Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emîrlikleri (BAE) ve İsrail ile normalleşme sürecine giren Türkiye, bir yandan da İran ile ilişkilerin seviyesini yükseltmek için adımlar atıyor. Bu kapsamda, 19 Temmuz’da Tahran’ı ziyaret etmeyi planlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile bir araya gelecek.
İki ilişkilerden bölgesel meselelere kadar birçok konuyu ele alacak iki liderin, ilişkileri geliştirmek ve hızlandırmak için mutabakat zaptı imzalanması bekleniyor. İmzalanacak zapta göre iki komşu ülke arasında çeşitli alanlarda uzun vadeli iş birliği geliştirmek için ortak mekanizmalar kurulacak.
Mutabakat zaptında Türkiye, İran ve BAE arasındaki ticaret koridoru ile ilgili sürecin de yer alması bekleniyor. BAE’den çıkan ve İran üzerinden Türkiye’de İskenderun limanına ulaşan ticaret rotasıyla, nakliye süresi 21 günden bir haftaya düşmüştü.
TAHRAN’DA YOĞUN GÜNDEM
Diğer taraftan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İran çantasında; terör, göç, insan kaçakçılığı gibi güvenlik konuları bulunuyor. Erdoğan, İranlı mevkidaşı ile bu konulardaki dayanışmayı artırmak için atılacak adımları ele alacak.
Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında yaşanan enerji krizi ve Güney Kafkasya’nın istikrarı için oluşturulan 3+3 platformu da masadaki başlıklar arasında. Karabağ zaferi sonrası gündeme gelen 3+3 formatındaki toplantılar Türkiye, İran, Rusya, Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan’dan uzmanlar yer alıyor. Platformun bir sonraki toplantısı İran’da gerçekleştirilecek.
SURİYE KAPSAMLICA ELE ALINACAK
İki ülke arasındaki en kritik konu ise Suriye meselesi. Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki terör yuvalarına yönelik düzenlemeyi planladığı askerî harekât öncesinde İran ziyareti büyük önem taşırken, Tahran’da bu meselenin de kapsamlı bir şekilde ele alınması bekleniyor.
Geçtiğimiz günlerde Ankara’yı ziyaret eden İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emîr Abdullahiyan, Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu ile ortak basın toplantısında Türkiye’nin Suriye muhtemel operasyonuna ilişkin değerlendirmeler yapmıştı.
Abdullahiyan “Türkiye’nin bu konudaki güvenlik endişelerini çok iyi anlıyoruz. Aynı zamanda özel bir operasyonu gündeme getirmesini de anlıyoruz. Bu konuda değerli meslektaşım Çavuşoğlu ile de detaylı incelemelerde bulunduk, konuşmalar yaptık. Şuna inanıyoruz ki Türk tarafının, Türk arkadaşlarımızın güvenlik endişeleri bir an önce ve kalıcı şekilde giderilmelidir” diye konuşmuştu.
