ettirmiş. Böylelikle soru çalmaya gerek kalmamış, sistemi komple çalmışlar. İsteyene direkt diplomayı yazmışlar; okula gitmeden, üniversitenin kapısından girmeden, dirsek çürütmeden, emek vermeden yemek yemeye başlamışlar.
Bu milletin diplomalı evlatları işsiz gezerken, yandaşına diploma basanlara yazıklar olsun. Tayyip Erdoğan bu ülkede kul hakkı yiyenleri himaye etmektedir, haksızlık yapanları, rüşvetle diploma dağıtanları, o diplomayla yükselenleri kayırmakta, onları kollamakta, kara düzene sahip çıkmaktadır. AK Parti'nin kara düzenini alaşağı edeceğiz. Bu Erdoğan, Ekrem Başkan'ın 31 yıl önce alnının teriyle aldığı diplomayı, sırf kendisine rakip olacak, seçimde onu yenecek diye iptal ettirdi ya... Şimdi o diplomaya o saldırınca, gençler de Erdoğan'ın olmayan diplomasını soruyor. Diyorlar ki: 'Diplomasız Erdoğan'. Gençler, bu diplomasızı ilk seçimde göndermeye, diplomasını elinden aldıklarını getirip Cumhurbaşkanı yapmaya hazır mıyız?''
Aydın Büyükşehir Belediyesi'nde, ona demişler ki 'Aha dosya bu kadar.' Biz dedik ki, 'Çalmadıysan, çırpmadıysan, bu işlere karışmadıysan korkma. Kaya gibi arkandayız.' Herkese dedi ki, 'Ben 7 metrekare yerde nasıl yatarım?' Biz de dedik ki, 'Yatan nasıl yatıyorsa, namusunla öyle yatarsın ama bunlara boyun eğmezsin.' Maalesef buna, 'Ya AK Parti'ye katıl, ya Silivri'ye tıkıl' dediler. Tabii bunun karşılığında bizim en gurur duyduğumuz 38 tane birbirinden mert kadın belediye başkanlarım var. Ama bunlardan birisine erkeklerin baskısıyla, firmaları zordaymış, 'kurtarırız' diyerek Aydın'ın iradesine... AK Parti'ye teslim olursa firmaya destek geleceğini bilenler firmanın kağıtlarını alıyorlar, firma tarihi bir çıkış yaşıyor. O çıkışı da o firmaya yapılacak bundan sonraki destekleri de Türkiye siyaset tarihinin topuğunu bırak, en büyük tabansızlığını da bunların yanına bırakırsak namerdiz. Hepsini geri alacağız, hepsinden hesap soracağız.
Murat Kapki... Tayyip Erdoğan'dan ödüller alan, daha önce de 3-4 defa iftiraya ama 'At' dedikleri kadar iftira atamadığı için çıkamamış birisini bu sefer AK Partili biri ziyaret ediyor. Mücahit Birinci. Onun, Tayyip Bey'in sarayında fink atan, AK Parti'de fink atan, televizyonlarda ona buna iftira atan, pahalı arabalarla dolaşan, dört bir tarafa dağıtılmışları savcılar adına AK Torosçu savcılar kendine avukat tutmuş. Yolluyor, gizli belgeleri gösteriyorlar, 'Savcı bey yakınım, benim dediğim gibi iftira at çıkarayım' diyor. Bu Mücahit Birinci diyor ki, 'CHP kurtultayına para verdim diyeceksin, İmamoğlu'na para verdim' diyeceksin. Adam diyor ki, 'Vermedim.' Diyor ki, 'Bunlar gazetecileri satın aldı diyeceksin, 2 milyon dolar vereceksin, savcı seni iki hafta sonra salıverecek' diyor. Bunun şikâyetini HSK'ya yapıyoruz, memleketin Adalet Bakanı 'Bizimle ne ilgisi var' diyor. Bir müfettiş görevlendireceğine, soruşturacağına, yerine bu ülkenin kıymetli savcılarına atama yaptıracağına bu AK Toroslar çetesine yeni operasyon yaptırıyorlar.
Bizim biricik kardeşimiz Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney'imize operasyon yaptılar. Şimdi kafayı İnan'a takmışlar. Neden? Çünkü belediye meclisinde denge var. 2 üye taraf değiştirse ya da içeri atılmaya kalksa belediye AKP'ye geçecek. Sırf oyları ile alamadıkları Aydın'da yaptıkları hileyi bu sefer Beyoğlu'nda yargı ile yapmak için İnannımıza saldırdılar.
Beyoğlu Belediye Meclisi’nde CHP’nin 17, AKP’nin 11, MHP’nin 2 ve 1 bağımsız üye bulunuyor.
