NATO Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere Brüksel'e hareket ediyoruz. İttifakın önümüzdeki 10 yıllık yol haritasını belirleyecek NATO 2030 sürecine ilişkin kararların alınacağı önemli bir zirveye iştirak edeceğiz. NATO, farklılaşan tehditler karşısında kendini güncellerken yeni şartlara da uyum sağlıyor.

Afrin'deki Şifa Hastanesine yapılan terör saldırısı, PKK/YPG'nin nasıl kalleş ve vahşi bir örgüt olduğunu göstermiştir.  Bu alçaklardan döktükleri her damla kanın hesabını soracağız.

Türkiye olarak sadece terörle mücadele etmiyoruz aynı zamanda doğu-batı yönünde yoğun bir düzensiz göç baskısına da maruz kalıyoruz. Biz kendi sınırlarımızı korurken NATO'nun sınırlarını da koruyoruz. İhtiyaç duyulan her dönemde ittifaka sağladığımız katkılar Türkiye'nin yeri konusunda mihenk taşıdır. Türkiye'nin ittifak içindeki rolünün daha da önem kazanacağına inanıyoruz.

NATO Zirvesi sonrasında kardeşim Aliyev ile davetine icabetle Azerbaycan'a resmi bir ziyaret gerçekleştireceğim. Süreç içerisinde Azerbaycan Karabağ'da tarihi bir zafere imza atarak 30 yıllık işgale son vermiştir. 10 Aralık 2020'de Bakü'de düzenlenen Zafer Geçit Töreni'ni izlemiştim. Bu kez zaferin kazanıldığı topraklara gideceğiz. Şuşa'yı inşallah ziyaret edeceğiz. 16 Haziran'da A Milli Futbol Takımımızın Galler'le oynayacağı maçı da Aliyev ile izleyeceğiz. 

17 Haziran'da düzenlenecek forumda Antalya'ya gelecek liderlerle görüşmeler gerçekleştireceğiz. 

ABD BAŞKANI BIDEN İLE GÖRÜŞME

Sayın Biden'la bizim göreve geldikten sonraki bu yüz yüze ilk görüşmemiz olacak. Birinci derecede Türkiye - Amerika ilişkilerini şöyle bir masaya yatırtmamız gerekiyor. İçerde dışarda bir çok dedikodular oldu. Bunları geride bırakıp neler yapacağız bunları konuşmamız lazım. Görüşme alanımız çok geniş. Zira 24 Nisan bizler için maalesef bizler için çok çok olumsuz bir süreç oldu. Böyle bir yaklaşımı beklemezdik, bizleri ciddi manada üzmüştür. Bunu gündeme getirmeden geçmeyi doğru bulmamız mümkün değil. Türkiye rastgele bir ülke değil. ABd ile NATO'da müttefik bir ülke. İki müttefikin kalkıp da bu konuda NATO ile uzaktan yakından alakası olmayan Ermeniler konusunda böyle bir yaklaşıma girmesi bizleri rahatsız etmiştir, üzmştür. Savunma sanayine yönelik masa üstünde kalan konular var. En önemlisi F35 konusudur. Türkiye ahdini yerine getirdiği halde sözleşmeye uymayan bir Amerika vardır. Ödemelerinş yapmış Türkiye var, ciddi manada parça alma işlemini Türkiye'den yaptıkları halde yani 700 - 750 parçayı veren Türkiye var. 

Editör: Haber Merkezi