Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Silivri'de halka seslendi. Kuzey Marmara Otoyolu Kınalı-Odayeri açılış töreninde konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

- Türkiye'nin kadınları dün olduğu gibi bugün de destan yazmaya devam ediyor. İş dünyasından eğitime, aileden bilime, sanata, siyasete kadar hayatın her alanında kadınlarımız varlıklarıyla ülkemizin önünü açıyor, yolunu açıyor. Bu topraklarda hamdolsun Nene Hatunlar, Şerife Bacılar, Halide Edipler, Halime Çavuşlar, Melike Hatunlar, Kara Fatmalar hiç eksik olmuyor.

- Bu ülkeyi bir asır önce kadını ve erkeğiyle, omuz omuza mücadele ederek bağımsızlığa taşıdık. Cumhuriyetimizi bugünlere, yine kadınlarımızın fedakarlığıyla getirdik. Kadına hak ettiği değeri vermeyen, kılık kıyafetine göre ayıran, sosyal hayattan dışlamaya çalışanlara rağmen kadınlarımızı özgürleştirdik. Türkiye'ye ve kadınlarımızın yüzyıllarca sari mücadelesine yakışmayan o baskıcı, ayrımcı politikalara hamdolsun biz son verdik. Bundan sonra da kadınlarımızı dışlayan, ötekileştiren faşist zihniyete geçit vermeyeceğiz. Türkiye'yi çok daha aydınlık günlere yine kadınlarımızla birlikte kavuşturacağız. 2023 hedeflerimizi, 2053 ve 2071 vizyonlarımızı da kadınlarımızla beraber gerçekleştireceğiz.

- Şimdiye kadar otoyolun Odayeri-Paşaköy, Paşaköy- Mecidiye, Hüseyinli- Kömürlük, Yassıören-Odayeri, Kurtköy-Liman Bağlantı Yolu, Çatalca-Yassıören, Liman Kavşağı ve Sevindikli Kavşağı bölümlerini devre aldık. Böylece dünyanın en büyük metropollerinden İstanbulumuzun trafik yükünü önemli ölçüde azalttık. Bugün ise Kuzey Marmara Otoyolu'nun 29,5 kilometre uzunluğundaki Kınalı-Çatalca kesimini sizlerin hizmetine sunuyoruz." 

- Yol medeniyettir, su medeniyettir. AK Parti iktidarında laf değil, iş, iş, iş. Görüyorsunuz işte. Olay bu. Ve bu aynı zamanda kaza riskini de ciddi manada azaltıyor. Biz bunun için çalıştık, 18 yıl buna gayret ettik. Benim Ahmedim, Mehmedim, Ayşem, Fatmam arabasına bindiği zaman gayet konforlu bir şekilde en ücra köşeye ulaşsın.

- Çıkmış birileri 'israf, israf, israf' diyor. Ne israfı? Şu mu israf? Hayatınızda sizin böyle bir yol, böyle bir otoyol yapmışlığınız var mı? Ey CHP zihniyeti, sizin bırakın icraatınızı hayalleriniz bile bunlara ulaşamaz. Elbette bu projeyi sonuçlandırdık diye 'tamam' demiyoruz. Yeni projeler, yeni çalışmalar, yeni eserler inşa etmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Hiçbir ilimizi, ilçemizi ihmal etmeden bize oy versin, vermesin 81 vilayetimizin her birine hizmet götürüyoruz. 

- Şimdi bu yollardan sadece AK Partililer mi geçecek? CHP'lisi, MHP'lisi, İYİ Partilisi geçmeyecek mi? Herkes için yapıyoruz. Yaratılan her bir Allah'ın kulu için yaptık bunları ama bizi anlamak istemeyenler anlamıyor. İster anlasınlar, ister anlamasınlar. Biz ne diyoruz, 'at denize balık bilmezse Halik bilir.' bu kadar basit.

- İki hafta önce İzmir'de yine önemli bir eserin açılışı gerçekleştirdik. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da İzmir milletvekili.  Ona da hafta içi davet yaptım. 'Bak dedim önemli bir açılış yapacağız  İzmir'de, muhakkak gel.'  Gelmedi. Hatta toplantıda sordum 'burada mı?' diye. Yok.

