Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu tarafından gündeme alınan İmralı Adası’na yapılması planlanan ziyaret, muhalefetin tutumuyla tartışma konusu haline geldi. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) bu ziyarete temsilci göndermeme kararı, siyasi arenada yankı uyandırdı. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, komisyona dair eleştirilerini ve partinin gerekçelerini kamuoyuyla paylaştı.
CHP: Gizli Kapaklı Ziyaretler Milletin İradesine Terstir
CHP heyetinin komisyona katılmama gerekçesi; sürecin şeffaflıktan uzak, dar kapsamlı ve kapalı kapılar ardında yürütülüyor olması. Murat Emir, yapılan üç toplantının kapalı şekilde gerçekleştiğini hatırlatarak, İmralı’ya gidilmesi gibi kritik bir konunun halkın gözü önünde tartışılması gerektiğini vurguladı.
Emir açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Böylesine zorlu meselelerin açık ve şeffaf şekilde, milletin huzurunda konuşulması gerekir. Ancak İmralı'ya yapılacak ziyaretin kapalı toplantı ile planlanması, bizim demokratik anlayışımızla örtüşmemektedir.”
CHP, ayrıca bu tür ziyaretlerin oylama ile kararlaştırılması gerektiğini, her partinin pozisyonunu açıkça ortaya koymasının demokrasinin gereği olduğunu savundu.
Beş Kişilik Heyet Eleştirisi: "Teknolojik İmkânlar Varken Neden Gizlilik?"
Parti sözcüsü Emir’in dikkat çektiği bir diğer konu, ziyaretin yalnızca beş milletvekili ile yapılması oldu. Bu sınırlamanın çözüm sürecine katkı sunmak yerine, sürecin gizliliğini artırdığına değinen Emir, şunları söyledi:
“Bugün geldiğimiz noktada, İmralı’ya gitmenin bir 'tarihi kavşak' olarak sunulması, komisyonun kuruluş amacına uygun değildir. Biz, CHP olarak teknolojik olanakların kullanılarak daha kapsayıcı bir sürecin işletilmesi gerektiğini savunuyoruz.”
Bu açıklamalar, komisyonun yapısal işleyişine ve alınan kararların meşruiyetine dair ciddi bir sorgulamanın da kapısını aralıyor. CHP, kendisini sürecin dışında bırakmak yerine, bu sürecin demokratik ilkelere göre yürütülmesi için katkı sunmayı sürdüreceğini açıkladı.
“Kürt Meselesinde Tutarlıyız, Ama Yöntem Doğru Olmalı”
CHP, Kürt meselesine dair duruşunun geçmişten bugüne değişmediğini; ancak meseleye dair atılacak her adımın toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla, hukuk ve demokrasi çerçevesinde gerçekleşmesi gerektiğini belirtti. Emir, partisinin bu konuda tavizsiz olduğunu şu sözlerle ifade etti:
“CHP, Kürt sorununun inkâr değil, kabul ve çözüm temelinde ele alınması gerektiğini yıllardır savunmaktadır. Ancak bu mesele yalnızca İmralı’ya gidilerek çözülemez. Demokrasiye, adalete ve halkın iradesine dayalı bir yaklaşım şarttır.”
Emir, ayrıca kayyum uygulamaları, Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının uygulanmaması gibi konuların hâlâ çözülmemiş olduğuna dikkat çekti. Toplumun bu temel sorunlara dair adım atılmadan İmralı’ya yapılacak bir ziyaretle tatmin olmayacağını belirtti.
DEM Parti’den CHP’ye Tepki
CHP’nin bu tutumuna DEM Parti’den tepki gecikmedi. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, CHP’nin İmralı ziyaretine katılmama kararını eleştirerek, çözüm isteyenlerin cesur adımlar atmaktan kaçınmaması gerektiğini ifade etti.
“Tarihi, cüret edenler yazar. Cesaretle hareket edenler çözümün parçası olur. Sorumluluk alan da almayan da unutulmaz.”
