Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz gün Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Salonu'nda BM'nin 77. Genel Kurulu görüşmelerindeki bütünleştirici konuşması ve BM’ye de bu konuda birlikte hareket edilmesi söylemi tüm dünyada yankı uyandırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasını değerlendiren Ortadoğu Uzmanı Gazeteci Yazar İsmail Yaşa bu konuşmanın manifesto değeri taşıdığını dile getirdi.
“BM KOLAY KOLAY KENDİNİ DÜZELTMEZ”
Yeni haberde yer alan habere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünyanın en önemli sorunlarını işaret ederek dikkatleri üzerine çektiğini dile getiren Gazeteci-Yazar Yaşa, “Ukrayna-Rusya arasındaki savaş ve tahıl koridoru dünyanın bir numaralı gündemi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör ve Yunanistan konularına da değindi. Mülteci ve diğer meselelere de değinerek kapsamlı bir konuşma yaptı” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Dünya 5’ten büyüktür cümlesinin BM’nin kendini düzeltmesi anlamında her zaman dile getirdiğini de belirten Yaşa, “Birleşmiş Milletler’in reformu konusu önemli. Cumhurbaşkanımız bunu hep dile getirdi. BM kolay kolay kendini düzeltmez. Burada kurucu 5 ülke kendi çıkarlarına ters düşecek kararı almak ve VETO haklarını kaybetmek istemezler. Bunun dile getirilmesi çok önemli. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan başka böyle bir söylemi dile getiren olmadı. Bu büyük bir başlangıç ve ilk adım oldu. Türkiye’nin dile getirdiği bu söylemin ardından dünyada da bir kanaat oluşmaya başladı. Zaten böyle bir düşüncenin oluşması için ilk zihinlere bu düşüncenin yerleşmesi lazımdı. Artık diğer ülkeler de “Dünya 5’ten büyüktür” düşüncesini benimsemeye başladılar” dedi.
“ERDOĞAN’A BARIŞ ÖDÜLÜ VERİLMESİ GEREKİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının bütünleştirici bir üslupta olduğunu belirten Yaşa, “Türkiye’nin Ukrayna-Rusya girişimleri sonucu dünyadaki büyük bir gıda krizinin de önüne geçildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu krizi çözmesinden dolayı BM’nin Nobel Barış Ödülü vermesi gerekiyor. Bunun yanında Baltık ülkelerindeki Rusya korkusu da Türkiye’nin sayesinde azalmaya başladı. Çünkü Türkiye, Ukrayna’ya verdiği İHA destekleriyle Rusya’nın tehdit ettiği ülkelerde Rusya korkusu azalmaya başladı. Türkiye’nin İHA ve SİHA’larını gücüne tüm dünya şahit oldu, dolayısıyla Balkan ülkelerinde Türkiye’ye karşı bir güven oluşmaya başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde Balkanlardaki ziyaretleri de gerginliği düşürdü. Türkiye son dönemde güven verici bir aktör olarak ortaya çıktı. Dolayısıyla bu da Cumhurbaşkanın BM Genel Kurulu’ndan bütünleştirici bir konuşma yapmasını gerektirdi. Bunun yanında Yunanistan’la devam eden bazı sorunlarımız var. Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğer BM Kurulu’nda sert bir konuşma yapsaydı, Yunanistan’ın eline koz geçmiş olacaktı. Bizden sonra Genel Kurul’da konuşma yapacak olan Yunanistan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sert konuşmasını örnek göstererek gerilimin sebebinin Türkiye olduğunu ima edecekti ve kendisine taraf toplayacaktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın buradaki yapıcı ve bütünleştirici konuşması Yunanistan’ın da oyunlarını bozdu” diye konuştu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, DÜNYANIN SORUNLARINI ANLATTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Mutabakatı'na ilişkin "Tahıl arzının sürdürülmesinde kritik öneme sahip bu mutabakat, BM'nin son yıllarda imza attığı en büyük başarılardan biridir." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uluslararası kuruluşları ve tüm ülkeleri, Türkiye'nin kalıcı barışın tesisine yönelik çabalarına samimi destek vermeye çağıyorum. Her iki tarafa da krizden 'onurlu çıkış' imkanı verecek, makul, adil ve uygulanabilir bir diplomatik çözümü beraberce bulmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diğer yandan milyonlarca insanı mağdur eden tüm bu felaketlerin, etkin çok taraflılığın Birleşmiş Milletlerde vücut bulması için daha fazla çaba gösterme sorumluluğunu, herkese bir kere daha hatırlattığına dikkati çekti. Erdoğan konuşmalarını devamında mülteci krizi ve Suriye için herkesin dayanışması gerektiğini ifade etti.