-  Ülkemizin en büyük kütüphanesi olan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanemizi vatandaşlarımızın kullanıma açtık. İçinde 4 milyonu aşkın basılı kitabın olduğu kütüphanemizi şimdiye kadar 120 bin kişi ziyaret etti. Biz buyuz. Tavsiye ederim. Ankara'ya gelenler muhakkak Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin içerisinde bu kütüphanemizi gelsinler, gezsinler otursunlar, orada kitap okusunlar. Pastamız var, çayımız var, ücretsiz, ücret yok. Bekleriz.

-  Hiç şüphesiz bunların başında 'Yüzyılın Projesi' olarak nitelendirilen, bu kardeşinizin 'çılgın projem' dediği Kanal İstanbul Projesi de en yakın zamanda ihaleye çıkıyor. 2011 yılında ilk kez milletimizle paylaştığımız bu projeyle ilgili olarak jeolojik, jeoteknik, hidrolojik araştırmalar, dalga ve deprem analizleri dahil her türlü etüt çalışmasını yaptırdık. Bu güne kadar 11 farklı üniversiteden ve çeşitli kamu kurumlarından 34 ayrı bilim dalına mensup 200'ün üzerinde bilim insanı bu projeyi inceledi. Bakanlıklarımız Kanal İstanbul'la ilgili süreci yakından takip ediyor. Kanal İstanbul, ufku dar, vizyonu dar, vizyonu sığ, ön yargılarının esiri olmuş kimi çevrelerin insafına terk edilmeyecek kadar mühim bir projedir. Bu proje diğer katkıların yanında Türkiye'nin stratejik gücüne de çarpan etkisi yapacaktır.  İstanbul'a ve Türkiye'ye hizmette hiçbir sınır, hiçbir engel tanımıyor, hiçbir bahaneye, hiçbir mazerete de prim vermiyoruz.

- Terk derdimiz, bu ülkeye uzun yıllar hizmet üretecek eserler ortaya koymak, bütün derdimiz, aziz milletimize uzun yıllar hizmet edecek eserler üretmek. Bunun için birileri istemese de kamu, özel sektör ve vatandaş işbirliğiyle Boğaz'ın yükünü hafifletecek, şehrimizin marka değerini artıracak Kanal İstanbul'u ülkemize kazandırmakta kararlıyız.

- Artık sığ gündemlerin esiri olmaktan çıkmış, küresel ölçekte planlar, küresel ölçek projeler yapabilen bir ülke konumuna geldik. Türkiye ayağına vurulan prangalardan bizim dönemimizde kurtuldu. Öz güveni örselenmiş bir millet seneler sonra yeniden kendine güvenmeye ve inanmaya başladı. Sadece hayal kurmadığımız, hayallerimizi de gerçeğe dönüştürdüğümüz bir yere geldik. Bir, bir buçuk asırlık arzulardan ilham alıyor, planları, projeleri hazırlıyor, kolları sıvıyor o hayalleri tek tek hayata geçiriyoruz.

- Bize senelerde 'yapamazsınız, başaramazsınız' dediler. Bize yıllarca 'siz üretmeyin, sanayiye, ileri teknolojiye yatırım yapmayın' dediler. Biz şimdi otomobilimizi yaptık mı? Savunma sanayisinde insansız hava araçlarımızı yaptık mı? İnsansız hava aracının da silahlı insansız hava aracımız var mı? İdlib'de işte onlarla mücadelemizi verdik. Bir yerlerden beklemedik, mücadeleyi onlarla verdik. Milletin cesaretini, iradesini kırmak için onlar her türlü yolu denediler ama millet dedi ki 'biz yaparız' ve yaptılar. İnşallah şimdi bir üçüncüsü geliyor, o da Akıncı. Akıncı'yı da yaptığımız zaman olay çok daha bize büyük güç katacak. Bunu da çoğu zaman içerideki devşirmeleriyle içimizdeki maşalarıyla yaptılar.

- Rahmetli Menderes'in 10 yıl boyunca gecesini gündüzüne katarak verdiği mücadele 27 Mayıs darbesiyle akamete uğratılmıştır. Aynı şekilde rahmetli Özal'dan Erbakan Hocamıza ve Türkeş'e kadar ülkesini ve milletini seven nice siyasetçi belli çevrelerin hedefi olmuştur. Türkiye'nin büyümesini ve güçlenmesini engellemek için sokakların karıştırılmasından darbelere kadar her türlü yol denenmiştir. İşte bu FETÖ belası, o da aynı değil mi? 15 Temmuz neydi? İşte biliyorsunuz. Gereken tokadı yediler mi? Artık bu yollara da kolay kolay başvuramayacaklar. 

Editör: Haber Merkezi