Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyük Çamlıca Camisi Külliyesi'nde 39. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı Açılış Töreni’nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından Sevgili İstanbullular, kıymetli misafirler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.

Türkiye Diyanet Vakfımız tarafından düzenlenen kitap ve kültür fuarlarının 39'uncusunun ülkemize, milletimize kültür ve sanat hayatımıza hayırlı olmasını diliyorum. Bu yıl Ankara'da Ahmet Hamdi Akseki Camii, İstanbul'da Fatih Camii ve Büyük Çamlıca Camii'nde açılan kitap ve kültür fuarlarımızı Ramazan ayının bereketlerinden birisi olarak görüyorum. Başı rahmet ortası mafiret sonu ebedi azaptan kurtuluş olan böyle müstesna bir ay içinde leyle i kadr'in olduğu böyle müstesna bir ay içerisinde bu kitap fuarları ile birlikte Büyük Çamlıca Camii'mizin altında inşallah müzemizi de açıyoruz. Bu müzede senede bir, bazen iki kez elimizdeki tüm objeler sergilenecek ve milletimize tamamiyle bu objeler onların hizmetinde olacak.

Salgın sebebiyle 2 yıldır ara verilen fuarlarımızın bu yıl yeniden başlamasından memnuniyet duyuyorum. Bizim medeniyetimiz az önce Diyanet İşleri Başkanımızın da ifade ettiği gibi yaradan rabbinin adıyla oku emri üzerine bina edilmiştir. Ümmül kitap Kur'an-ı Kerim'i her şeyin üzerinde tutan bir kültürel mütesabata sahibiz. Açılışını yapacağımız İslam Medeniyetleri Müzesi'nde Kur'a-ı Kerim'in en güzel şekilde yazılışından muhafazalarına kadar pek çok sanat eseri de sergileniyor.

Böyle bir medeniyetin mensuplarının kitap dostu olması kadar tabii bir durum yoktur. Tarihimizde 50-60 yıllık hayatlarına 500'e yakın eser sığdıran bunlardan günümüze kalanları dahi hakkıyla okuyup hıfsetmein bir ömre bedel olduğu Gazali gibi İbn-i Sina gibi abidevi isimler vardır. En büyük vasfı fetihler yapmak devletler kurmak olan ecdadın kalem kılıçtan keskindir sözü okumaya ve yazmaya verdiği öneme işaret eder.

Ülke ve millet olarak beka mücadelesi yürüttüğümüz asırlarda sadece topraklarımızı, sadece kardeşlerimizi geride bırakmakla kalmadık, aynı zamanda kültürel bir çoraklıkla da karşı karşıya kaldık. Uzunca bir süre devam eden Türkiye'nin geri kalmışlığı sadece insanlarımızın günlük hayatlarındaki yokluklar, yoksunluklar, eksikler ile ilgili değildi. Asıl geri kalmışlığı zihinlerde yaşamıştık. İnsanları kılıklarına, kıyafetlerine, ibadetlerine, konuşmalarına, oturmalarına, kalkmalarına takılıp kalanlar milletimizin aklı selim, zevki selim, kalbi selim gibi bizi biz yapan asıl mirasına sırt dönmüştür.

Ülkemizin son 20 yılda gerçekleştirdiği büyük demokrasi ve kalkınma atılımının en güzel hayırlı neticelerinden biri milletimizin diğer alanlarla birlikte okuma, yazma, üretme konusunda da önünü açmış olmasıdır. Nitekim bugün Türkiye kitap üretimi ve sektörün büyüklüğü bakımından uluslararası yayıncılar birliği içinde ilk 10'da yer alan bir yere gelmiştir. 

Mesela 2000 yılında ICBN numarası verilen kitap sayısı 9 bini bile bulmazken bu rakam geçen yıl 87 binin üzerine çıkmıştır. Önde gelen araştırma şirketlerimizin yaptıkları çalışmalar okuma oranının son 14 yıld iki katından fazla arttığını göstermektedir. Bu artışın en çok da gençlerimiz arasında yaşanıyor olması geleceğimiz adına bize ümit vermektedir. Türkiye Diyanet Vakfımızı 1983 yılı Ramazanından beri gerçekleştirdiği bu güzel fuar için tebik ediyorum. Fuara katılan yayın evlerimiz ve yazarlarımız ile tüm katılımcılara bereketli bir fuar diliyorum. 

Editör: Haber Merkezi